Telefon dolandırıcılarının taktiği

Son yıllarda kendilerini hâkim, savcı ya da polis olarak tanıtan dolandırıcılar, vatandaşlara kimlik bilgileri, telefon numarası ya da banka hesaplarının terör örgütlerince ele geçirildiğini ve kullanıldığını söyleyerek hesaplarına para transfer edilmesini sağlıyor.

Nasıl dolandırıyorlar?

- Kendisini hâkim, savcı ve polis olarak tanıtan dolandırıcılar, aranan kişiye kimlik bilgileri, telefon numarası ya da banka hesaplarının terör örgütlerince ele geçirilerek kullanıldığını ifade ediyor. Çoğunlukla eylemlerinde, gazeteler ya da internet siteleri üzerinden öğrendikleri savcıların isimlerini kullanan şüpheliler, kendileriyle sözde ortak çalışılması gerektiğini veya haklarında “tutuklama” kararı çıkmak üzere olduğunu dile getiriyor. Dolandırıcılar kurbanlarını korku yoluyla sindirerek sözde sanıkları yakalamak için banka hesaplarında hareket olması gerektiğini, bu amaçla da verecekleri hesap numaralarına para transfer etmelerini istiyor. Kurbanlarına, operasyonun tamamlanmasının ardından paralarının, “örtülü ödenek” hesabından kendilerine gönderileceği söyleniyor.

Ön araştırma, soru cevap

- Dolandırıcılar, kurbanlarıyla aralarında geçen diyalogda özellikle onları zan altında bırakacak bir dil kullanıyor. Sürekli karşı tarafı suçlayıcı bir konuşma gerçekleştiren şüpheliler, bazı olaylarda konuşma sırasında arkadan kalabalık bir ortam sesi ya da emniyetten arandığı izlenimi yaratmak için bilgisayar programı yardımıyla telsiz seslerine yer veriyor.

- Son derece düzgün Türkçe ve akıcı bir dil kullanan şüpheliler, eylemlerinde vatandaşı ikna edene kadar telefon görüşmesinin bitmemesi için tüm yolları deniyor.

- Şüpheliler, bazı eylemlerinde dolandırdığı vatandaş hakkında ön araştırma yapıyor. Kurbanlarıyla aralarında soru-cevap şeklinde geçen konuşmalarda da dolandırdığı mağdurlarla ilgili bilgilere doğru ya da doğruya yakın cevaplar vererek onların güvenini kazanmaya çalışıyor.

Ayakçı kullanıyorlar - Şüpheliler yöntem değiştirerek bazı dolandırıcılık eylemlerinde, mağdurlardan para ve altınları çöp tenekelerine veya verdikleri adreslere bırakmalarını istiyor. Son zamanlarda yapılan telefon görüşmelerinin ardından dolandırdıkları vatandaşlarla randevulaşan ve burada vatandaşın değerli ürünlerini ya da parasını almaya gelen dolandırıcıların, aralarında “ayakçı” olarak belirledikleri kişileri genellikle yabancı uyruklulardan seçtiği belirtiliyor.

- Dolandırıcılar, polislere yakalanmamak için de farklı bir yöntem izliyor. Mağdur vatandaşlarla telefonda konuşan şüpheliyle, dolandırıcılık sonucu hesaplarına para yatırılan veya ziynet eşyalarını mağdurlardan alan kişiler genelde farklı oluyor. Örneğin, kurbanlarını telefonda ikna eden kişi,  mağdurla cep telefonu görüşmesini bulunduğu Şanlıurfa’dan yaparken, parayı veya ziynet eşyalarını alan kişi veya kişiler ise mağdurla aynı bölge olan İzmir’de yaşıyor

Kimlik vermeyin

 - Telefon görüşmelerinde kişisel bilgilerinizi kesinlikle paylaşmayın. Sigorta şirketi, medikal firma, banka ve benzeri birçok kurum ve kuruluştan aradığını belirten kişilere telefon üzerinden kimlik bilgilerinizi vermeyin. “Daha önceden yaptırmış olduğunuz sigortanız var, yenileyelim” ya da bazı önemli firmaların isimleri kullanılarak hem aranıp hem de mesaj yoluyla gönderilen “ödül kazandınız” gibi sözlere asla kanmayın.

- Hiçbir hâkim, savcı ya da polis, sizden para istemez. Ayrıca hiçbir kamu görevlisi, hakkınızda yürütülen bir soruşturma ve olayla ilgili sizden telefon üzerinden kimlik bilgisi ya da herhangi bir talepte bulunmaz. Sizi direkt emniyete ve adliyeye davet eder. - Sizi arayan telefon numarasını “Google” arama motorundan araştırarak kime ait olduğunu öğrenebilirsiniz. Burada dolandırıcılık yapılan telefonlarla ilgili “Şikayet Var!” yazısı görülür. Bu durum sizi fikir sahibi yapabilir. 

Ne yapılmalı?

- Bu tür telefon alan kişiler, dolandırıcıların söylemlerine asla itibar etmemeli, hiç vakit kaybetmeden ücretsiz olan 155 veya 156 nolu telefon numaraları aranarak güvenlik güçlerine konuyla ilgili bilgi verilmeli.  

- Güvenlik hizmetlerinde vatandaşın can güvenliği esas alındığından operasyonel bir faaliyet içerisine kesinlikle vatandaş dâhil edilmez.

- Dolandırıcıların sıklıkla kullanmış olduğu yöntemler arasında olan, “hesabınızda bloke var, vergi borcunuz var” gibi açıklamalara da asla itibar edilmemeli. Hiç kimseye kimlik bilgileri, TC. kimlik numarası, hesap numarası ve banka kartı şifreleri verilmemeli. 

- Kaynağı bilinmeyen havale ve EFT kabul edilmemeli. - Bilgi Teknolojileri İletişim Kurumu’nca kişinin kendi üzerine kaç adet hat açtığını öğrenebilecekleri “Mobil Hat Sorgulama Sistemi” bulunuyor. Bu web sayfasına, “rdrframe1  https://hat-sorgulama.btk.gov.trrdrframe1” internet adresinden ulaşarak  konuyla ilgili bilgi edinebilirsiniz. (Milliyet)