Türk Telekom CEO’su Paul Doany, geçtiğimiz günlerde anlaşması imzalanan Türk usulü fiber ortaklığın tüm dünyaya örnek olacağını söyledi. Londra’da düzenlenen 5G Dünya Zirvesi’nde bir grup gazeteciyle sohbet toplantısında bir araya gelen Doany, Ulaştırma Bakanlığı ve operatörlerin bir araya gelerek oluşturduğu sabit altyapı paylaşım sisteminden herkesin kazançlı çıkacağını kaydetti. Doany “Yatırım maliyetlerinin azalmasıyla fiberde kapsama yaygınlaşacak, kalite artacak, fiberin eriştiği hane sayısı çoğalacak. İmtiyaz anlaşmalarıyla asıl mülkiyet kamuya ait olduğundan, günün sonunda yapılan tüm yatırımlar devlete ve ülke faydasına olacak. Bu işin asıl kazananı vatandaş ve Türkiye olacak” dedi. Türk Telekom’un fiberde 262 bin kilometrelik ağ yatırımı bulunuyor.
Avrupa’nın da benzer ortak yatırım modeli üzerinde tartıştığını kaydeden Doany, “Avrupa da sabit fiber altyapının operatörler arası kiralama yoluyla paylaşımını teşvik edecek yasalar çıkarmaya hazırlanıyor. Aklın yolu bir: Ortak yatırım modelinin operatörlerin yeni yatırım yapıp mevcut altyapıyı geliştirmelerini teşvik edici verimli bir model olduğunu herkes görecek” dedi. Mobil altyapının paylaşımı için de kulelere odaklanan pasif paylaşım modeli yerine baz istasyonunun operatörler tarafından paylaşıldığı aktif paylaşım modelini geliştirdiklerini belirten Doany şöyle konuştu: “Hedefimiz bu modeli tüm Türkiye’yi kapsayacak şekilde yaygınlaştırarak mobildeki mükerrer yatırımların önüne geçmek. Dünyaya öncü ve örnek olacağımıza inanıyorum.”
Gazete Habertürk'ün haberine göre Türk Telekom’un (TT) yükselen döviz kurlarına karşı yeni stratejiye hazırlandığını anlatan Doany, “Lira cinsinden tahvil ihracatı yapan şirketlerden biri olacağız. Bu yıl tamamlanır, diye düşünüyorum” dedi.
‘ORTAK ŞİRKET YOK KULLANIM HAKKI VAR’
Yasalara göre Türk Telekom’un altyapısı ile ilgili herhangi bir şirketle ortaklık kuramayacağını ifade eden Doany, “Öncelikle ortak şirket diye bir şey yok. Yasalara göre Türk Telekom altyapısı ile ilgili herhangi bir şirketle ortaklık kuramaz. Biz yatırım yapıyoruz ve kullanım hakkımız oluyor. Bunun için ben buna Türk usulü dedim” diye konuştu. Doany, Türk usulü modelin nasıl işleyeceğini şu örnekle anlattı: “Fiberde A noktasından B noktasına gidilmek isteniyor. Altyapı varsa 2 yıllık kontratla toptan fiyattan diğer operatörlere veriyoruz. Altyapı yoksa, yeni yatırım gerekiyorsa yeni teklif getiriyoruz Ben diyorum ki bu parayı bize verin. Bu ekstra 5-10 kilometreyi inşa etmek için kullanayım. Sahibi Türk Telekom olacak. Uzun yıllar kullanım hakkı da karşı tarafa bedava olacak.”
‘BANKALAR ŞİRKETİ KONTROL ETMEYECEK’
Doany, Türk Telekom’un ana hissedarı OTAŞ’ın yaşadığı sorunlarla ilgili olarak ise şunları söyledi: “Biz beş yıllık bir plan yaptık. Bankalar da bu planı görerek hesaplarını yaptılar. Bankalar şirketi kontrol etmeyecek, bunu çok net bir şekilde söyleyebilirim. Çünkü bankalar bu tarz şirketleri kontrol edemez. Bu onların çıkarına da olmaz. Standart yeniden yapılandırmalarda olduğu gibi her yıl bakacaklar satabiliyorlar mı yani normalde üç yıla ya da beş yıla kadar bile sürebiliyor. Sonra bir uzatma daha olabiliyor. Bu bankaların kendi aralarında yaptığı bir anlaşma. Şirketin üzerine herhangi bir baskı da yapılmayacak. Bizim işimiz yapabileceğimizin en iyisini yapmak; onlar da hisseleri satabildikleri zaman satacaklar tekrardan.”
