"Dünyayı değiştirecek filmler değil, insanlardır"
Uygulamanın geliştiricisi Berker Gültepe, bunun uzun süredir emek verdikleri bir proje olduğunu belirterek, "Uygulama sayesinde kullanıcılar, filmler ve diziler üzerinden sosyalleşebiliyorlar. İzlediklerini tüm arkadaşlarına duyurabiliyorlar. Birbirlerine film tavsiye edebiliyorlar." dedi.
Uygulamayla kullanıcılarına film ya da dizi izletmediklerine ve sadece içeriğine ilişkin bilgi ve kullanıcı yorumları bulunduğuna dikkat çeken Gültepe, "Çünkü biz şuna inanıyoruz. Aslında dünyayı değiştirecek olan filmler değil, o filmleri izleyen insanlardır." diye konuştu.
Gültepe, Bahçeşehir Üniversitesinde tam burslu olarak eğitimini sürdürdüğünü aktararak, "İkimiz de tam bursluyuz ve lise arkadaşıyız. Destekleri için Bahçeşehir Üniversitesine, sunucu destekçimiz Amazon'a ve tüm ekip arkadaşlarımıza teşekkür ediyoruz." dedi.
Utku Sağsöz ise ünlü marka ve isimlere iş geliştiren butik bir dijital ajans olarak bu işe başladıklarını ifade ederek, oradan kazandıkları parayla bu uygulama için fon oluşturduklarını söyledi.
"Clapper" kelimesinin "klaket" anlamına geldiğini belirten Utku Sağsöz, "Clapp bizim orta butonumuz, paylaşmak için kullanıyoruz. 'Bunu izliyorum' arkadaşlarımıza duyurduğumuz buton. Harekete geçirmek için kullandığımız kelime 'Clapp it', bu eylemi gerçekleştiren kişi de clapper. Yani hem uygulamanın ismi hem de klaket yapan kişiyi karşılıyor." diye konuştu.
"Uygun fiyata bilet alma özelliğini de ekleyeceğiz"
Sağsöz, uygulamayı geliştirmeye devam edeceklerini belirterek, eklemek istedikleri özelliklere ilişkin ise şunları kaydetti:
"İkinci versiyonumuzda eklemeyi planladığımız bazı temel özellikler var. Onlardan en önemlisi, tiyatroları da eklemek, şu an sadece sinema ve televizyon üzerine inşa edildi. Aynı zamanda uygulama üzerinden uygun fiyatlara sinema ve tiyatro bileti alma özelliğini de eklemeyi planlıyoruz.
Yine üzerinde çalıştığımız bir algoritmayla, bir profile girdiğimizde o profilin sahibiyle kendi profilimizin uyum kimyasını hesaplayıp veri olarak sunacağız. Yani izleme alışkanlıklarımızın karakterimize yansımasını, bize bir rakam olarak sunuyor. Bu özellik biraz farklı anlaşılabilir ama biz bunun tamamen sanat yönüyle ilgileniyoruz. Çünkü aynı içeriği izleyen insanların konuşacak bir şeyleri olduğuna inanıyoruz."
AA
