Sosyal Medya ve Dijital Güvenlik Eğitim Araştırma Derneği (SODİMER) Başkanı Prof. Dr. Levent Eraslan, dernek olarak güvenlik politikaları, özellikle de çocukların ve gençlerin bilinçli sosyal medya kullanımına ilişkin çalışmalar yaptıklarını ifade ederek, sosyal medyanın dünya nüfusunun 3'te 2'sinin kullandığı yeni bir dünya dili olduğunu söyledi.
Sosyal medyanın sadece eğlence veya zaman geçirme için değil ekonomi, ticaret, uluslararası ilişkiler ve birçok alanda etkili olan bir mecra olduğuna işaret eden Eraslan, "Elbette bu kötü amaçlarla kullanmak isteyenler için de bulunmaz bir alan. Çünkü kontrolü, teftişi ve murakabesi zor bir alan. O yüzden özellikle terör örgütleri sosyal medyayı tam 10 ayrı amaç için kullanmakta. İletişim, propaganda, eleman temini, elemanları kontrol etme, algı operasyonları yapma ya da yanlış manipülasyon bilgiler yayma gibi alanlarda örgütler bunu kullanmaktadırlar." diye konuştu.
"FETÖ'nün bu konuda yurt dışında eğitimler aldığını biliyoruz"
"Ülkemizde de bunu yapan iki terör örgütü var. Bunlar PKK ve FETÖ terör örgütleri. Özellikle 2000'li yılların başından itibaren FETÖ'nün bu konuda yurt dışında eğitimler aldığını biliyoruz." diyen Eraslan, aynı şekilde PKK'nın da sosyal medyayı etkin kullanan terör örgütlerinden biri olduğunu aktardı.
Eraslan, "Özellikle kahraman ordumuza, şerefli güvenlik güçlerimize karşı sosyal medya üzerinden algı yaratmaya çalışılmaktadır. Fotoğraf manipülasyonu, yanlış bilgi, yanlış istatistik aktarma, kaynağından çıkmış gibi gösterme, cımbızla ayıklama ve bağlamından koparma gibi 14 farklı yöntem bulunuyor. Terör örgütleri sosyal medyanın özellikle ses, görüntü ve diğer avantajlarını çok yoğun bir şekilde kullanmakta." ifadelerini kullandı.
"Sosyal medyada herkes teyakkuz halinde olmalı, aksiyon almalı"
Vatandaşların gördüğü böylesi haber, yayın ve mesajları ilgili kişilere bildirmesi, yetkili mecralara aktarması gerektiğini dile getiren Eraslan, çok farklı dillerde yapılan bu algı operasyonlarına karşı gereken tepkinin gösterilmesi gerektiğini kaydetti.
Eraslan, Reuters'ın araştırmasına göre Türkiye'nin en çok yalan haberle karşı karşıya kalan ilk 3 ülkeden biri olduğuna dikkati çekerek, şöyle konuştu:
"Hem geleneksel hem de sosyal medya üzerinden olumsuz propagandaya maruz kalan bir ülkeyiz. Bu yüzden birincisi mutlaka uyanık olacağız, ikincisi tepki göstereceğiz. Buna ilişkin sosyal medya materyalleri gördüğümüz anda yanlış olduğunu belirtip, doğrusunu yazmamız gerekmekte ki etkileşimde bu öne çıksın. Aynı zamanda böylesi hesapları ilgili sosyal medya platformlarına şikayet etmemiz, spam denilen tekniği kullanmamız da önemlidir. Sosyal medyada herkes teyakkuz halinde olmalı ve böylesi durumlara karşı aksiyon almalıdır."AA
