10473,2%1,48
32,23% 0,02
35,05% -0,07
2472,23% 0,25
3948,78% 0,00
Türkiye Bankalar Birliği'nin üyelerine tavsiye niteliğinde aldığı kararlarla reel sektörün finansal erişiminin kesintiye uğramaması hedefleniyor.
Türkiye Bankalar Birliği'nin (TBB) üyelerine tavsiye niteliğinde aldığı bugünkü kararlarla reel sektörün finansal erişiminin kesintiye uğramaması hedefleniyor.
Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından, Türkiye'ye karşı başlatılan ekonomik saldırıların etkilerini kırmak ve ekonomiyi daha güçlü temellere kavuşturmak amacıyla başlatılan politikalar kapsamında, kurdaki yükseliş sonrası bankalar ve reel sektörü rahatlatmak için devreye alınan aksiyon planlarının önemli bir ayağı da TBB tarafından uygulanacak.
TBB'nin üyelerine tavsiye niteliğinde aldığı kararlarla özellikle reel sektör için banka kredileri kapsamında bir dizi rahatlatıcı tedbirin devreye alındığı açıklandı. Buna göre kredi kanallarının açık tutulmaya ve firma nakit akışlarının sürdürülebilirliğini teminen, vade ve fiyatlamalarda esneklik sağlanmaya devam edilecek.
Konuyla ilgili yapılan açıklamada, kur artışı nedeniyle limit aşımı oluşan kredilerde limit aşımının dikkate alınmayacağı ve kredi kapama talebi yapılmayacağı, yine kur etkisi ile teminat değeri risk tutarını karşılamada yetersiz kalan krediler için firmalardan ilave teminat talep edilmeyeceği kaydedilerek, "8 Ağustos 2018 tarihinden itibaren yaşanan ekonomik ortam nedeni ile oluşan kredi gecikmeleri, karşılıksız çek ve protesto edilen senetler Risk Merkezi’ne mücbir sebep koduyla bildirilebilecektir. Bu uygulama ile firmaların kredi erişimlerine engel teşkil etmeyecektir." ifadeleri kullanıldı.
AA Finans Analisti ekonomist Haluk Bürümcekçi, yeni alınan kararların uygulamaya geçmesiyle firmalara nakit akışının kesintiye uğramasının engelleneceğini belirtti.
Yeni tedbirlerin daha önce Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından alınan kredilere yönelik önlemlerin devamı niteliğinde olduğunu ifade eden Bürümcekçi, "BDDK kararları ile ihtiyaç kredilerine yeniden yapılandırma imkanı ve genel olarak finansal kuruluşlara olan borçların yeniden yapılandırılmasına ilişkin çerçeve bir anlaşma ortaya çıkmıştı. Son kararlarla da kredi kanallarının açık tutulmasına destek verilirken, kur artışının etkilediği limit ve teminat seviyelerinde esneklik getirilerek firmaların nakit akışının kesintiye uğraması engellenmiş oluyor." değerlendirmesinde bulundu.
"Süreç normalleştikçe alınan bu kararlarda da gevşeme hatta geriye dönme süreci adım adım ilerleyecek"
AA Finans Analisti Cüneyt Paksoy da ABD ile devam eden ve ABD kaynaklı haksız diplomatik krize bağlı olarak yürütülen ve yaptırım tehdidine bağlı olarak ağırlıklı kur üzerinden gelen baskıların TL’nin gereğinden çok daha fazla değer kaybına sebebiyet verdiğini kaydetti.
Paksoy, ekonomik verilerle bağdaşmayan ve daha çok spekülatif atak şeklinde yurt dışı kaynaklı işlemlerle gelişen kurdaki gereğinden yüksek seviyelere ve yüksek oynaklığa karşı, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) ve BDDK'nin aldığı bir dizi önlemlerin kurun yeni rekor görme ihtimalini azalttığını söyledi.
Kurdaki oynaklığın özellikle borçluluğu görece yüksek olan reel sektör tarafında kısa vadede hasar oluşmasına sebep olduğunu bildiren Paksoy, bu süreç normalleşene kadar TBB desteğiyle alınan kararların, reel sektörün sürdürülebilir nakit akışını ve normal faaliyetlerini devam ettirebilmeleri açısından gayet olumlu gördüklerini ifade etti.
Burada sürecin hem bankalar hemde reel sektör açısından karşılıklı iyi niyet güven ve etik kurallara göre dizayn edilmesinin çok önemli olacağını ifade eden Paksoy şunları kaydetti:
"Bu alınan kararların reel sektör borçluluğu ve bu borcun ticari hayata ve bankacılık sektörüne olası negatif etkilerini dengeleme adına kısa vadeli olmak kaydıyla önemli faydaları olacağı açıktır. Süreç normalleştikçe alınan bu kararlarda da gevşeme hatta geriye dönme süreci adım adım ilerleyecektir."
