Hem kasaplık yapmak, hem de hac vazifesini yerine getirmek üzere bir ay önce Suudi Arabistan'a giden Türk kafilesini taşıyan iki otobüs Suriye'de silahlı saldırıya uğradı. Naci Özata idaresindeki 71 EP 806 plakalı otobüs Şanlıurfalı grubu taşırken, 41 HF 069 plakalı Yavuz Zurnacı idaresindeki otobüs de Manisalı kasapları taşıyordu.
ŞOFÖRLER YUVACIKLI
Başiskele Yeşilyurt Mahallesi Bayburt Sokak'ta outran Yavuz Zurnacı'nın kullandığı otobüs Süriye sınırına yaklaşık 40 kilometre kala İdlip adı verilen kasabada sivil silahlı saldırganlar tarafından kurşun yağmuruna tutuldu. 27 kişiyi taşıyan otobüsün diğer şoförü de Zurnacı ile aynı apartmanda oturan amcası Recep Coşkun'du.
PİKAP YANAŞTI VE…
Emre A.Ş. Ile birlikte kutsal topraklara giden ve önceki akşam yurda giriş yapan otobüsün şoförü Zurnacı'ya ulaştık. Yaşadıklarını anlatan Zurnacı, “27 kişilik kasap kafilesini taşıyorduk. Aracı ben kullanıyordum. Diğer şoför amcam da dinleniyordu. Seyir halindeyken yanımıza Toyota marka pikapla yanaştı ve aniden ateş açtı.
DURMADAN SÜRDÜM
Bütün yolculara koridorda yere yatmalarını söyledim. Daha önceden yaşanan saldırıları da dinlemiştim. Otobüsü hiç durdurmadığım gibi gaza bastım ve devam ettim. Yaklaşık yarım saat boyunca kovalamaca oynadık. Bazen aracı üzerlerine sürdüm. Ara sokaklardan kaçmayı denedim. Yarım saatin sonunda ellerinden kurtulduk.
SİVİL GİYİMLİYDİLER
Saldıranlar sivil giyimliydi. Hepsinin yüzünü gördüm. Hırsız gibi birşeydiler. Direkt bizi öldürmeye kastettiler. Peşimizi bıraktılar ama ben direksiyonu yine de bırakmadım. Otobüsün camları tuzla buz oldu, lastiğimizi patlattılar. Sınıra yakın sakin bir dağlık alanda durdum, sağ lastiğin yerine stepne lastiği taktım.
İKİ KİŞİ YARALANDI
Otobüste iki kişi de yaralandı. Süriye gümrük kapısında yaralıları taksiyle gönderdik. Onları Türkiye sınırında ambulans bekliyordu. Onlar hemen Reyhanlı Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Sonradan öğrendiğim kadarıyla oradan da memleketleri Uşak'a gönderildiler. Biz de Suriye sınırından geçtik, bizi bir polis içeri aldı” şeklinde konuştu. Yolcular memletine gönderildi.
YARDIM YAPILMADI
Korku dolu dakikalar yaşayan Türk şoförlere Türkiye sınırına geldikten sonra vali, kaymakam, emniyet müdürü ‘Ne gerekiyorsa yaparız' dedi. Ancak Antakya'da bulunan iki şoförümüze hiçbir yardım yapılmadı. Valiliğin söylediği yardımları yapıp yapmadığını sorduğumuz Zurnacı, “Burda bize yardımcı olmuyorlar” dedi.
KÖPEK MUAMELESİ
Yetkililere kızgın olan Zurnacı, “Ben orada dursaydım 27 kişinin hayatı kararacaktı. Hacıları alır, beni de bırakırlardı. Ama durmadım. 27 kişinin hayatını kurtardım, bana köpek muamelesi yapıyorlar. İki gündür Antakya'da kaldık. Şu anda da (telefon görüşmesi esnasında) caminin avlusunda oturuyorum.
4 BİN TL MASRAF
Yolcular arayıp ‘Hayatımızı kurtardın, biz masrafı karşılayalım' diyorlar da devletimiz kapılarda süründürüyor. Araçta 3-4 bin liralık masraf var. Bu halde İzmit'e gelebilmek için yola da çıkamıyoruz, camlarımız kırık, araç delik deşik. Bizim başkanımız İbrahim Karaosmanoğlu bize yardım etsin” sözlerini kaydetti. Durumdan haberdar ettiğimiz Kocaeli Valiliği ise sessiz kaldı.
KAYNAK: www.bizimkocaeli.com
