Bir televizyon kanalındaki spor programında Boşnaklara hakaret ettiği gerekçesiyle "halkın bir kesimini sosyal sınıf, din, mezhep, cinsiyet, bölge farklılığına dayanarak alenen aşağılama" suçundan 6 aydan 1 yıla kadar hapisle cezalandırılması istemiyle yargılanan Rasim Ozan Kütahyalı hakkında yakalama kararı çıkarıldı.
İstanbul 27. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki dördüncü duruşmaya, duruşmalara gelmediği gerekçesiyle hakkında zorla getirilme kararı çıkarılan sanık Rasim Ozan Kütahyalı yine katılmadı. Bosna Sancak Akademik Kültür ve Tarih Vakfı ile Bosna Sancak Kültür ve Yardımlaşma Derneği'nin de aralarında bulunduğu kimi müştekileri ise avukatları temsil etti.
Duruşmada, davanın müştekilerinden MHP Milletvekili Saffet Sancaklı'nın talimatla Ankara'dan beyanda bulunduğu dilekçesini mahkemeye gönderdiği ve dilekçesinde davaya müdahil olarak katılma talebinde bulunduğu belirtildi.
Sanık Kütahyalı'nın avukatı Esennur Ezgi'nin de celse arasında verdiği dilekçede, müvekkilinin reddi hakim talebine ilişkin dosyanın henüz İstanbul 19. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmediğini belirterek, dosyanın karar verilmesi için bu mahkemeye gönderilmesini talep ettiği tutanağa geçirildi.
PROGRAMA KATILANLARIN TANIKLIĞINI İSTEDİ
Hakimin, reddi hakim talebinin İstanbul 19. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından reddedildiğini bildirmesinin ardından söz alan Kütahyalı'nın avukatı Ezgi, talebin kendi adına değil müvekkili adına değerlendirilmesi gerektiğini öne sürerek dosyanın yeniden bu mahkemeye gönderilmesini istedi.
Müvekkili Kütahyalı'nın zatürre hastalığına yakalandığını, 9 günlük istirahatını gerektirir raporu bulunduğunu ve mazeretli sayılması gerektiğini kaydeden avukat Ezgi, "Soruşturma aşamasında dinlenilen, stüdyoda bulunan tanıkların dava aşamasında da dinlenilmelerini istiyorum. Zira müvekkilim suç işleme kastıyla bu sözleri söylememiştir. Bu nedenle tanıklar dinlenilmelidir" dedi.
Beyanda bulunan Bosna Sancak Akademik Kültür ve Tarih Vakfı avukatı Kader Kaya Calp, sanık avukatının taleplerinin reddine ve sanık hakkında yakalama emri düzenlenmesine karar verilmesini talep etti.
YAKALAMA KARARI ÇIKARILDI
Davaya ilişkin ara kararını açıklayan mahkeme, duruşma çağrı kağıtları tebliğ edilmesine rağmen sanığın haklı bir mazeret sunmayarak duruşmalara katılmadığı ve 1 Şubat 2019 tarihli duruşmada sanık hakkında zor getirilme kararı verildiğini hatırlatarak, 12 Nisan tarihli duruşmada sağlık raporu sunulduğu, mazeretin kabul edilerek bir sonraki duruşmada hazır olmasının kabul edildiği, 10 Mayıs tarihli duruşmada reddi hakim talebinde bulunulduğu, bu talebin İstanbul 19. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından reddine karar verildiği, taraflara bildirildiği ve bu duruşmada sanık avukatı tarafından yine sağlık raporu sunulduğunu ifade etti.
Sanık Kütahyalı'nın bugüne kadar yapılan duruşmalara katılmadığı, yargılamanın uzamasına yönelik eylem ve hareketlerde bulunduğunun anlaşıldığını belirten mahkeme, savunmasının alınması için sanık Kütahyalı hakkında yakalama emri çıkarılmasına hükmetti.
Müşteki Saffet Sancaklı'nın müdahillik, sanık avukatı Ezgi'nin reddi hakim ve tanıkların dinlenilmesi taleplerini reddeden mahkeme duruşmayı 17 Temmuz'a erteledi.
ZORLA GETİRİLME KARARI ÇIKARILMIŞTI
İddianamede, Rasim Ozan Kütahyalı'nın 19 Kasım 2017'de Beyaz TV'de canlı yayınlanan "Beyaz Futbol" adlı spor programında, kendisine yapılan bir şakaya karşı cevaben sarf ettiği bir sözün, Boşnak kökenli vatandaşları aşağılama niteliğinde olduğu belirtiliyor.
Boşnak/ Balkan dernek ve vakıflarının şikayette bulunduğu ve hakkında soruşturma açılan Kütahyalı'nın suçlamaları kabul etmediği kaydedilen iddianamede, tüm delillere göre Kütahyalı'nın "halkın bir kesimini sosyal sınıf, din, mezhep, cinsiyet, bölge farklılığına dayanarak alenen aşağılama" suçunu işlediğinin anlaşıldığı belirtilerek, bu suçtan 6 aydan 1 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor.
İddianameyi kabul eden İstanbul 27. Asliye Ceza Mahkemesi, ilk duruşmayı 1 Şubat 2019'da yapmıştı. Duruşmaya gelmeyen ve avukatı aracılığıyla Almanya'ya gittiğine yönelik mazeret dilekçesi sunan sanık Kütahyalı hakkında, "Duruşma gününün sanığa 3 ay önceden çağrı kağıdıyla bildirilmesi ve mazeretinin yerinde görülmemesi" gerekçesiyle zorla getirilme kararı çıkarılmıştı. (AA)
