Hayallerim yıkıldı…
İlk köşe yazımı yazacağım olayın her hangi bir haksızlık sonucunda baskı altında kalan bir kişi yada baskıcı bir politika olacağını biliyordum.
Ama bunun bir meslek kuruluşu için yazılacağını asla tahmin etmezdim. Beş yıllık mesleki öğrenim, yedi yıllık öğretmenlik ve son olarak iki yıllık aktif gazetecilik hayatımda beni uzun soluklu yazdıran ve beni bir taraf yapan ilk yazı bu.
Mesleki bir tutum olarak her fikrin, her siyasi partinin, önemli önemsiz, ses getiren getirmeyen her haberinde olup, o havayı ve fikirleri kelimelere müdahale etmeden dile getirmeyi amaçlayan bir çizgideyim. Bu tutum olması gereken haberci tutumudur, bununla övünüyor ve bu mesleği yapmak isteyenlere de öneriyorum. İnsanın sadece doğması ile kazandığı tüm hakların, karşıdaki insanın hakları ile çakışmayacak şekilde özgürlüğünün, en iyi, en çağdaş yaşam felsefesi olduğunu düşünerek demokrasiye sonuna kadar inanıyorum.
Budan sonrasını utanarak yazıyorum!
Kocaeli Gazeteciler Cemiyeti üyelerine bir mail göndererek cemiyetten başka mesleki kuruluşlara üye olanlardan bir tercih yapmasını istedi. "Ya bize üye olacaksın yada başka bir meslek kuruluşuna” diye. Demokratik hayatın savunucusu olması gereken bir kuruluşun kendi mensuplarına bile demokratik davranmaması, çağın örgütlü modern toplum yapısında onun istediği derneğe üye olmasını engellemesi, hele hele mesleki bir başka derneğe bu engeli koyması ve yasal bir zorunluluk olmadığı halde üyelerini tercihe zorlanması akıl alır gibi değil.
Bu talihsiz açıklamadan dönülür diye bir süre bir tepki vermekten kendimi alıkoydum. Ama gördüğüm kadarı ile bu antidemokratik uygulama kararı değişmedi. Bu nedenle fakülte hayatımda gördüğüm kadarı ile kişi ve toplum özgürlüklerini sınırlayanlara karşı dik duracak, birlik ve beraberlik içinde mesleki şartlarımızın iyileştirmesi için mücadele edecek sivil toplum kuruluşu olacağına inandığım ve bunun bir parçası olmayı sabırsızlıkla beklediğim, okul sonrasında üyesi olmaktan gurur duyduğum cemiyetin üyeliğinden Cuma günü itibari ile ayrılmak zorunda bırakıldım.
Yönetimler gelip geçici uygulamalar gibi…
Cemiyetin gazetecilik mesleğinin doğasına aykırı bu tür uygulamalardan en kısa sürede dönmesini üye olan diğer meslektaşlarımın mesleki geleceği için yönetimden diliyorum. Çünkü yönetimlerde uygulamalar gibi geçicidir.
Ayrıca basın onuruna aykırı bu talebe ses çıkarmayan Kocaeli de benden daha çok hak ve hürriyetlerden söz eden kelli felli gazetecilerin yazı ve sözlerinin de anlamı gözümde şuandan itibaren bir hiçtir. Hayatım boyunca insan hakları ve demokrasi için mücadele eden duruşumdan hiç bir uygulama ile vazgeçmeyeceğim, bu neye mal olursa olsun.