• BIST 100

    10266,53%-0,01
  • DOLAR

    32,26% 0,07
  • EURO

    34,74% -0,08
  • GRAM ALTIN

    2401,73% -0,30
  • Ç. ALTIN

    3880,31% -0,35

Rusya'da Bolşevik devriminin 100. yılı kutlanıyor

Rusya'nın Saint Petersburg kentinde, Bolşevik Devrimi'nin 100. yılı nedeniyle yapılan etkinlikler sürüyor.

DÜNYA 8.11.2017 08:53:00 0
Rusya

Rusya Komünist Partisi tarafından Bolşevik Devrimi'nin 100. yılı kapsamında bir yürüyüş düzenlendi.

EKİM DEVRİMİ'NİN TARİHÇESİ

Modern Rusya’nın kültürel, kurumsal ve toplumsal temelleri şüphe yok ki selefi Sovyetler Birliği’ne ve yüzyıl geriye gittiğimizde “Rus Devrimi” denilen bir dizi olaylar silsilesine dayanıyor.

Birinci Dünya Savaşı’nın sonunda patlak veren ve 1917 yılının Mart ve Ekim ayları arasında cereyan eden bu olaylar, Rusya’da 862 yılında Rurik hanedanıyla başlayıp, 1613’te Romanov hanedanıyla süregelen bin yıllık Çarlık rejimine son vermişti.

Eski Rus takvimine göre 24-25 ekime fakat modern takvime göre 6-7 kasıma tekabül eden Bolşevik devrim, dış politikada Rusya’nın Birinci Dünya Savaşı’ndan büyük kayıplarla çekilmesine neden olurken, içeride ise beş yıl sürecek olan bir sivil savaşı başlatmıştı.

SSCB'NİN KURULUŞU

Vladimir İlyiç Ulyanov, ya da devrimci mahlasıyla bildiğimiz Lenin önderliğindeki Bolşevikler Rus Sivil Savaşı’nı kazanarak iktidara yürümüş ve 20. yüzyılda her anlamda büyük bir iz bırakan Sovyetler Birliği kurulmuştu.

Ancak hem Lenin hem de ardılları Josef Stalin, Nikita Kruşçev ve Leonid Brejnev tarafından Bolşevik devrimin ideolojisini Rusya ile beraber Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’ni (SSCB) oluşturan 15 federal cumhuriyete yerleştirmek hiç de kolay olmamıştı.

Fakat günün sonunda Rus Devrimi, Lenin’in ihdas ettiği “Yeni Ekonomik Siyaseti”, 22 milyon kilometrekareyi aşan Sovyetler Birliği topraklarının tümünde, çoğu zaman terör ve baskıyla da olsa uygulayan, Rusçanın dil birliği ve komünist enternasyonalizmin ortak paydasında inşa edilen Sovyet-adamı kimliğiyle içeride patrimonyal bir parti-devleti sistemini kurmayı başarmış tarihi bir olgudur.

KAPİTALİZME 70 SENE DİRENEBİLDİ

Dış politikada ise ABD’nin başını çektiği kapitalist blokla askeri, kültürel, ekonomik ve teknolojik alanlarda 70 sene rekabet edebilen SSCB, bu anlamda modern zamanlarda Batı’ya kendi medeniyet paradigması ve merkezi planlamasıyla meydan okumayı başarmış ilk siyasi-ekonomik model olma özelliğini taşımaktadır.

Bu modeli ayakta tutmaya çalışan son Sovyet lideri olan Mihail Gorbaçov’un Glasnost ve Perestroyka reformları yeterli olmamış ve yüzyılın sonunda SSCB misyonunu tamamlayarak tarih sahnesinden çekilmiştir.

YÜZ YIL SONRA GELEN İNTİKAM

Rusçada “çoğunluktan yana taraf olmak” anlamında kullanılan, 20. yüzyılın başında Lenin ve yoldaşlarının Sosyal Demokrat İşçi Partisi tarafından siyasallaştırılan ve bu itibarla popülerlik kazanmış olan “Bolşevik” kelimesi, 1990’larla beraber neredeyse SSCB’den Rusya Federasyonu’na (RF) aktarılan bütün olumsuz mirası çağrıştıran pejoratif bir kullanıma dönüşmüştür.

Dolaysıyla, Bolşevik devrimin mantalitesiyle inşa edilen ve yıkılmaz sanılan Sovyet modelinin yıkılışı, Kızıl Bolşeviklere karşı Beyazların, yani yüz yıl önce devrime karşı çıkanların, geç de olsa kazandığı bir karşı-devrim sürecinin bugünkü Rusya’da devam ettiğini gösteriyor.

DEĞİŞEN İSİMLER GERİ DÖNDÜ

Tıpkı Bolşeviklerin SSCB döneminde Çarlık rejimine ait yer isimlerini değiştirdiği gibi, Sovyet-sonrasının karşı-devrimci anlayışı da tekrar bu isimleri (örneğin Leningrad’ı yeniden St. Petersburg’a ya da Sverdlovsk’u yeniden Yekaterinburg’a çevirerek) sembolik de olsa bu sürece sahip çıktığını göstermiştir.

Ancak bu süreç, Batılı çevrelerin SSCB dağıldıktan hemen sonra umduğu gibi liberal ve demokratik bir çizgide ilerlemedi. Aksine Rus tarihinin geçmişe bağımlılık olgusundan neşet eden ve 1990’lar boyunca yeni Rusya’nın Batı karşısındaki kompleksli duruşuna karşı muhafazakâr bir tepkiselliğin ortaya çıktığı bir döneme doğru evrildi.

Rusya’da yaptığı titiz kamuoyu araştırmalarıyla bilinen bağımsız ve saygın bir düşünce kuruluşu olan Levada Merkezi defalarca bu tepkileri ölçerek, uyguladığı neo-liberal politikalarla Sovyetler Birliği’nin dağılmasına neden olduğunu düşündüğü Gorbaçov ya da şok terapi reformlarıyla 1994 ve 1998’de iki defa ülkeyi ekonomik krize sürükleyen Boris Yeltsin gibi liderleri Rus halkının pek de hayırla yad etmediğini gösterdi.

PUTİN'İN "VELİKORUS" İDEALİ

Sovyetler Birliği döneminde, Bolşevik devrimin başarısı için geçmişin değerleri yok sayılarak Çarlık döneminin feodal imgeleri ve sembolleri ayaklar altına alınmış ve ateist propagandayla dinin komünizm karşısında panzehir olma işlevi etkisiz hale getirilmek istenmiştir. Komünizmin ideolojik bağlayıcılığının ortak paydası altında bir kimlik inşasını Sovyet tarih yazımıyla perçinleyen Rus devleti, SSCB dağıldıktan sonra, uzun bir süre yeni bir ideoloji arayışına girmiştir.

Bu arayış, Vladimir Putin’in 2000 yılı Mayıs ayında başkan seçilmesiyle beraber, yukarda sözünü ettiğimiz yeni muhafazakâr dip dalganın da etkisiyle, Rusya’da “geleneğin yeniden icat edilmesine” zemin hazırlamıştır. Putin için burada söz konusu olan gelenek, SSCB’nin pozitivist-ilerlemeci tarih algısından hızla uzaklaşarak, Rusya’nın bin yıllık devlet geleneğine ve onu oluşturan sembol isimlerin mirasına dönmekle mümkün olacaktır.

DİNİ İNANCA İADE-İ İTİBAR

Bu minvalde, örneğin Aziz Vladimir döneminde kabul edilen Ortodoks inancına sahip çıkmak, Bilge Yaroslav gibi Rusya’ya kanuni bir nizam koymak ya da Büyük Petro, Büyük Katerina ve feodal Rusları özgürleştiren Salahkâr Çar II. Aleksandır gibi Rusya’yı modernleştirmek, yeni fetihlerle büyütmek ve yeni bir vizyon aşılamak, bu bin yıllık geleneğin ulvi değerleri olarak görülüyor.

Putin ve Medvedev başta olmak üzere Rusya’nın yeni nesil muhafazakâr liderleri bu anlayış çerçevesinde, komünizmin yerine milliyetçi ideolojiyi hem devlet düzeyinde hem de halk arasında ikame etmektedirler. Bu amaca binaen Birleşik Rusya Partisi hükumeti, Sovyet döneminde hor görülen Rus Ortodoks Kilisesi’ne itibarını iade ederek Rusların maneviyatının güçlendirilmesi ve devletle toplum arasında komünist dönemde oluşan uçurumun kapatılması için kiliseye önemli bir misyon yüklemiştir.

Aile kurumunun giderek zayıflaması sebebiyle demografik olarak da gerileyen Rus toplumunun geçmişle barışması ve Ortodoksluk ve Slavlıkta var olan geleneksel kodlarına dönmesi Putin yönetimi için çok elzemdir.

YELTSİN GİBİ "SARHOŞ" DEĞİL, PUTİN GİBİ "DİNÇ" RUSLAR

Votka kültürüyle anılan bir ülkede, hele ki kameralar önünde bile sarhoş olduğunu gizlemeyen Yeltsin gibi bir başkandan sonra iktidara gelen Putin için, judo yapan, ata binen, buz hokeyi oynayan, yüzen ve diğer sporları deneyen bir başkan profili çizmek, Rus halkına devletin tepesinden verilen çok önemli bir mesaj olarak okunmalıdır. Bu mesaj, aslında Putin’in inşa etmek istediği yeni Velikorus (Büyük Rus) kimliği ve bu kimliğin ileriye taşıyacağı büyük Rusya idealine işaret ediyor.

SOVYET GEÇMİŞİNE KARŞI ARADA KALMIŞ RUSYA

Bu idealin bir kısmını iktidarda bulunduğu son 17 senede gerçekleştirebilen Putin, Rusya’yı yeniden ayağa kaldıran lider olarak görüldüğü için, girdiği her seçimden başarıyla çıkmış ve Rus halkının kendisine olan teveccühü, özellikle Kırım’ın ilhak edilip Rusya’ya katılmasından sonra yüzde 80’lerin üzerine çıkmıştır. Ancak halkın Putin’e olan desteği, Rusların Sovyet geçmişine de aynı oranda mesafeli yaklaştığı anlamına gelmiyor.

Yine Levada Merkezi’nin son on yılda yaptığı araştırmalar gösterdi ki Stalin ve Lenin Rus halkının en çok sevdiği tarihi kişilikler olarak toplumsal mantaliteyi şekillendirmeye devam ediyor. Ruslar halen hatırı sayılır oranlarda Stalin ve Lenin’e olan saygısını belirtirken, özellikle genç kuşaklarda bu oranların gittikçe azaldığı görülüyor.

"LENİN'İN NAAŞINI NİYE GÖMMÜYORUZ.."

Genel itibariyle Ruslar Bolşevik devrim karşısında bölünmüş bir toplumsal portre çizse de, geleneksel Sovyet tarih yazımının etkisinden de kurtulabilmiş değiller. Fakat yüzyıl önceki devrimin bugünkü Ruslar arasında heyecanını yitirdiği de yadsınamaz bir gerçeklik.

Bilhassa 1990’lardan beri yapılan tartışmaların başında, Rus devletinin Lenin’in naaşını korumak ve müzede sergilemek için neden halen para harcadığı ve neden gömülmediği konusu geliyor. Bu tartışmaların iki kutbunu genelde liberaller ve komünistlerin karşıt tezleri oluştursa da, iktidardaki Birleşik Rusya Partisi ve diğer partilerde de bu konuda homojen bir yaklaşım oluşmuş değil.

Üstelik tartışmalar hem devlet Duma’sı hem de sivil toplum düzeyinde, sadece Lenin ve Stalin ya da diğer Sovyet parti liderleri üzerinden değil, aynı zamanda ve genellikle Rusya’nın komünist geçmişiyle, bilhassa Stalin dönemindeki terör, baskı ve sürgün politikalarıyla yüzleşilmesi, Çarlık dönemlerine ve Romanov hanedanına iade-i itibar edilmesi, Ortodoks Kilisesi’nin vakıf mallarının iadesi ve benzeri birçok hassas konuda yapılıyor.

PUTİN, KOMÜNİZMİ DEĞİL POLİTİKALARI ELEŞTİRDİ

Başkan’ın kendisinin Sovyet geçmişiyle olan ilişkisi vatanseverlik çizgisinde kalırken Putin, en başta Lenin ve Stalin olmak üzere Komünist parti liderleri ve elitlerine karşı pek de sevecen görünmedi. Her fırsatta Sovyetler Birliği’nin dağılmasını iktidardaki Komünist Parti’nin yanlış ve aşırıcı politikalarına bağlayan Putin, Lenin ve Stalin arasındaki komünizm tartışmalarının Rusya’nın altına adeta atom bombası yerleştirdiğini ve nihayetinde SSCB’nin yıkılmasına zemin hazırladığını düşünüyor.

Putin için Bolşevik devrimin yüzüncü yılı ancak ve ancak Rus halkının birleşmesine vesile olan bir konu olduğu sürece itibar görebilir ve bu konuda Rusya’da henüz din karşıtı kızıllarla yeni gelenekçi beyaz kamp arasında bir uzlaşma sağlanabilmiş görünmüyor.

YÜZ YIL SONRA GEÇMİŞE BAĞLI YENİ RUSYA

Batılıların oryantalist yanılgılarının aksine, Bolşevik devrim yüz yıl önce Rus devletini demokratikleşme ve kapitalistleşmeden alıkoyan bir gelişme olmaktan ziyade, tamamen Rus tarihinin nev-i şahsına münhasır koşullarının, geleneksel otokrasinin komünist ideolojiyle harmanlanmasıyla ortaya çıkan bir anlayışı Rusya’da yerleştirdi.

Aradan geçen yüzyılda komünizm geçerliliğini yitirmesine rağmen, bu otokratik anlayış liberalizmi değil, Kiev Rusya’sı, Büyük Moskova Knezliği veyahut 19. yüzyıldaki Çarlık Rusya’sının Slavcı-Ortodoks muhafazakarlığında olduğu gibi, yeni bir muhafazakarlığı Rus devlet ve toplumuna dayatmaya başladı.

Sovyetler Birliği yıkılsa da Rus devleti ve toplumu tarihinden getirdiği kültür ve kurumları muhafaza etmeye devam ediyor. Ancak şu bir gerçek ki bu kurumlar ve kültürün içeriğini, son yüzyılda büyük oranda Bolşevik devrimin Rusya’ya soktuğu anlayışlar belirledi.

Bu haliyle bugün Rus ekonomik modeli diye bilinen ve Ruslara özgü devletin piyasadaki en büyük girişimci olarak kaldığı karma ekonomik sistem ya da bütün eski Sovyet ülkelerindeki bir yönetim şekline dönüşen ve Putin Rusya’sında bariz bir şekilde gördüğümüz anayasal otokrasilerin varlığını açıklamak başka bir şekilde mümkün görünmüyor.

Rusya başta olmak üzere bütün Sovyet-sonrası geçiş ve dönüşüm ülkelerinde bu türden bir geçmişe bağımlılığı, örneğin Çar’ın etrafındaki Boyar elitlerinin Sovyet sisteminde Komünist Parti’nin “nomenklatura” elitlerine dönüşmesi ve nihayetinde söz konusu oligarşik yapının yeni Rusya modelindeki karma ekonomik sistemde oligarklara dönüşmesini, tarihin süreklilik ve değişim perspektifinden kolayca anlamlandırabiliriz.

Putin ve Kremlin çevresi bu modeli dış politikada Avrasyacı bir söylem ve NATO ile girilen yeni rekabet ortamında ulusal güvenlik paradigması üzerinden meşrulaştırmaktadır.

İçerde ise Korkunç (IV.) İvan’ın 16. yüzyılın ikinci yarısında gizli polis teşkilatı Opriçnina’yı kullanarak kendisine muhalif Boyarların canlarına ve mallarına kastederek Rus devletinde nizamı tesis etmesine benzer bir biçimde, eski bir KGB elemanı olan Putin de günümüzde devlete muhalif oligarkları “kimi zaman” aynı metotlarla alt etmeyi başarmış ve Rusya’yı yeniden merkezileştirebilmiştir. Bu zaviyeden bakıldığında, çoğu Batılı çevrenin kendisine yakıştırdığı “modern çar” unvanını da hak etmiş görünüyor.

BUGÜNÜN RUSLARI, DEVRİME NASIL BAKIYOR

Yaklaşık 70 yıllık ömrü boyunca Sovyetler Birliği, dünyanın çeşitli yerlerindeki ulusal özgürlük mücadelelerinin başlangıç noktası oldu. Milyonlarca can kaybına ve yaşanan ıstıraplara rağmen, Rus sanayisi bu dönemde olağanüstü oranda gelişti, 2. Dünya Savaşı’nda Nazilere karşı da önemli bir zafer elde etti.

DEVRİM'İN TÜRKİYE AÇISINDAN ÖNEMİ

Devrimin Türkiye açısından da önemi oldukça büyük. Zira Rusya’da Bolşevik rejimi yerine Çarlık rejimi devam etmiş olsaydı Türkiye’nin büyük zorluklarla kazandığı Kurtuluş Savaşı'nın seyri değişebilirdi.

"BOLŞEVİK DEVRİMİ" BASKISI

Barış yanlısı söylemlerine rağmen Lenin ise Ekim Devrimi’nden aylar sonra, Rus işçiler arasında disiplin eksikliğini vurgulayarak, Bolşevik yönetim şeklini belirgin biçimde daha otoriter bir hale dönüştürdü. 1918 yazından itibaren, gerek ekonomik kriz, gerekse de iç savaş ortamı nedeniyle Sovyetler Birliği giderek şiddet ve baskı uygulamalarının çarpıcı bir biçimde yoğunlaştığı bir devlet haline dönüştü.

PUTİN'İN DEVRİM'E BAKIŞI

Günümüzde yapılan anketlerde Rusların yaklaşık yarısının, Sovyet devletinin çöküşünden pişmanlık duyduğu ortaya koyuluyor. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin de, devrimle bağlantılı toplumsal bölünmelerin Rusya için ölümcül olduğunu ve şu anda ihtiyaç duyulan şeyin güçlü bir devlet olduğunu belirtiyor.


Çiftçi, miniklerin Okuma Bayramı heyecanına ortak oldu

Sakarya maçına akın var: O biletler 2 saatte tükendi!

Kocaeli’de büyük ölçekli deprem tatbikatı!

Teleferik 2 gün boyunca o saatler arasında hizmet verecek

ÜNİAK, KOÜ'de eylem yaptı

Kocaeli'de ormanlara giriş yasağı geliyor

Kocaeli’de anız ve ot yakmak yasaklandı

İbrahim Efe yerine o isim meclise katıldı

Gebze’de Dünya Sıfır Atık Günü Farkındalık Etkinliği

Vali Yavuz, Halkevi’nin son durumunu inceledi

Kocaelispor-Sakaryaspor maçına deplasman yasağı

9 ilçede planlı elektrik kesintisi olacak

GTÜ, Uluslararası Eğitimde Yapay Zeka Uygulamaları Zirvesine Ev Sahipliği Yaptı

Özel'den Bahçeli'ye ziyaret

Atanacak öğretmen sayısı belli oldu

Bugün hangi eczaneler nöbette?

Kocaeli'de hava durumu nasıl olacak?

Dolar bugün ne kadar?

Altın fiyatları ne kadar oldu?

Kara Yollarında Durum

Benzin ve motorin fiyatları

724 Mutfak.com Endüstriyel Mutfak E-Ticaret Platformu Profesyonel Mutfak Çözümleri

Vista'nın Lider Ürünü Frymaster Fritöz

Yazar Hülya Bilgen ile Söyleşiler...

Oncel CNC, Yenilikçi Teknolojileri ile Çin Pazarına Açılıyor

Eğitimde yeni müfredat tartışması: Yüzde 35 sadeleşti

Heryervilla.com ile Rüya Gibi Bir Balayı Tatili: Özel Balayı Villaları

Modüler Çelik Evler: Uzun Ömürlü ve Dayanıklı Konut Çözümleri

Notere işi düşen herkese zorunlu olacak!

Sakarya maçı için bilet fiyatları indirildi

Yükleniyor

İsrail, Gazze'deki Cibaliye Mülteci Kampı'na saldırdı! Çok sayıda ölü ve yaralı var

Swiss Transporte, Zürih'te Nakliyede Çevre Dostu Çözümler Geliştiriyor

Almanya İşçi Vizesi: Kariyerinizi Uluslararasılaştırmanın Kapıları

Yurt Dışında İş Bulmak Kolay Mıdır?

Dünya liderlerinin gözünün içine baka baka söyledi: Artık sizden bıktık

Havuzdan bulaşan 'beyin yiyen amip' 16 aylık çocuğu öldürdü

Halk sokaklara indi, belediye başkanının evini basıp ateşe verdiler

İspanya Kargo Gönderimi

Avrupa Parlamentosu'ndan, AB'ye katılım süreci ile ilgili skandal Türkiye raporu

"Sessiz katil" olarak biliniyor, tek bir lokması hasta ediyor

Özel'den Bahçeli'ye ziyaret

Atanacak öğretmen sayısı belli oldu

Eğitimde yeni müfredat tartışması: Yüzde 35 sadeleşti

Notere işi düşen herkese zorunlu olacak!

Sivas YHT o saatlerde Kocaeli’den geçecek

2 Haziran’da 7 ilçe ve beldede yerel seçim tekrarlanacak

Kocaeli'de o gün yağmur var

İYİ Parti'nin yeni TBMM Grup Başkanvekilleri belli oldu

Kurban kesim bedeli belirlendi

Fahiş fiyat artışı ve stokçuluk yapanlara 61 milyon lira ceza

MHP'nin bayramlaşacağı dört parti belli oldu

Özgür Özel, “Kimsenin gözünün yaşına bakmam”

Lütfü Türkkan’dan Meral Akşener’e: Kararını gözden geçir

Erbakan talimat vermişti! Yeniden Refah Partisi kazandığı belediyelere tabelaları astı

Seçim yenilgisi sonrası Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan talimat!

Ne Özel ne de İmamoğlu faktörü! Kılıçdaroğlu, seçimdeki başarıyı 3 nedene bağladı

Körfez'de seçim sonuçlarına yapılan itiraz reddedildi

İzmit Belediyesi’nin yeni meclis üyeleri belli oldu

Derinceliler, Atasoy Bilgin’e sandıkta şok yaşattı!!

Saide Arslan Çalışkan'dan, Nail Çiler, partilileri ve gazetecileri hedef alan zehir zemberek suçlamalar!

Dolar bugün ne kadar?

Altın fiyatları ne kadar oldu?

Benzin ve motorin fiyatları

Dolar bugün ne kadar?

Altın fiyatları ne kadar oldu?

Benzin ve motorin fiyatları

Dolar - euro kaç TL?

Altın fiyatları ne kadar oldu?

Benzin ve motorin fiyatları

Dolar bugün ne kadar?

Sakarya maçına akın var: O biletler 2 saatte tükendi!

Kocaelispor-Sakaryaspor maçına deplasman yasağı

Sakarya maçı için bilet fiyatları indirildi

Galatasaray 6 golle kazandı, Fenerbahçe'nin rekorunu kırdı!

Gölcüklü pehlivanların Fethiye başarısı

TFF 2. Lig: Belediye Derincespor: 2 - Denizlispor: 1

Çayırova Belediyesi, yarı final için Gaziantep deplasmanında

Sakarya maçı için karar!

Spor okullarında çocuklara ücretsiz eğitim

Kocaelispor’da Bodrum yolculuk programı belli oldu

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.Galatasaray 35 31 1 3 64 96
2.Fenerbahçe 34 28 1 5 58 89
3.Trabzonspor 35 18 13 4 13 58
4.İstanbul Başakşehir 35 16 12 7 10 55
5.Beşiktaş 35 16 13 6 6 54
6.Alanyaspor 35 12 10 13 3 49
7.Kasımpaşa 35 14 14 7 -6 49
8.Rizespor 35 14 14 7 -7 49
9.Sivasspor 35 12 11 12 -9 48
10.Antalyaspor 34 11 11 12 -3 45
11.Adana Demirspor 35 10 11 14 3 44
12.Samsunspor 35 11 15 9 -5 42
13.Kayserispor 35 11 13 11 -9 41
14.Ankaragücü 35 8 12 15 -3 39
15.Fatih Karagümrük 35 9 16 10 -2 37
16.Konyaspor 34 8 14 12 -14 36
17.Gazişehir Gaziantep 35 9 18 8 -15 35
18.Hatayspor 35 7 15 13 -10 34
19.Pendikspor 34 7 18 9 -32 30
20.İstanbulspor 35 4 24 7 -42 16
1.Galatasaray 35 31 1 3 64 96
2.Fenerbahçe 34 28 1 5 58 89
3.Trabzonspor 35 18 13 4 13 58
4.İstanbul Başakşehir 35 16 12 7 10 55
5.Beşiktaş 35 16 13 6 6 54
6.Alanyaspor 35 12 10 13 3 49
7.Kasımpaşa 35 14 14 7 -6 49
8.Rizespor 35 14 14 7 -7 49
9.Sivasspor 35 12 11 12 -9 48
10.Antalyaspor 34 11 11 12 -3 45
11.Adana Demirspor 35 10 11 14 3 44
12.Samsunspor 35 11 15 9 -5 42
13.Kayserispor 35 11 13 11 -9 41
14.Ankaragücü 35 8 12 15 -3 39
15.Fatih Karagümrük 35 9 16 10 -2 37
16.Konyaspor 34 8 14 12 -14 36
17.Gazişehir Gaziantep 35 9 18 8 -15 35
18.Hatayspor 35 7 15 13 -10 34
19.Pendikspor 34 7 18 9 -32 30
20.İstanbulspor 35 4 24 7 -42 16

YAZARLAR