“Vurulup tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,

Bir hilâl uğruna, yâ Rab, ne güneşler batıyor! 
Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş asker!

Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer.

Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor tevhidi...

Bedr'in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi.”

MEHMET AKİF ERSOY

Ya Kahhar! Rabbim askerlerimizi haince pusuya düşürüp şehit eden kalleşlere Kahhar ismin ile muamelede bulun. Kan ağlıyoruz, içimiz yanıyor! Haince, korkakça pusu kurup şehitlerimizin kanıyla beslenenlere lanet olsun! Kim bu kandan beslenmeye çalışıyorsa Rabbim bu tuzaklarını başlarına geçirsin! Neyin savaşı veriliyor, hangi amaç için masum insanların canlarına kıyılıyor. Vatan istiyorlarmış! Yeni bir devlet istiyorlarmış! Yahu yıllar önce bu toprakları kaybetmemek için 15’lik gençten tut da 65’lik dedeleri gömdük bu toprakların altına. Ne devletinden bahsediyorlar bunlar? Hangi rüyanın peşinden gidiyor bu zavallılar? Yeri geldi birbirimizle kuru ekmeğimizi bölüşmedik mi? Yıllarca kapı kapıya bakan evlerimizde sorunsuz huzur içinde yaşamadık mı? Ne devletinden bahsediyorlar şimdi? Kapı kapıya bakan evlerimizin arasına çizgi çekip aynı topraklarda iki devlet mi istiyorlar? Kürt olan kapı komşumun hududu onun devleti mi olacak yani? Bu saçmalığa kimi inandıracak bunlar. Kürt kardeşimi mi? Yıllardır birlik içinde yükselmeye ve Osmanlının izini sürmeye çalıştığımızı bilmiyorlar mı? Biz bir metre toprak için canımızdan olmaya hazırız. Bunu da mı bilmiyorlar? Neredeyse hemen hepimizin ailesinde Kürt olan akrabamız vardır. Eee ne olacak şimdi düşman mı olacağız yani? Bu bizi bölmek isteyenler için hayalden öteye gitmeyecek. Biz istiyoruz ki bu rüyadan uyansınlar yoksa uyandırmak zorunda kalacağız. Her gün haince saldırılar düzenleyip canımızdan can alıyorlar. Adına da özgürlük davası diyorlar. Bizde buna Kalleşlik diyoruz! Soruyorum Kürt arkadaşıma sizin ideolojileriniz nedir neden bu olaylar yaşanıyor. Aldığım cevap gerçekten manidar; “bizim bir davamız yok kimin nerde ne planı var bunu bilmiyorum. Ben kimsenin çıkıp beni savunmak için masumları öldürmesini istemiyorum” diyor. Ve devam ediyor “ ben bu yaşıma kadar Kürt olduğum için dışlandığımı hatırlamıyorum. Evet, eskiden Kürt olduğu için eziyet gören, öldürülen onlarca Kürt vardı. Ama şimdilerde bu yok ya da bana denk gelmedi. Belki yaşadığım çevreden dolayı da olabilir ama şuan çok azı hariç ırkçılık yapan Türk’e rastlamadım. Bizim adımızı kullanıp ayaklandıkları için aslında bizi çok zor durumda bırakıyorlar.” diyor. Buyur buradan yak. Peki, kimin için savaş veriyor bunlar… Ah ah oyun çok derin… Bunu hep söyledim ve söylemeye de devam edeceğim… selametle kalın diyeceğim ama bu şartlarda bu acı içinde pek mümkün değil.. bir sonraki yazıda görüşmek üzere metanetle kalın…

NOT: Kuran’ı Kerim Şöyle buyurur… Bir masum insanın ölümü, insanlığın ölümüdür. Allah’a yakın olmanın yolu nefret ya da savaş değildir, kesinlikle sevgidir.