Bir gazetecinin S&P'nin Türk bankacılık sektörü ilişkin değerlendirmelerini hatırlatması üzerine Yazıcı, ''Türkiye'de finans kuruluşlarımız son derece güçlüdür ben o değerlendirmeye katılmıyorum'' dedi. Yazıcı, ''Tüketici Kanunu'nda bankalarla bazı konularda anlaşıldığı şeklinde bilgiler geldiğini, Bakanlık olarak hangi konularda geri adım atmaya hazır oldukları''na ilişkin bir soruya ise şu karşılığı verdi:
''Ben bu yaklaşımı çok doğru bulmuyorum. Geri adım atmak ileriye gitmek değil. Biz doğru olan neyse adalet ölçüsü içerisinde onu düzenlemeye, onu gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. Dolayısıyla bankaların faiz dışı 31 kalem adı altında elde ettikleri gelirler var. Diyoruz ki bunlar açık ve şeffaf olsun. Tüketici ne ödediğini, ne kadar ödeyeceğini, karşılaşacağı riskin ne olduğunu bilecek durumda olsun. Bunları konuşuyoruz.
Tartışmakta büyük fayda var. Tartışmanın başladığı günden bu yana bankamızın bir tanesi, bir uygulamayı ortadan kaldırdı. Bu tartışmalar çok faydalı. Biz hiç kimseden bedelsiz bir hizmet sunmasını beklemiyoruz. Ama herkes sunduğu hizmetin karşılığı neyse, uygun ücret neyse onu alacak. Onun dışındaki ücret alım taleplerinin doğru olmadığını düşünüyoruz, bunları konuşuyoruz. Bu konuda da bankalarla aramızda bir yaklaşım farklılığı yok.
31 kalemin tamamen kalkacağı yönünde bir beklenti, algı oluşuyor, bu yanlış. Biz burada kriterlerimizi ortaya koyuyoruz. Diyoruz ki tacir basiretli olacak, tüketici bilinçli olacak. Bankaları da bir tacir olarak nitelersek yaptıkları hizmetin karşılığını almaları haklarıdır.
Hiç kimseye bedelsiz bir hizmet sunumu beklentisi içerisinde olamayız. Aksi takdirde angarya olur, angarya yasak. Ama aldığı ücret hakka, kurallara uygun olması, müşterinin bilmesi lazım, Müşterinin anlamayacağı bir lisanla gizlenmiş bir tarzla müşterinin önüne ilerde fatura edilecek ücret ve ödeme yaklaşımlarının doğru olmadığını düşünüyoruz. Düzenlemeleri de bu çerçevede yapıyoruz.''
Kart aidatı
Yazıcı, kart aidatının olup olmayacağına ilişkin bir soruya ise böyle ''kazuistik'' (kuralcı) bir soruya cevap veremeyeceğini, kendisinin çerçeveyi ortaya koyduğunu, şu alınıp, bu alınmaz şeklindeki bir düzenlemenin içinde olmayacaklarını kaydetti.
Tüketiciyi kimseye ezdirmeyeceklerini, hiç kimseye de angarya yüklemeyeceklerini vurgulayan Yazıcı, ''Bankaların özel bir kanunu olduğunu, kendilerinin bankacılık alanını tüketici kanunu ile yeniden düzenleme iddiasında olmadıklarını söyledi.
Bankaların, Bankacılık Kanununa göre faaliyetlerini yürüttüğünü anımsatan Yazıcı, tüketicinin korunmasının Tüketici Kanunu kapsamında değerlendirilip ele alındığını, bu iki yasanın birbiri ile çatışmadan faaliyetini sürdürecek bir düzenleme olacağını kaydetti.
Bakan Yazıcı, ''Bir banka diyor ki 'alınan faiz yüzde 0,89' diyor. Ama irdelediğin zaman birtakım başka unsurlarla topladığınız zaman yüzde 1,50'ye geliyor. bunu söylemesi lazım. Bunu söyledikten sonra müşteri bunu ödemeyi kabul edip alıyorsa, 'bunu alma perişan olursun' diyecek halimiz yok.
Burada esas olan, talep edilecek olanların açık olması, bunların bilinir hale getirmek. O ücretlerin yüksekliği, azlığı kendi rekabet çerçevesinde kontrol edilecek. Serbest rekabet kurallarının egemen olduğu bir ortamda elbette ki bankaların bu faaliyetlerini şeffaf yapmalarını sağlamak. O alanda bir tekel oluşturulursa ona da zaten Rekabet Kurulu müdahale eder'' diye konuştu.
Hiçbir hukukun geriye dönük düzenlemeleri tahsil etme imkanı vermeyeceğine işaret eden Yazıcı, bunu sadece kendi hükümetlerinin KEY ve nema ödemelerinde yaptığını belirtti.