Türkiye’nin ilk felsefe oditoryumu Antalya’da açıldı

Antalya'nın Konyaaltı ilçesinde Türkiye'de ilk kez bir felsefe oditoryumu açıldı.

2017 yılı başında başlatılan geniş kapsamlı bir kavramsal araştırma sonucunda, katılımcı bir felsefe deneyimini odağına alan Bahçeşehir Koleji, bu amaçla özgün pedagojik bir mimari tasarım için yatırım yaptı. Kolejin Konyaaltı ilçesindeki yerleşkesinde yaklaşık 600 metrekarelik bir kapalı alanda, Antik Yunan ve erken Roma döneminin mimari unsurlarını serbest bir yorumla birleştiren felsefe oditoryumu, sütun ve kemerleri, tavan tonozları, duvar ve zemin döşemeleri, olbia tipi basamaklı oturma alanları, 30 kişilik ahşap oval masası, özel eskitme deri sandalyeleri, geniş hacimli ahşap kitaplıkları, dekoratif meşale ve işlevsel aydınlatmaları, antik görünümlü çeşme ve yalağıyla dönemin yapısına uygun olarak tasarlandı.

Felsefe oditoryumunun açılışı, AK Parti Antalya Milletvekili İbrahim Aydın, Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal, Konyaaltı Belediye Başkan Yardımcısı Edip Kemal Bahadır, Bahçeşehir Uğur Eğitim Kurumları Başkanı Enver Yücel'in katılımıyla açıldı.

"Hem Türkiye'de hem dünyada iyi işler yapmak istiyoruz"

Açılışta konuşan Enver Yücel, eğitimle ilgili hem Türkiye'de hem dünyada iyi işler yapmak istediklerini belirterek, okullarda öğrencilere, "Başıma icat çıkartma," Eski köye yeni adet getirme','Bırak şimdi felsefe yapma" gibi söylemlerinin kullanılmamasını istedi.

Bu söylemlerin günümüz dünyasına yeri olmadığının altını çizen Yücel, "Biz çocuklarımıza icat getirmeyi aşılamak, eski köye yeni adet getirmelerini, felsefe yapmaları istiyoruz. Türkiye'nin markası yok, neden büyük bir markamız yok. Felsefe yok ondan yok. Yok olamaz da. Bu tür konuşmaların yapılabilmesi için oditoryum inşa ettik. Eğitim bir araçtır amaç değil, Eğitim insanın mutluluğudur. Şuan yaptığımız eğitimin yanlış olduğunu kabullenmemiz gerekir. Şu kadar müfredat ezberleyeceğiz, her gün tartışılan sınavdan çocuklar dereceler yapacak, sonra ne olacak bu ne işe yarayacak. Birey, nereye götürecek onu zenginleştirebilecek mi? Bütün bunların yapılabilmesi için meselenin felsefi bir boyutu var. Ne yaparsanız yapın felsefesi boyuttan doymayan oraya kendisini ait hissetmeyen başarılı olamaz. Bugünkü çağda ne diyoruz eğitim böyle böyle olacak diyoruz" şeklinde konuştu.

"Sus denilirse o toplum gelişmez ve üretim de olmaz"

Çocuklarının özgür insan odaklı öğrenci olacaklarını ifade eden Yücel, "Öğretmen yol gösterici olabilir. Bugün öğretmenlerimiz belli müfredatta da çocuklara öğretiyor. Bilgiye çok gerek yok, çok bilgi var. Var olan bilgiyi kullanmak bilgiden daha da önemlidir. Önümüzdeki dönemlerde sınıf kavramı da kalkacak. Dünya böyle bir felsefe de oditoryumu yok dediler, liselerde yok ama köklü üniversitelerde var. Amerika'nın çok büyük liselerinde var. Her sınıf böyle. Çünkü herkes eşit bu masanın başında oturuyor. Neden öğrenci rahat, soru sorsun sorgulasın analiz sentez yapsın diye. Biz bunu alıştırabilirsek topluma o ülkede demokraside iyi olur. Sorgulanmazsa neden niçin aranmasa sus denilirse o toplum gelişmez ve üretim de olmaz" diye konuştu.

"50'nci yılımızı ilk felsefe oditoryumuyla taçlandırdık"

Türkiye'deki ilk felsefe oditoryumunu açmaktan dolayı mutlu olduklarını dile getiren Uğur Okulları Genel Müdürü Özlem Dağ, "Bilimin teknolojinin ve eğitimin ancak soru sorabilen sorgulayabilen ve sorgulanabilen ortamlarda değer kazanır. Bu ortamlardan beslendiğini biliyoruz. Özgür aklın en büyük besin kaynağında felsefe olduğunu biliyoruz. Eleştirel, irdeleyici evrensel değerleri bunlarla birlikte bilgi değerlerini ulusal değerleri bilinçle fark eden bir toplum olmanın yolu öğrencilerimize düşünmenin kıymetini öğretmekten ve onları soru soran sorgulayan ve düşünmeyi dert edinen bireyler olarak yetiştirmekten geçiyor. Öğrencilerimizin öğrencilerle okul ortamında kalmamızı ve kültür ve anlayışla yaşamının her alanına yansıtabilmesi içselleştirebilmesi gelecek nesillere aktarabilmesini amaçlıyoruz. 50'nci yılımızı ilk felsefe oditoryumuyla taçlandırdık" dedi.

"5 bin kitap ahşap kitaplık var"

Akdeniz Üniversitesi Felsefe Bölümünden Doç. Dr. Çetin Balanuye, oditoryumun felsefi işitmek, duymak, anlamak ve düşünmek amaçlı bir salon olarak tasarlandığını kaydetti. Balanuye, "600 metrekare kapalı alan 8 farklı rölyef ve akilik tablo ile felsefe tarihin özlendiği görsellik içeriyor. Ortada devam bir masa 30 kişi oturabiliyor. Hatip kürsümüz var. Antik Yunan ve Erken Roma dönemi mimarisi andıran sütun kemer ve tonoz tavan yapısı var. 5 bin kitap ahşap kitaplık var. Tek amacımız öğrencilerin felsefede hakkında şu ya da bu bilgiye sahip olmak değil, felsefeyi doğrudan deneyimleme imkanı bulacaklar. Görsel figürleri bu nedenle yaptık. Savunular geliştirilecek, fikirler belgelenecek. Felsefenin kendisi tecrübe edilecek" ifadelerini kullandı.

"Matematik ve dil öğrenmede doğrudan etkisi ortaya çıktı"

Felsefe amaçlı oditoryumun Türkiye'de bir ilk olduğunu söyleyen Balanuye "Felsefenin son 30 yılda yapılan araştırmalarda matematik ve dil öğrenmede doğrudan etkisi ortaya çıktı. Felsefeyi kendi indeki disiplin olarak değil, diğer disiplinlere katkısı açısından da ele alma zamanı geldi" dedi.