Moderatörlüğünü (yönetim) Cahide Hayrunnise Çiçek’in yaptığı panele Filistin’den Kudüs Nuru Derneği Başkanı Rebab Osmanoğlu, Mısır’dan İhvanı Müslim’in Türkiye Kadın temsilcisi İman Bekir, Suriye’den Aktivist İman Bedir, Bosna katliamını anlatan eğitimci yazar Ayşe Müzeyyen Taşçı ile genel değerlendirmede bulunan Yönetme/ativist Tülay Çimen katıldı.
Suriyeli aktivist İman Bedir, Suriye’de baba Hafız Esed’in 2 Şubat 1982 yaptığı Hama katliamından başlayarak bugün oğul Esed’in Suriye’yi getirdiği yerde en çok kadınların ve çocukların mağdur olduğunu, kocalarının ve çocuklarının gözü önünde kadınlara yapılan tecavüzleri göz yaşları içinde anlattı. Mısır’lı İman Bekir'de Sisi’nin seçilmiş Mursi‘yi nasıl devirdiğini, erkekleri ellerinde alınmış kadınlara yine çocuklarının önünde yapılan zulümleri anlattı. Ümmetin kanayan yarası olan Filistin’de ise durumun bundan farklı olmadığını anlatan Rebab Osmanoğlu, İsrail askerlerinin kadınlara ve çocuklara uyguladığı işkenceleri slayt gösterisi ile anlattı.
BOSNA'DA KATLİAMIN İZLERİ HALEN VAR
Ayşe Müzeyyen Taşçı ise Bosna'da her şeyin bitmediğini Sırp katliamının acılarını ve izlerini Bosnalı kadınların halen yaşadığını, savaş yıllarında elli bin kadına her gün düzenli bir şekilde tecavüz edilerek
hamile bırakmak üzere asimile uyguladıklarını, çoğunun ya intihar ettiğini, bir çoğunun halen psikolojik tedavi gördüğünü anlattı. Suriye’den bir olayı da örnek olarak anlatan Taşçı, 6 aylık bebeğini emzirirken rejim askerleri tarafından atılan kimyasal silahla öldürülen kadının bebeği sınırımızda bir hastaneye getirildiğini, hastane de bebeğin ağzındaki beyazlıkları kimyasal atık olduğundan şüphelenerek incelemek için saatlerce bekletildiğini, inceleme sonucunda bebeğin ağzındaki beyazlıkların anne sütü olduğunun anlaşıldığını aktardı. Şimdi bu bebeğin bir Türk aile tarafından koruyucu aile olarak evlat edinildiğini söyledi. Bütün bu olaylara şahitlik eden Tülay Gökçimen yaşadığı travmayla olsa gerek titrek sesiyle yaşadıklarını anlatmakta bir hayli zorlandı. AHMET BEYZADE