Op. Dr. Servet Kocaöz, kış mevsiminin kendini iyice hissettirdiği bugünlerde etkili soğuk hava nedeniyle göğüs hastalıkları hastanesi ile ilçelerdeki devlet hastanelerine astım krizleriyle başvuranların sayısının arttığını bildirdi.
Nüfusun yüzde 7'sini etkiliyor
Kocaöz, yaptığı açıklamada, solunum yollarının geçici kasılması şeklinde tanımlanan astımın, Türkiye'de nüfusun yaklaşık yüzde 7'sini etkilediğini vurguladı.
Astımın önde gelen belirtilerinin, efor sarf edince, yorulunca ortaya çıkan ya da tozlarla, kokularla ve sigara dumanıyla tetiklenen, nefes darlığı, bronş spazmına bağlı öksürük, balgam, hırıltılı solunum ile göğüste sıkıntı hissi olduğunu belirten Kocaöz, hastalığın nedenleri arasında genetik eğilim yer alsa da ev tozu akarları, hava kirliliği, polenler ve küf mantarı gibi alerjik özellikler taşıyan çevresel faktörlerin de etkisinin bulunduğunu aktardı.
Kocaöz, mesleği gereği tozla, buharla sürekli temas halindekilerde de astım hastalığı görüldüğünü ifade ederek, şunları söyledi:
Dışarıda atkı kullanın
Kocagöz, soğuk hava ağızdan değil de burundan alındığında, damarların içinden geçerek ısındığını, bu nedenle astım hastalarının soğuk havalarda ağız ve burnu içine alacak şekilde bir atkı ile dışarı çıkmalarının, ağızdan nefes almak zorunda kaldıklarında da havayı ısıtarak solumalarının atakları önleyici önlemlerden biri olduğunu bildirdi.
Astım hastalarının kış aylarında özellikle nefes açıcı ilaçları yanında taşıması gerektiğini vurgulayan Kocaöz, şöyle dedi: "Bir alışveriş merkezine girildiğinde ya da bir temizlik malzemesi kokusuyla karşılaşma durumunda sıkışma yaşanabilir. Soğuk havada egzersiz yapacak, işe giderken soğuk hava ile karşılaşacak, merdiven çıkacak kişiler 15-20 dakika önce kurtarıcı ilaçlarını kullanabilir. Bu ilaçlar astım atağını engellemeye yardımcı olabilmektedir. Stresten uzak durmak, hobi edinmek de astım hastalıktan korunmayı sağlar. Stres yönetimini öğrenmek de bağışıklık sistemini güçlendiren bir özelliktedir."
Son yıllarda alerjik astım arttı
Özellikle son yıllarda, hastanelerimizde alerjik astım teşhisi konulan çocuklara da sıklıkla rastlıyoruz. Bu konuda birçok sebep olmakla beraber, koruma ve bilinçlendirme rolümüz gereği, anne adaylarının hamilelik sırasında sigara içmesinin, bebeğin astım riskini artırdığını gösteren çalışmalar bulunuyor. Astım hastalığında kimi durumlar ve maddeler tetikleyici özellik taşır.
Soğuk havanın da astımı tetikleyen nedenler arasında yer aldığını anlatan Kocaöz, ısı düşmesiyle nefes alıp vermenin hızlandığını, bir süre sonra burundan alınan hava yeterli gelmediğinde kişinin ağızdan da nefes almak zorunda kaldığını dile getirdi. Ağızdan alınan nefes ile soğuk havanın, doğrudan akciğerdeki alıcıları uyaracağına dikkati çeken Kocaöz, bu alıcıların da astımı tetiklediğini ifade ederek, "Soğuk havalarda göğüs hastalıkları hastanesi ile ilçelerdeki devlet hastanelerine astım krizleriyle başvuran hasta sayısının arttığını gözlüyoruz" dedi.
A, C, E vitamini ve selenyum içeren besinler tüketin
Kocaöz, astıma karşı dengeli ve düzenli beslenilmesi, sebze ve meyvenin mevsiminde tüketilmesi önerisinde bulunarak, "Özellikle A, C, E vitamini ile selenyum ve antioksidanca zengin brokoli, maydanoz, roka gibi koyu yeşil yapraklı sebzeler tercih edilebilir. Bol sıvı tüketilmelidir. Su ile vücudun atık maddelerden temizlenir. Saf su tüketilemiyorsa bu eksiklik adaçayı, yeşil çay, ıhlamur gibi bitki çayları ya da çok açık siyah çayla takviye edilebilir. Kalabalık ortamlar çok iyi havalandırılmalıdır" dedi.
