Kişinin, farkına varmadan yakalandığı "tüketici hastalığı" ile ilgili Selçuk Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mete Sezgin, günümüzde tüketicilerin istediği ürün ve hizmetlere her yerde ulaşabildiğini söyledi.
Tüketicilerin yaş, gelir, eğitim düzeyi, mobilite ve zevkler bakımından farklı şekillerde davranabildiğini belirten Sezgin, "Günümüzde sürekli alışveriş yapan, bir türlü tatmin olmayan, doymayan tüketici tipi karşımıza çıkmaktadır. Bunun yanı sıra, aldığı ürüne ve hizmete doymayan, bu bağlamda sürekli fazla tüketen tüketicilerde görülen hastalık da 'hazcılık'tır. 'Fazla alalım, dursun', 'ne olur ne olmaz' gibi düşüncelerle aşırı tüketme ve tatmin olmama eğilimi günümüz tüketicisinin bir hastalığıdır" diye konuştu.
Sezgin, dükkan dükkan gezip "vitrinde ne görürsem alayım", "yeni bir cep telefonu çıkmış, hemen almalıyım" gibi satın alma eğilimlerinin günümüzde çokça görüldüğünü aktardı.
Ramazanda tüketici hastalığı sıkça görülüyor
Alınan ürüne kuşkuyla yaklaşılmasının da tüketici açısından bir risk faktörü olduğunu ve bunun bir hastalığa dönüştüğünü dile getiren Sezgin, şöyle devam etti:
"Örneğin, alınan bir mobilyanın başka yerde daha iyisi olabileceği, fiyatının daha düşük bulunabileceği veya aldıktan sonra başka insanların bunu beğenmeyeceği gibi bir kuşku, tüketici hastalığına dönüşmektedir. Ayrıca satın alınan ürünün eskimesi ve çabucak modasının geçmesi tüketiciyi içinden çıkılmaz bir kuşkuya yöneltmekte, böylece rahatsızlığa dönüşmektedir. Kişi modaya uygunluk ve kıskançlık sebepleriyle satın almaya çalışmaktadır. 'Onda var da bende niye yok', 'daha iyisini almalıyım', 'farklı olmalıyım' anlayışı ile aşırı satın alma eğilimleri görülmektedir. Özellikle ramazan ayında gıda maddelerine olan talep artışıyla tüketici hastalıkları sıkça görülmektedir. Gençler arasında özellikle çabuk sıkılganlık ve marka merakı da bir tüketim hastalığıdır."