Bugünlerde en çok dinlediğim ve çok sevdiğim Funda Arar’ın hayatın hesabı parçasıdır. Ben bu makalemi 7 Nisan gecesi yazdım. Bildiğiniz üzere o gün partiler için büyük gündü ve aylardır milletvekili aday adaylarının heyecanla bekledikleri milletvekili aday listeleri açıklandı. Bu konu da 7 Nisan da hayatın hesabı gerçekleşti.

Halk için bir önemi olmasa da partiler ve adaylar için oldukça önemli olan bugünde kimileri sevinirken kimileri de üzüntü ve hayal kırıklığı yaşamıştır. Bu süreçte gözlemlediğim kadarıyla kimisi kendinden emin bekleyişte, kimi aday adayı da girdik bir yola fakat nasip, hayırlısı, bakalım tarzı konuşmalar ve davranışlar içindeydiler. Salı günü itibariyle adaylar belli oldu ve seçime tam iki ay süre var. Listeye giremeyen aday adayları normal hayatlarına dönecekken listeye giren adaylar yoğun bir seçim çalışması içine girecekler. Bu çalışmalar bundan sonra ki süreçte parti öncelikli olacak. A-B-C partileri adına her vekil kendi partisine oy toplama peşine düşecek.

Benim bundan sonraki süreçte en çok merak ettiğim ve dikkat edeceğim husus hangi aday hangi projelerle halkın karşısına çıkacak? Milletvekilliği onanınca da sokaklarda halkın içinden biri gibi mi olacak? Yoksa kayıplara mı karışacak? Ve diyelim ki halk ikna oldu seçimden sonra proje ve vaatlerinin ne kadarını yerine getirebilecekleridir. Bugüne kadar ki milletvekillerinin Gebze ye bir hayrı dokunamamış. Bakalım yeniler ne kadar ne yapabilecek? Yoksa onlar da mecliste uyuklayıp, maaşı alıp yan gelip yatacaklar mı? Meclis toplantılarını bazen izliyorum çoğunlukla koca salon bomboş 10-20 kişi karşısında konuşmalar yapılıyor ve trajikomik bir sahne izlemiş oluyoruz. Maksat arada gittik mi gittik, görünüp geldik işte gibi oluyor.4 yılda 1 kere de konuşmadı demesinler diye kürsüye çık konuş oldubitti. Bu vekillik bahane Ankara, mevki, maaş şahane anlamına geliyor. Yalnız Gebze de yapılan halk röportajlarından anlaşılıyor ki insanlar bu aldatmaca politikalardan iyice bıkmış usanmış kuru laf değil icraat bekliyor. Merak ettiğim bir diğer konuda acaba vekil maaşları asgari ücretten veriliyor olsaydı, hiçbir avantajı olmasaydı yine bu vekillik bu kadar rağbet görür müydü? Listeye girebilmek için bu kadar yarış yapılır mıydı?

Ben sanmıyorum. Ancak bunu denemek için kanun değişikliği yaparak asgari ücret ve bir dönem vekillik şartı koyulursa bu merak edilen sorunun cevabını almış oluruz. Günümüzde cahil kimse kalmadı teknoloji herkesin elinin altın da önceden gazete ne yazarsa televizyon ne anlatırsa onu bilirdik fakat günümüzde insan kandırmak iyice zorlaştı. Özellikle de siyasette. Her ne kadar düzenin nasıl işlediği ortadaysa da birde hayatın hesabı var. Başından bugüne kadar aday adayları vardı, bugünden sonra sadece adaylar var. Hesapta olan değil, nasipte olan yaşandı. Belki listelere giremeyenler şanslarını bir dahaki sefere deneyecekler. Milletvekili olacak kişiler, sizin hayalleriniz gerçekleştikten sonra vatandaşın hayallerini gerçekleştirmek için çalışmayı unutmayın.

Aslında hayat Allah’ın yazısıdır. Hayatımız ile ilgili bazı planlarımız gerçekleşse de çoğu gerçekleşmez. Ne kadar kendimizden emin olsak da isteyip beklediğimiz olmayabiliyor. Beklenilen olursa da olmazsa da vardır bir hayır. Listeye giremeyenler için daha hayırlı olmuş olabilir. Her hayır da bir şer, her şerde bir hayır vardır. Allah herkese hakkını vererek yapabilecekleri işleri nasip etsin.