Halkın %40’ı açlık sınırının altında. %80’i yoksulluk sınırının altında

Öncelikle il ve ilçe yönetimlerinin katılımıyla İzmit Sabri Yalım parkında 17 Ekim Dünya Yoksullukla Mücadele günü kapsamında basın açıklamasında bulunan YRP’li hanımlar açıklamalarında yoksulluğa şu şekilde değindi. 

“Ülkeler için gelişmişlik düzeyine göre yoksulluk sınırı değişmektedir. Bağımsız kaynaklara göre özellikle sahra altı Afrika, Orta ve Güney Amerika, Güney Asya ve Orta Doğuda yaşanan ağır yoksulluk durumu, 5 milyara yakın insanı esir almış durumdadır. Aynı zamanda gelişmiş ülkelerdeki gelir adaletsizliği nedeniyle, milyonlarca insan da yoksulluk içinde yaşamaktadır.

2018’de yapılan bir araştırmaya göre, gelirini ve mal varlığını resmi makamlara beyan etmiş en zengin ilk 50 kişi dünya nüfusunu %50’sinin (4 milyar insan) toplam mal varlıklarından daha zengindir. Ayrıca, en zengin ilk 10 ülkenin milli geliri, en fakir ülkenin 77 katıdır. İşte böyle bir dünyada yaşıyor ve yoksulluğa çözüm arıyoruz.”

Ülkemizin ekonomik durumunun da Dünya’dakinden farklı olmadığını savunan YRP’li hanımlar “Asgari ücret açlık sınırının altında. En düşük memur maaşı yoksulluk sınırının altında. Gerçek enflasyon %30’u aşmış. Genç işsizlik oranı %30’a ulaşmış. Gelir seviyesi bakımından halkın %40’ı açlık sınırının altında. %80’i yoksulluk sınırının altında. Halkın bankalara olan borcu 8 milyar liradan 550 milyar liraya çıkmış. Özel sektörün bankalara borcu 88 milyar liradan 2,5 trilyon liraya fırlamış. Vatandaşın aldığı maaşın neredeyse yarısı doğalgaza ve elektriğe gidiyor. 21. Asrın Türkiye’sinde sadece bir ay içerisinde 600 bin abonenin elektriği faturasını ödeyemediği için kesiliyor. Hastanelerin, üniversitelerin, adliyelerin, hapishanelerin, AVM’lerin en büyüğü bizde. Ancak ekonominin en küçüğü, üretimin en küçüğü, istihdamın en küçüğü ve para biriminin en küçüğü bizde. İşte Türkiye’nin ekonomik gerçekleri. Türkiye’de borç, faiz, beton, çimento, AWM, rezidans ekonomisi yüzünden 17 senede üretim durdu, sanayi durdu, istihdam durdu. “ eleştirilerinde bulundu.

Ekonominin düzelmesi için milli kaynakların kullanılması gerektiğini savunan YRP’li hanımların şu sözleri dikkat çekti. ”Biz Yeniden Refah iktidarında; beton-çimento ekonomisi yerine, borç-faiz ekonomisi yerine, üretim, istihdam, ihracat ekonomisini uygulayacağız. Yeniden Refah iktidarında devlet bütçesini, belediye bütçelerini, “Denk Bütçe” olarak gerçekleştireceğiz. Biz zam, vergi ve borçlanma yerine, halka yük yüklemek yerine, zamsız, borçsuz, vergisiz, halkın boğazını sıkmadan, milli kaynak paketleri ile kaynak üreteceğiz. Bizim bütün tarihimiz saydığımız bu kaynakları bulmanın örnekleri ile dolu. Bizim 50 senelik tarihimiz ekonomi alanındaki şampiyonluklarla dolu. İkinci 40 yılımızda yeniden geleceğiz, yeniden yapacağız.” 

Basın açıklamasının ardından il ve ilçe yönetimlerinin katılımıyla il divanlarını gerçekleştiren YRP’li hanımlar toplantılarında Ermenistan’ın Gence’ye gerçekleştirdiği saldırının insanlık suçu olduğunu şu sözlerle dile getirdi. “Bu insanlık suçu da diğerleri gibi, yıllardır girmeye çalıştığımız Avrupa Birliği gibi, dostumuz (!) ABD gibi dünya egemenlerinin iki yüzlülüğünü ve Müslüman düşmanlığını, sistematik olarak yürüttükleri zalimliğin resmidir. Artık 'Yeni ve Adil Bir Dünya'yı kurmak her zamankinden daha büyük bir mecburiyet haline geldi. Azerbaycan'da saldırıya uğrayan Gence halkına ve yöneticilerine geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. Saldırıda şehit olanlara Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyoruz.”