Saadet Partisi Çayırova ilçe teşkilat binasında gerçekleştirilen ilçe divan toplantısına ilçe kadın kolları, mahalle yönetimleri ve çok sayıda kadın kolları mensubu katıldı. Toplantının açılış konuşmasını yapan ilçe başkanı Aynur Karacan, ‘’Öncelikle içinde bulunduğumuz hafta, Milli Görüşün merhum lideri Necmettin Erbakan hocamızın vefatının yedinci sene-i devriyesi olduğundan, kendisini bir kez daha hayırla ve minnetle yad ediyoruz’’ dedi. Karacan açıklamalarına şöyle devam etti;
BATININ İNSAFINA BIRAKILAMAZ
"İlçe kadın kollarının çalışmaları hakkında katılımcılara bilgiler aktaran ilçe başkanı Karacan, şunları dile getirdi. Saadet Partisi kadın teşkilatlarına son derece önem veren ve her fırsatta kadınların teşkilattaki önemini dile getiren Erbakan Hocamızı rahmetle anmak istiyorum. Erbakan Hocamız tarihini çok iyi bilen, tahlil eden ve bu minvalde geleceğe de ışık tutan bir liderdi. Bizlerde onun neferleri olarak bize bıraktığı öğretilerle ve inancımızın çizgisinden zerre sapmadan dün olduğu gibi bugün de ve yarında olacağı gibi bütün insanlığın saadeti için canla başla çalışmalarımıza devam ediyoruz. Bugün dünyanın geldiği nokta Saadet iktidarının ne kadar elzem olduğunu ortaya koymaktadır. Her taraf zulüm, kan ve gözyaşı seli olmuşken, özellikle İslam coğrafyalarında insanlık ve kadınların onuru, gururu ayaklar altında çiğnenirken banane diyemeyiz. Görmezden gelip rahatça başımızı yastığa koyamayız. Onun için çok çalışmalıyız. İnsanlık sömürgeci batının ve onun işbirlikçilerinin insafına bırakılamaz."
KARACAN’DAN 8 MART MESAJI
İlçe başkanı Aynur Karacan, 8 Mart dünya kadınlar günüyle de alakalı şunları belirtti; "Ülkemizde batı ve onun uzantıları tarafından bir kısım yazılı, görsel ve işitsel mecralar kullanılarak toplumun sosyal dokusu darma dağın oldu. Hukuk ve adaleti kadın programlarında, ekonomik refahı şans oyunları ve yarışma oyunlarında, aile saadetini ise ‘denize düşen yılana sarılırmış’ misali dizilerde arar olduk maalesef. Ve günün sonunda 8 Mart dünya kadınlar gününü kutluyoruz. Ülkemizde kadına dair politikalar değil, insana dair politikalar konuşulmalıdır. Şayet bu şekilde adımlar atılırsa ve sadece cinsiyetçi pozitif ayrımcılık yapıp algılara değil de, adaleti hedefleyen, sorunların merkezine dair çözümler geliştiren bir yaklaşım ortaya konulursa, bu durum kadın olsun erkek olsun toplumun tamamına olumlu olarak yansımış olur. Her gün haberlere konu olan kadın cinayetleri basit bir cinnet, şiddetli geçimsizlik yada popüler terim olan ‘’kadın şiddeti’’ denilerek yorumlayacağımız basit bir mesele değildir. Hiç kimse kolaylıkla bir cana kıyamaz ve hiç kimse kolaylıkla kendi canını ortaya atamaz eğer bu durum yaşanıyorsa bunun altında çok derin toplumsal meseleler vardır. Kadınlar küresel emperyalizmin hesapları ve komploları arasında ezilmekte ve bir pazarlama aracı olarak kullanılmaktadır. Çağdaş denilen kesimler kadınları tanıtım, reklam, moda, satış, aklınıza gelen hayatın her alanında metalaştırıp değersizleştiriyor ve bir pazarlama aracı olarak kullanıyor. Sonra çıkıp aynı kişiler 8 Mart dünya kadınlar günü ve kadın hakları diye ortaya çıkıyorlar. Bu duruma karşı maalesef ülkemizde geliştirilen hiçbir politika ve düşünce bulunmamaktadır. Kadınlarımızın bir gün değil her gün yaşaması ve hak ettiği gerçek değeri bulması dileğiyle bütün kadınlarımıza yürekten selamlarımı iletiyorum."
