Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Türkiye'nin yenilenebilir enerjiye muazzam bir yatırım hamlesinin bulunduğunu belirterek, "Şu anda inşa halindeki bütün santrallerin yüzde 90'ı yenilenebilir" dedi.
Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, "İklim Değişikliğiyle Mücadele ve Finans Sektörü" temasıyla düzenlenen 5'inci Sürdürülebilir Finans Forumu'na katıldı. Başbakan Yardımcısı Şimşek, burada yaptığı açıklamalarda "İklim değişikliğinin gerçek olduğunu içselleştirmek lazım. Bunu söylemek ayrı bir şey, içselleştirdikten sonra ona vereceğiniz tepki bence çok daha anlamlıdır. Bu rakamlar günlük rakamlar. Hergün 100 binden fazla uçak havada, hergün 1 milyar 200 milyon araç sokaklarda, biz hergün 10,5 milyon ton kömür, 9,5 milyar metreküp doğalgaz, 95 milyon varil petrol tüketiyoruz. İnsanlık olarak biz doğal faktörlerden 170 kat daha tahribat oluşturmaya başlamışız" dedi.
Şimşek, iklim değişikliğinin dünya milli gelirine etkisine ilişkin, "Karbon salımlarını düşürürsek ve daha az derecede küresel ısınma yaşanırsa, etkisi yine de 21 trilyon dolar civarında olacak. Daha kötü senaryo da, 33 trilyon dolarlık bir maliyetten bahsediliyor" diye konuştu.
"KARBON SALINIMINI KONTROL ETMEK İÇİN İLAVE VERGİLER GETİRMEMİZ LAZIM"
Bu konuda atılacak çok adım olduğuna dikkat çeken Şimşek, "Yapılacak çok şey var. Herşeyden önce farkındalığı artırmamız lazım. Tükettiğimiz enerjiyi daha tasarruflu yapabiliriz. Çevreye dost ürünler kullanmak için standartlar geliştirmemiz lazım. Sadece yapın demek değil, bunu empoze etmemiz lazım. Bizim de bu alanda finansmanı artırmamız lazım. Ondan sonra tabi ki karbon salınımını kontrol etmek için ilave vergiler getirmemiz lazım. Bunun için bir pazar oluşturmamız lazım" şeklinde konuştu.
Türkiye'nin yenilenebilir enerjiye muazzam bir yatırım hamlesi içinde bulunduğunu söyleyen Şimşek, "Şu anda inşa halindeki bütün santrallerin yüzde 90'ı yenilenebilir. Dünyaya oranla muazzam bir çaba söz konusu. Belki sokaktaki vatandaş haklı olarak şikayet ediyor ama biz özellikle fosil yakıtları ve taşıtları çok yüksek vergilendiriyoruz. Dünyada bu anlamda da ön plandayız. Sigarada ve başka birtakım ürünlerde olduğu gibi" dedi.
2020 itibariyle tüm binalardan enerji verimlilik belgesi isteneceğini bildiren Şimşek şöyle konuştu: "Kentsel dönüşümle birlikte şehir standartlarını sürekli yükselttik. Geçen sene bina izolasyonuna teşvikler getirdik. Mikro düzeyde de bir strateji var ama her sene birçok konuda ufak da olsa önemli adımlar atıyoruz".
"TÜRKİYE'DE DE ÇOK CİDDİ KALICI BİR ISINMA SÖZ KONUSUDUR"
2040 yılına kadar güneş panellerinin ve güneş enerjisinin maliyetinin Amerika'da yüzde 67, Japonya'da yüzde 85'e kadar düşeceğini aktaran Şimşek, Türkiye için yüzde 50'lik bir düşüş öngörüldüğünü kaydetti. Şimşek, "Bu bile geleneksel enerji, diğer kaynaklarla karşılaştırıldığında güneş enerjisini en ucuz yapacak.Türkiye'ye baktığımız zaman dünyadan farklı değiliz. Bizde de uzun vadeli ısınmaya baktığınız zaman son dönemde standarttan sapma anlamında Türkiye'de de çok ciddi kalıcı bir ısınma söz konusudur. İklim değişiyor, Türkiye bundan muaf değil" ifadelerini kullandı.
Türkiye'de genel anlamda finansal varlıkların 3 trilyon 400 milyar lira olduğunu kaydeden Şimşek, "Bankacılık sektörü bunun 2 trilyon 700 milyon lirasını oluşturuyor. Demek ki imkan var. Biraz çabalarsak biz Türkiye'deki projeleri finanse edebiliriz. Dünya milli geliri, dünya sermaye piyasaları rahat bir şekilde yıllık yenilebilir enerjinin ihtiyaç duyduğu 1 trilyon doları ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin gerçekleştirmek için gerekli olan 6-7 trilyon doları rahat bir şekilde yapabilir. Yeter ki bu konuda irade olsun. Finans sektörü olarak makul bir büyüklüğümüz var. Biz de başarabiliriz" dedi.
