Müezzinoğlu, Sağlık Bakanlığı, Üniversite Hastaneleri Birliği ile Özel Hastaneler ve Sağlık Kuruluşları Derneği (OHSAD) işbirliğiyle Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen ''Tıp Bayramı Kutlama Töreni''nde konuştu. Mehmet Müezzinoğlu, Tam Gün Yasası ile ilgili bazı detayları Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ilk grup toplantısında açıklayacağını ifade etti.
''Üniversitelerimiz güçlü olmalı. Hocalarımız onların içerisinde ayrı bir güç değil, üniversitesiyle birlikte güç olmalı. Marka olabiliyorsa bizim hocamız üniversitesiyle birlikte marka olmalı'' diyen Müezzinoğlu, hocaların hangi başarıyı, katkıyı, ideali istiyorsa kurumuyla beraber istemesi gerektiğini vurguladı.Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, ''Hangi katkıyı, başarıyı istiyorsa onu kurumuyla birlikte istemeli, biz de onlara kurumuyla birlikte çözüm üreteceğiz. Hocamızın bir taraftan 'üniversitede ben şunu şunu yapmaya devam edeyim ama öbür tarafta da şurada şurada beni serbest bırakın' gibi ilkesel bir duruşumuz, yani tam günden geri adım atmamız söz konusu olmayacak. Kurumunda mesaisinin tamamını harcasın, yapabileceği bütün çalışmaları yapsın, gecesini, gündüzünü, pazarını, bayramını kurumunda ve kurumuyla birlikte yapsın. Kurumunun izniyle de hangi kurumsal yapıda destek verecekse, ilerde sorumluluklar üstlenecekse, bunu da yine kurumuyla ve kurumunun izniyle, bilgisi dahilinde yapsın. Biz istiyoruz ki hocalarımız bir taraftan dünya çapında marka olurken üniversiteleriyle birlikte olsunlar ve bizim üniversitede kariyer yapan, kariyer sürecine giren bu hocalarımız geleceğe kurumuyla birlikte girsin. Biz hocalarımızı yalnız bir ayaklı düşünmüyoruz. Hocamız çok başarılı, ayrı kabiliyetleri var... Evet çok başarılı ve ayrı kabiliyetleri var ama hiç unutmasın ki o hocalar kabiliyetlerini bir kurumda kazandı... Dolayısıyla bir ayağı kendisiyse diğer ayağı da kurumda sabit olmalı. Kurumuyla birlikte kazanmalı, gelişmeli ve kurumuyla birlikte yarınlara bu millet adına mesleki anlamda ideallerini, başarılarını gerçekleştirmeli.'' Dedi.
Sağlık hizmetlerindeki başarı
Sağlık hizmetlerinde ulaşılan yüzde 77'lik başarıdan bahseden Müezzinoğlu, bu başarının onuru ve şerefinin bu milletin hekim ve sağlık çalışanlarına ait olduğunu, bu nedenle kendilerine güvendiğini ifade etti.''Sağlık camiası olarak özel sektörü, üniversiteleri, kamu kesimi olarak birbirleriyle çatışan değil, birlikte başarı çizgilerini yukarı taşıma ve ortak hedeflere koşma derdi olan bir grubuz biz'' diyen Müezzinoğlu, dertlerin ve sıkıntıların paylaşıldıkça azalacağını dile getirdi.
Bakan Müezzinoğlu, salondakilerin sıkıntılarının kendilerinin sıkıntıları olduğunu ifade ederek, salonda bulunanların da Bakanlığın sıkıntılarını göz önünde bulundurması gerektiğini aktardı. Tıp fakültelerinin, ''sağlık standartlarını hangi fonksiyonda sunarız''dan önce araştırma ve geliştirmeyi, eğitim görevlilerini muasır medeniyet seviyesinin üzerindeki yolculuğa taşımayı ve 2023 hedeflerine ulaşmayı düşünmesi gerektiğini ifade eden Müezzinoğlu, üniversitelerin sadece sağlık sunan bir kurum olarak düşünülmemesi gerektiğini anlattı. Müezzinoğlu, idealin hep birlikte basamak basamak yakalanacağını belirterek, ''Yalnız kendi açımızdan, penceremizden, özel sektör, Sağlık Bakanlığı veya kamu gözünden bakan bir anlayışla ülke sağlığını daha iyi bir noktaya getirmemiz mümkün değil. Bize düşen iyi bir orkestra şefi olmaktır.
Ancak orkestra şefi iyi bir şeflik yapmaya çalışırken, elindeki aleti, enstrümanı sağlıklı çalmayan, kullanmayan, 'Benim canım böyle istiyor' diyen varsa, orada tabii ki bir düzenleme ve ortak bakışı yakalamak için sorumluluklar bize düşebilir. Ben inanıyorum ki bu yolculukta çok sık bir araya geleceğiz. Sorunları devamlı değerlendiren yapılar kuracağız ve bu anlamda her geçen gün daha iyiye gideceğiz. Bu ülkede ne yazık ki şu anda en az 30 bin hekime ihtiyaç var. Bu açığı bir yerden bir yere kaydıralım deyip de diğer yeri bozarak bir çözüm üretmemiz ne yazık ki çok mümkün değil. Dolayısıyla elimizdeki 125 bin hekimimizi azami verimlilikte olabildiğince şeffaf, takip edilebilen bir sistem kurulmalı. Bu hekimler Hakkari'de de, Ardahan'da da, Edirne'nin Meriç ilçesinde de, İzmir'de de, Fethiye'de de, özel sektöre de, üniversitelere de bize de lazım. Burada önemli olan 'benim için lazım olanları önceleyeyim sonra ne olursa olsun' değil, oturalım birlikte değerlendirelim. Belki bu anlamda özel sektörümüzün daha çok büyüme yerine stratejik büyüme alanlarını öncelemesi gerekecek. Bugün, yarın ne olacağının bilinmediği bir öngörüsüzlük süreci yapmayacağız. Birlikte olmayacaksak olunmayacağı bilinecek.'' Dedi.
''Süt Kardeşliği Projesi'' sistemini mutlaka kuracağız''
Erken doğan bebeklerin ölüm oranının azaldığına dikkati çeken Müezzinoğlu, ancak halen gurur duyulacak seviyeye gelinemediğini, erken doğumlarda en önemli şeyin anne sütü olduğunu bildirdi. Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, ''Toplumsal değerlerimize ve duyarlılıklarımıza sahip çıkarak ve toplumsal sahiplenmeyi önemseyerek mutlaka ama mutlaka 'Süt Kardeşliği Projesi' ile annelerimizin bu anlamda desteğini ve katkısını alacağımız bir sistemi kuracağız. Bu sistemin bir ayağı ideal düzeyde bir fayda iken, diğer ayağı ideal düzeyde kayıt sistemi ve güven olacak. 'Hangi annenin sütünü hangi bebeğe verdik, hangi süt kardeşin hangi ailelerde süt kardeşleri vardır', bunları nüfus müdürlüklerinde kayıt ederek, bu aileleri bilgilendirerek ve bu anlamda yasal dinamikleri güçlü hale getirerek, toplumumuzun her kesiminin güvenini ve desteğini alacağımız bir medeniyet projesi halinde olgunlaştıracağız ve bu ülkeye sağlıklı nesiller yetiştirmek adına önümüzdeki dönemde uygulamaya geçirecek noktaya taşıyacağız.'' dedi.
