Tarih: 28.02.2014 11:13

“Suçumuz olsa sokaklara çıkmazdık”

Facebook Twitter Linked-in

3 dönem başkanlık yaptılar bir eser bırakmadılar’’ demişti. Ali Toltar’ın bu açıklamalarından sonra Dalkılıç’tan cevap gecikmedi. Dalkılıç, ‘’biz sevgi, hoşgörü ve kardeşlik çerçevesi içinde bir seçim süreci geçirmek istiyoruz.

 

Kimseyi incitmek ve bel altında vurma gibi bir düşüncemiz yoktur. Bir siyasi parti adayının yaptığı açıklama, bize cevap hakkını doğurmuştur. Bir kere Dilovası bizim eserimizdir, biz olmasaydık şimdi Dilovası diye bir yer olmayacaktı. 

 

İsimleri yolsuzluklarla anıldı

 

Biz zamanın şartlarına göre ilçemize en iyi hizmeti getirdik. Hizmette hiçbir kusur etmedik. İnsanları ayrıştırmadan her kesime kucak açtık. Dönemimizde Dilovası’nın ihtiyacı olan her şeyi gerçekleştirdik. O zaman belediye bütçesi bir trilyondu, şimdi 50 trilyon ve hizmetin çoğunu büyükşehir yapıyor. Onların zamanında Dilovası ilçe oldu, ilçenin girişini kapattılar. Dar bölge milliyetçiliği yaparak ilçede insanları ayrıştırdılar.

 

Ellerinde insanları ikna edecek projeleri yok. Yaptıkları konuşmalarda belden aşağıya vurmaya çalışıyorlar. Kendilerini yormasınlar, başımız dik alnımız ak bizim. Bizde birilerinin geçmişini biliyoruz hem de çok iyi biliyoruz. Kendimize yakıştırmadığımız için anlatmıyoruz. Ben şunu bilirim, insan kendine yakışanı yapar. Asılsız açıklamalar etik değildir. Siyasi ahlaka sığmaz. Herkesi gerçekçi ve temiz siyaset yapmaya davet ediyorum.” Dedi.

 

Utanılacak vukuatımız olsaydı meydanlarda olmazdık

 

Dalkılıç; “Biz birilerinin kirli işlerini siyasi ahlakımıza yakıştırmadığımız için şu an açıklamıyoruz. Etik siyaset yapılmazsa bize haksız saldırılar devam ederse açıklayacağımız şeyler hoş bir görüntü oluşturmayacaktır. Biz ilçemizin adının güzel şeylerle anılmasını istiyoruz. İnsanlarımızın mertliklerinin anlatılmasını istiyoruz. Bu tür şeyler Dilovası’na bir şey kazandırmaz, kaybettirir. Alnımız açık başımız dik meydanlardayız. Utanılacak bir vukuatımız olsaydı meydanlarda olmazdık.

 

Halk etrafımızda kenetlenmezdi. Türkiye genelinde yaşanan yolsuzlukları kim yaptı? Dindarlık muhafazakârlıktan söz ediyorlar. Dini bir silah olarak kullanıyorlar. Bizim yanımızdaki insanlar dinsiz mi? Bu halka bir hakarettir, dini tekellerine almaktır. O kadar Müslümanlar neden adları hırsızlıklarla yolsuzluklarla anılıyor. İnsan konuşurken ağzında çıkanı kulağı duymalıdır. Bunların ağzında çıkanı kulakları duymuyor. Duysalar anlatmazlar, yoksa halk demez mi bu ne perhiz, bu ne turşudur” dedi.

 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —