Tarih: 21.09.2017 11:59

Yanlış diyet kurbanı olmayın!

Facebook Twitter Linked-in

Uzman Diyetisyen Bengi Çetiner, merkezlerine başvuran kişilerde sadece diyet vermeyip, aynı zamanda kombine uygulamalar ile kilo verme sürecince yardımcı olduklarını belirtti. Kişilerin kişiliğine göre beden yapısı ve analize göre, bölgesel yağlanma problemine göre, besin toleransı testi ve yeme bağımlılıklarına göre kombine uygulamalar tercih ettiklerini belirtti. Pilates, EMS fit, radyofrekans ve lazer lipolizişlemleri ve hipnoterapi ile zayıflama seçeneklerinin bulunduğunu belirtti.

Uzm. Diyetisyen Bengi Çetiner’e göre düşük kalorili ve genellikle tek tip beslenmeye dayalı diyetlerin faturası oldukça ağırdır. Kalp damar hastalıklarından osteoporoza, sinir sisteminin hasara uğramasından böbrek fonksiyonlarında geri dönüşümlü ya da dönüşümsüz pek çok hastalık, bu diyetlerin yol açtığı sorunlardan sadece bir kaçıdır. Tıp dilinde şok diyetlerin diğer adı ketojenik diyetlerdir. Bunlar çok düşük kalorili olup protein oranı yüksek diyetlerdir. Vücut dokularından kayıp ile kilo vermeyi sağlayan bu diyetler kişinin kas ve su kaybetmesine, vücut yağının yükselmesine neden olur. Karbonhidratı düşük protein oranı yüksek diyetler vücut metabolizmasının dengesini bozar. Başlangıçta bir günlük karbonhidrat tüketimini 20 grama kadar sınırlar. Oysa yetişkin bir kişinin günde en az 120-130 gram kadar karbonhidrat alması gerekir. Diyet çoğu tahılı, baklagil, meyve, ekmek, pirinç, patates, makarna ve nişastalı besini karbonhidrat kaynakları oldukları için diyete dahiletmez fakat et, yumurta, peynir, tereyağı ve kremayı istediğiniz kadar tüketirsiniz. Günlük karbonhidrat alımınızı fazlaca sınırlarsanız, vücudunuz önce depolanmış olan karbonhidratı enerji olarak kullanır. Böylece vücudunuz karaciğer ve kaslardaki depo karbonhidratları kullanır (glikojen) su atar ve hızla kilo verirsiniz. Vücudunuz aynı zamanda biraz da yağ yakmaya başlar ama karbonhidratlar olmadan yakılan yağlar, kan dolaşımınızda asit yüklü "keton cisimleri" yağmuruna neden olur. Bu "asit yüklü yağmurlar" vücudunuzun asit yükünü artırır. İştahınızı baskılar. Kısacası siz kilo verirsiniz ama bir süre sonra kaslarınız eriyip yanmaya yani yağ yerine kas kaybetmeye başlarsınız. 

Bu tür diyetleri uygulayan kişilerin bir süre sonra kolesterolleri yükselmeye, ürik asitleri artmaya, karaciğerleri bozulmaya, kalp damarları tıkanmaya başlar. Yorgunluk, baş ağrısı, bulantı, halsizlik ve bitkinlik de hissedilir. Araştırmalar, bu diyetleri sık sık deneyenlerin kansere ve kemik erimesi sorununa(Osteoporoz) yakalanma olasılıklarının arttığını gösteriyor. Besin öğeleri yetersizliğinden dolayıçeşitliminerallerin kaybıölümle sonuçlanabilir. Bu tarz diyetleri yapmadan önce bir kez daha düşünün ve yanlış diyet kurbanı olmayın! Unutmayın sağlıklı ve dengeli beslenme yaşam ömrünüzü uzatır. 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —