Türkiye'de salgının başlamasının ardından yaklaşık bir yılda mücadeleye destek veren eğitim kurumları, maske, dezenfektan, temassız dezenfektan cihazı, uyarıcı levha ve materyaller, maske makinesi, koruyucu tulum, siperlik gibi ürünler üreterek gönüllülük esasıyla çalıştı.
Başta mesleki ve teknik liseler olmak üzere bilim ve sanat merkezleri, özel eğitim uygulama okulları, imam hatip okulları, olgunlaşma enstitüsü ve halk eğitim merkezlerinin katıldığı üretim süreçlerinde Bursa'da 65 kurum, sürecin başından itibaren aktif rol aldı.
Fedakarca çalışan sağlık çalışanlarına da ürünlerini ulaştıran meslek liselerinin atölyeleri ve üretim yapılan alanları, Kovid-19 sürecinde özel izinlerle açık tutuldu.
Üretime katkıda bulunan öğrenciler, döner sermaye işletmesinden kazanç elde edip aile bütçelerine de destek oldu.
10 milyondan fazla maske, 5 milyon litreyi aşkın temizlik ve dezenfektan ürünü
İl Milli Eğitim Müdürü Sabahattin Dülger, salgın sürecinde eğitim kurumlarının ellerinden gelen gayreti fazlasıyla gösterdiğini söyledi.
Başta meslek liseleri olmak üzere birçok okulun üretime katkı sunduğunu belirten Dülger, sözlerini şöyle sürdürdü:
"10 milyonun üzerinde maske ürettik, bazılarını herhangi bir ücret de almadan insanların faydasına sunduk. İl Sağlık Müdürlüğümüzün ihtiyaç duyduğu alanlarda üretimler gerçekleştirdik. 540 binin üzerinde siperlik üretildi, 3 boyutlu yazıcısı olan bütün okullarımız ortak bir şekilde bu süreçte harekete geçti. 5 milyon litrenin üzerinde temizlik ve dezenfektan malzemesi üretimi yapıldı. Bu sadece Bursa ile de sınırlı kalmadı, çevre illere de bunu yaygınlaştırdık. Bursa bir göçmen şehri, bazı göçmen dernekleriyle onların göç ettikleri komşu ülkelerimize de ürünlerle katkı sunuldu. En büyük mutluluğumuz, pandeminin bir an önce bitmesi ve çocuklarımıza kavuşmakla gerçekleşecek. Okullarda kullanılan dezenfektan makinelerinin tamamını okullarımızda ürettik."
Dülger, öğretmenlerin tasarladığı makinelerle maske ve diğer ürünlerin üretimine, bunları gerekli yerlere göndermeye devam ettiklerini anlattı.
Salgın sürecinde öğrencilerin kısıtlamalar çerçevesinde üretimlere destek verdiğini bildiren Dülger, "Atölyelerimiz kapanmadı, sürekli açıktı. Bunların semeresini de son yıllarda meslek liselerine talebin artmasıyla gördük. Bakanlığımız bu konularda bize ciddi bir destek ve yönlendirme sağladı. Bakanımız Ziya Selçuk ve Bakan Yardımcısı Mahmut Özer'in ciddi desteğini bu süreçte gördük. Yaptıklarımızı onlarla paylaştık, bizim kadar sevindiler. Basından duyduklarında da bizi arayıp teşekkür ettiler." diye konuştu.
"Her evi bir eğitim ortamına dönüştürme gayreti içinde oldular"
Eğitim öğretim yılının ilk döneminde yapılan diğer çalışmalara da değinen Dülger, internet ve cihaz erişimine uzak kalan öğrenciler için 500'e yakın EBA Destek Noktası ile hizmet verdiklerini dile getirdi.
Bu noktaların dışında öğrencilerin istedikleri herhangi bir okula gidip bilgisayarları ve atölyeleri kullanabildiğini aktaran Dülger, "Bu imkanlar onların hizmetine sunuldu. Öğretmen arkadaşlarım olağanüstü gayretle evlerinden, bazen okullara gitmek suretiyle çocuklarımızla baş başa kaldı. Her evi bir eğitim ortamına dönüştürme gayreti içinde oldular." dedi.
Ayrıca, EBA TV'nin meslek liseleriyle ilgili adalet, güzel sanatlar, laboratuvar hizmetleri, makine, mobilya ve iç mekan tasarımı, motorlu araçlar, tekstil alanlarının derslerinin çekimlerine Bursa'daki okulların ev sahipliği yaptığını ifade eden Dülger, bu kapsamda yarısı tamamlanan ders videolarının sayısının 3 bine ulaşacağını sözlerine ekledi.AA
