Türk sivil toplum kuruluşları, Afrika ülkelerine sadece yardım değil, eğitim ve bilgi de götürüyor. Mescit ve yetim okulu açılışlarında bulunmak için 10 gün boyunca Etiyopya’da bulunan Deniz Feneri Ankara Koordinatörü Hamit Kunt, Afrika coğrafyasındaki en temel ihtiyacın eğitim olduğunu belirterek, “Diğer STK’lar ve devletimizin kuruluşlarıyla ortak amacımız bu insanların kendi topraklarında geçinmelerini sağlamak. 200 yıldır bu coğrafyayı sömüren Batı emperyalizmi bilgiyi gizlemiş bu insanlardan. Bizler bu coğrafyayı Batılı beyazlar gibi sömürmeye gelmedik. Onlara yardımcı olmaya geldik” dedi.
Türk sivil toplum kuruluşları, dünyanın en yoksul ülkelerinden olan Afrika ülkesi Etiyopya’nın umudu oldu. Yetim okulları, su kuyuları, mescit ve çeşitli yardımlarda bulunan sivil toplum kuruluşları, ülkeye sadece yardım değil eğitim ve bilgi de götürüyor. Ülkenin kırsal bölgelerinde yetim okulları açarak, binlerce çocuğu eğitimle buluşturan sivil toplum kuruluşları, Etiyopyalıların kendi ayakları üzerinde durabilmesi için de çaba gösteriyor.
“Eğitimle kendilerini geçindirebilirler”
Çeşitli bölgelerinde 10 günde 6 yetim okulu ve mescit açılışı gerçekleştiren Deniz Feneri Derneği’nin Ankara Koordinatörü Hamit Kunt, sık sık geldiği Etiyopya ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Kunt, yaptıkları çalışmaların en temel amacının Etiyopya coğrafyasındaki kardeşlerinin ihtiyaçlarını karşılamak ve onların kendi ayakları üzerinde durabilmeleri için gerekli altyapı çalışmalarını sağlamak ve onlara destek vermek olduğunu belirtti. Yaptıkları çalışmalar sırasında Afrika coğrafyasındaki en temel ihtiyacın eğitim olduğunu gördüklerine dikkat çeken Kunt, “Elbette bu insanların zaman zaman açlıkları, susuzlukları olabiliyor. Bu nedenle gıdalar da dağıtıyoruz, su kuyuları da açıyoruz bu coğrafyalarda. Ama şunu gördük ki bu insanlar eğitilebilirse, kültürel kanıksanmışlıkları yok olursa kendi topraklarında kendilerini geçindirebilecek ekonomiye ulaşabilirler” dedi.
“Batı emperyalizmi bilgiyi gizlemiş”
Etiyopya topraklarının altında su olduğunu ancak bunu çıkaracak teknoloji ve aletin olmadığını ifade eden Kunt, “Bu coğrafyanın aslında belki bizim coğrafyamızdan fazlası var, eksiği yok. Birçok alanı için bunu söylüyorum. 150-200 yıldır bu coğrafyaları sömüren Batı emperyalizmi sadece şunu bırakmış bu insanların zihninde, toprağın üstünde ne varsa, gökten düşecek damla ile onu çıkaracaklar ve yiyecekler. Hayvanlar da o toprağın bitirdiğinden yiyecek. Onlar da hayvanın sütünden ve etinden istifade edecekler. Özellikle ülkenin kırsalına, bu zihniyetin ötesine geçebilecek bir eğitim ve bilgi ulaşmamış bu zamana kadar. Her şeyin temeli bilgi ama 200 yıldır bu coğrafyayı sömüren Batı emperyalizmi bilgiyi gizlemiş bu insanlardan. Kendileri bu coğrafyaların yeraltı zenginliklerini götürmüşler, zenginleşmişler. İnsanları köle olarak kullanmışlar ama kendi edindikleri teknolojik bilgiyi kesinlikle bu insanlarla paylaşmamışlar. Bu insanlar kendi topraklarında yarım, 1 dolar gibi fiyatlarla işçi olarak çalışmışlar” diye konuştu.
“Bizler sömürmeye gelmedik”
Etiyopya’nın tarihinde hiç sömürge olmadığına dikkat çeken Kunt, “Etiyopya, Afrika coğrafyasının sömürge olmamış tek geleneksel, eski ülkesi. Sadece bir iki kırılma var, işgal var ama onun haricinde hiç sömürge olmamış. Ancak Afrika coğrafyasının genel kaderini onlar da paylaşmışlar. Çünkü bu coğrafyanın temelinde oluşan gerilik bu coğrafyayı da etkilemiş. Daha yeni yeni ayağa kalkmaya çalışıyorlar. Bizler Deniz Feneri olarak, diğer Türk sivil toplum kuruluşları ve devletimizin TİKA’sı, YTB’si, Kızılay’ı gibi başka kuruluşları da benzer çalışmalar yapıyorlar, ortak amacımız ve mantığımız, bu insanlar kendi topraklarında geçinebilmelerini sağlamak. Bizler bu coğrafyayı Batılı beyazlar gibi sömürmeye gelmedik. Onlara yardımcı olmaya geldik. Onların aklını Batı emperyal çerçevesinden çıkartıp, kendi topraklarını, imkanlarını, iş ve zihin gücünü kullanabilmelerini sağlamaya ve paylaşmaya geldik” ifadelerine yer verdi.
“Uykularından uyandırmaya çalışıyoruz”
Etiyopya’dan toprak götürüp, Türkiye’de analiz yaptırdıklarını ve projeler üretmeye çalıştıklarını vurgulayan Kunt, şunları kaydetti: “Aslında bu insanları belki 200 yıllık uykularından uyandırmaya çalışıyoruz. Bu vizyon bizim milletimize ait bir vizyon, buralarda ulaştırmamızı sağlayan, yolumuzu açan, önümüzdeki eski kanuni engelleri kaldıran hükümetimize de çok teşekkür etmeyi, özellikle Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a teşekkürü borç biliyorum. Çünkü 2004’te sivil toplumun önündeki engel kalkmasaydı, biz buralarda olamazdık ve Türkiye bütün sivil toplumu ve devletiyle buralarda olamazdı. Bugün Türkiye dünyanın yardım şampiyonu bir ülke. Milletiyle ve devletiyle bu coğrafyalarda biz varız ve hep var olacağız.”
