Tarih: 13.12.2012 10:09

Sözleşme hükümleri yok sayılıyor!

Facebook Twitter Linked-in

Haydar Akar açıklamasında; “Hatırlarsanız 2004 yılında AKP iktidarı uzmanların raydan çıkma olabilir seferleri durdurun uyarılarına rağmen herhangi bir ön çalışma yapmadan hızlı tren yapıyoruz diyerek şov yapmaya kalkmış bu da Pamukova da 41 vatandaşımızın hayatını kaybetmesine mal olmuştu. Şimdi ise Gebze-Köseköy ve Köseköy Vezirhan arasında Yüksek Hızlı Tren için devam eden çalışmalarda devlet eli ile doğa katledilmeye çalışılmaktadır. Öncesinde 41 vatandaşımızın katledildiği bilinçsiz ve tedbirsiz yapılan hızlı tren çalışmaları şimdi de doğa katliamı ile devam etmektedir. Bunun en çarpıcı örneği benim de yaşadığım Kocaeli’nin Kartepe ilçesi Maşukiye bölgesidir. Maşukiye Kocaeli’nin saklı cennet denilen bir bölgesidir. Yeşiliyle, suyuyla doğal güzelliğiyle burada yaşayan insanların oksijen ihtiyacını karşılamakta olup Sakarya, Kocaeli ve İstanbulluların yaşam alanlarıdır . Ayrıca hem Sakarya’nın hem Kocaeli’nin içme suyu kaynağı olan dere suyu ile birlikte Sapanca havzasını da içine almaktadır. Şimdi Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ile Kocaeli bürokrasisi bu bölgeden taş, mıcır alınması için yüklenici firmaya izin vererek bu doğal güzelliği kurban etmektedir.

 

Kocaeli’de bir çok taşocağı bulnmakta ve TCDD’nin Gebze –Köseköy arasında devam eden çalışmalar için yüklenici firmalar bu ocaklardan ihtiyacını karşılamaktadır. Hatta İznik sınırındaki taş ocaklarından bu firmalar taş temin etmekte iken şu an 28 Kasım 2006 yılında yapılmış olan şartnamade belirtilmiş olan aynı bölgedeki taş ocaklarından ( Şirinevler, Muradiye, Hacımercan taş ocakları ve Akçay, Kızılkaya, Teşvikiye taş ve arifet ocakları) vazgeçilip TCDD ve yerel yönetim tarafından firmalara el değmemiş doğasıyla Maşukiye bölgesi yer gösterilmektedir. 28 Kasım 2006 yılında yapılmış olan sözleşmenin MADDE 8’de belirttiği; ”Yüklenicinin kamuya ait arazi ve sahalardaki ocaklardan malzeme temin etmesinin istenildiği hallerde, bu malzeme ocakları ihale dokümanında açıkça belirtilir. Bu durumda yüklenici kamuya ait arazi ve sahalardaki ocakları herhangi bir bedel ödemeden bu iş için geçici olarak kullanır. Ocakların yerlerinin kullanımı için bazı işlemler gerekli ise, sözleşme veya eklerinde aksi yazılı değilse söz konusu işlemleri idare yürütür.’’ibaresi ve

 

Yine yapılan sözleşmenin;

Madde 2 Birim Fiyat Tarifleri Ve Tutarların Kapsamı Bölümü Başlığında; İşbu birim Fiyatların icrası için Yüklenicinin gerekli masraflarını istisnasız olarak kapsadığı kabul edilmektedir denilmekte ve yazılanlarla sınırlı kalmamak üzere birim fiyatların ihtiva ettiği kalemler sıralanmakta (f ) bendinde;İş için gerekli bütün malzemelerin temini ve Birim Fiyat tariflerinde belirtilsin veya belirtilmesin işyerine nakli masrafları ve işyerindeki yatay ve düşey taşımalar işyeri dışındaki ve içindeki bir veya daha fazla yükleme ve boşaltma masrafları…yükleniciye aittir denmekte iken şu an yapılanın tek bir açıklaması vardır, o da bu bölgedeki yüklenici firmaların iktidardan torpilli olduğu gerçeğidir. Kocaelisi Valisi,Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı ve bazı AKP Milletvekilleri hepsi ağız birliği etmişcesine Milli Menfaat diyerek taşocağı kurulmasının bölgenin akciğeri Maşukiye’den daha önemli olduğunu vurgulamaktadır. Kocaeli Valisi milli proje diyerek izin vereceğini açıklıyor. Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı başka yerden alırsak maliyet yüksek olur istemeyerek de olsa bu projeye imza atacağım diyor buna karşı olanları da Yosma olarak nitelendiriyor. AKP’nin 6 milletvekili bunlardan biriside bakan bu konuda sus pus köşelerinde oturuyorlar derken bir AKP Milletvekili çıkıyor “Yüksek Hızlı Tren projesi çok önemli bir proje, Türkiye’nin projesi. Böyle bir proje için, doğasıyla marka olmuş Maşukiye’deki bu alanı konuşmanın anlamı olmaz bu projeden vazgeçme lüksümüz yok’’ diyor ve Maşukiye’deki bu yemyeşil bölgenin katlini vacip kılıyor. Ancak hepsi de bu taşocağına karşı olanlardan sözüm ona daha çevreci olduklarını ilan ediyorlar. Bununla da kalınmıyor bu taşocağına karşı çıkan ve imzalamayan Tarım İl Müdürü bir anda izne çıkıyor ve şu an akibeti belli değil… Kimse buraya YHT için yeni bir yol yapılmasın hızlı tren olmasın demiyor ancak iktidarın temsilcilerinin niyeti başka… Yüksek Hızlı Tren projesi uzun etaplı bir proje ve tek firmada bu değil.. İstanbul’dan Ankara’ya bir çok firma bu işi yürütüyor, Gebze’deki firma İznik sınırına yakın taşocağından da alıyor malzemesini. Bir başka konu yakın bir zamanda tüm izinleri alıp Gölcük’ün İrşadiye bölgesinde Bazalt Ocağı açmak isteyen bir firmaya Kocaeli Valiliği bitki örtüsü bozulur gerekçesi ile karşı çıkıyor, bugün Bölge halkının her gün protesto ettiği, sivil toplum örgütlerin karşı çıktığı, yerel basının ve duyarlı köşe yazarlarının katliam dediği, Kocaeli Barosu’nun olumsuz görüş bildirdiği doğayla içiçe sonuçları itibariyle Kocaeli’ye ülkeye kayıplar getirecek bu projeye evet deniyor. Bir de şunu söylüyorlar efendim 6 ay sonra bu ocak kapanacak ve bölge eski haline dönüştürülecek.! Kimi kandırıyorsunuz siz….

 

Ekolojik yapısını bozduğunuz delik deşik edip dinamit patlatılan bu topraklar eski haline nasıl dönüştürülecek? Dönüşüm maliyetleri düşünülmeden söylenen bu sözlerin ne kadarı doğrudur.!!! Alanın dönüşüm maliyeti de mevcut birim maliyetlere eklendiğinde bugün iddia ettikleri ucuza maletmenin gerek olmadığı görülecektir. Sürekli bedel ve diyet ödeyen Kocaeli’nin dik duracak yönetimlere, milletvekillere ve Bakana ihtiyacı var. Bugüne kadar sürekli Kocaeli ülkemize gelir olarak veren olmuş ancak karşılığını alamamıştır, Yüksek Hızlı Tren Kocaeli’nin göbeğinden geçiyor kimsenin çıtı çıkmıyor. Ankara’da Ulaştırma Bakanlığını Metro’yu üstleniyor ama sürekli veren il olan Kocaeli iline aynı Metro çok görüyor. Bunun nedeni Ankara’dan gelen her telefonda emriniz olur diyen zihniyettir.” Dedi. 

 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —