Ülkelerindeki iç savaştaki kimyasal ve bombalı saldırılar sonucu çıkan yangınlarda vücutları yanan, el ve ayak parmakları zarar gören Suriyeli 8 çocuğun Antalya'daki tedavisinde sona gelindi. Yeniden hayata gülerek bakabilen çocukların, ayna karşısında dans etmesi, ilk kez parkta oyun oynamalarının mutluluğu yüzlerine yansıdı.
Suriye'nin Hama, Halep ve İdlib kentine düzenlenen kimyasal ve bombalı saldırılarda çok sayıda sivil hayatını kaybetti. Evlere düşen bombaların sobadan çıkardığı yangınlarda, çocuklar hem çeşitli yerlerinden yandı, hem de anne ve babalarını kaybetti. Vücudunun büyük bölümünde ağır yanıklarla ve uzuv kaybıyla savaştan kaçan çocuklar tedavi olmak ve hayatta kalabilmek için Suriye'yi terk edip Türkiye'ye sığındı.
Antalyalı gönüllü annelerin ve hayırseverlerin desteğiyle sınırdan alınan ve Antalya'da masrafları hayırseverler tarafından karşılanan bir misafirhanede kalan savaşın çocuklarının tedavisinin sonuna gelindi. Kiminin yüzünün kulaklarına kadar, kiminin ise el ve ayak parmaklarının yandığı çocuklara gönüllü anneler bir el bir göz oldu.Vücutlarında savaşın ağır izlerini taşıyan çocuklardan, Bara Ahmed(3), Cana Kaddur (5), Amra Hachuseyın (7), Abdulselam Al-Nasr(8), Mohammed Rızzek (8), Menehir Al- Hassam(10),Usame Zeyn (10), Diana Hachuseyın'ın (10) bugün yüzleri gülüyor.
3 yaşındaki Boran Ahmed'in fizyoterapist eşliğinde parmaklarını çalıştırma tedavisi, Usame Zeyn'in (10) ise yüzünden estetik ameliyatları devam ediyor. Çocukların bir yandan tedavisine devam edilirken, diğer taraftan günlük hayatlarına uyum sağlamaları için çeşitli aktiviteler yaptırılıyor. Fizyoterapist eşliğinde yüz mimik hareketleri yapan ve şarkılar söyleyen çocukların yüzlerinden savaştan kalma izler silinmeye çalışılıyor. Bahçede hep birlikte çiçek de diken çocukların en büyük hayali ise her çocuğun olduğu gibi parkta oynamak.
"İlk kez parka gittiler"
Yüz ve ellerindeki dikişlerin açılması ve yaralanmalarından korkulan çocuklar kısa süreliğine de olsa oyun parkına götürüldü. Gönüllülerin parkta yakından ilgilendiği çocuklar, ilk kez bindikleri salıncakta sallandı, kaydıraktan kaydı. Çocukların parka koşması ve dakikalarca eğlenceli anlar geçirmesi kameralara yansıdı. 5 yaşındaki Cena Kaddur'un hareketli müzik eşliğinde aynaya bakarak dans etmesi renkli görüntüler oluşturdu. Tedavileri tamamlanıp, günlük hayata alışan çocuklar kısa süre sonra hayatta kalan akrabalarının yanına götürülecek.
Gönüllü annelerin temsilcisi Ayşegül Güneş, Suriye'deki iç savaşta çeşitli yerlerinden özellikle de yanık yaraları veya uzuvlarından zarar gören çocukların tedavisini üstlendiklerini söyledi.
"Tedaviye geliyorlar"
Gönüllüler tarafından yaşları 3 ile 12 arasında değişen çocukların ameliyatları, bakımları ve medikal yardımlarıyla yakından ilgilendiklerini dile getiren Güneş, "Bu çocukların hiçbiri buraya yaşam amaçlı gelmiyorlar. Tedavileri yapıldıktan sonra ülkelerine veya ülkemizdeki akrabalarının yanına dönüyorlar. Sığınmacı değiller. Daha çok ağır yanık tedavisi yapılıyor. Televizyondan gördüğümüz o çaresiz çocukların durumunu biz burada yakından gördük" diye konuştu.
"Tedavi kadar sevgiye ihtiyaçları var"
Çocukların bombalama sonucu ya evlerindeki sobanın veya konakladıkları çadırların alev alması sonucu yandığını dile getiren Güneş, " Ülkemizde çocukların tedavisi yapılıyor. Ama birde bu çocukların sevgiye ihtiyacı var, bir çoğu savaşın ortasında doğmuş. Sürekli sarılmak, öpmek, iletişim halinde olmak istiyorlar. Bir çoğunun anne babası yok. Kendi çocuklarımıza tanıdığımız yaşama hakkını onlara da tanımalıyız" dedi.
"Moralleri çok yüksek"
Çocukların tedavilerinin yanı sıra, oyun oynayarak yaşama tutunmaya çalıştıklarını ifade eden Ayşegül Güneş, " Moralleri çok yüksek burada mutlular. Güvenli yerde olduklarını farkındalar. Bizi görünce şarkı söyleyip sarılıyorlar. Keşke savaş olmasaydı ama oldu. İyi ki biz onları tanıdık ve yaralarına merhem olmayı becerebiliyoruz. "ifadelerine yer verdi.
"Hasta çocuklara bakacağım"
Mohammed Rızzek, evlerine düşen bombada babasının öldüğünü kendisinin de yüzünün yandığını belirterek, " Kardeşlerim İstanbul'da annemin yanında. Buraya ameliyat olmaya geldim. Tedavimin ardından 3 hafta sonra gideceğim. Arkadaşlarımla hem oyun oynuyorum hem de onlara Türkçe konuşmayı öğretiyorum. Doktor olup, ülkemdeki hasta çocuklara yardım etmek istiyorum" dedi.
