10473,2%1,48
32,23% 0,02
35,05% -0,07
2472,23% 0,25
3948,78% 0,00
Diyarbakır'ın Çınar ilçesinde PKK'lı teröristler tarafından 4 yıl önce bomba yüklü araçla gerçekleştirilen, bir polis memurunun şehit olduğu, 3'ü çocuk 5 kişinin yaşamını yitirdiği saldırıda yakınlarını kaybedenlerin acısı dinmedi.
Çınar İlçe Emniyet Amirliği ile lojmanına 13 Ocak 2016'da PKK'lı teröristlerce bomba yüklü araçla düzenlenen, 40 kişinin yaralandığı saldırıda yaşamını yitiren polis memuru Mehmet Şenol Çiftçi (29), kızı Mevlüde İrem Çiftçi (4), Lokman Açıkgöz (35), oğlu Murat Alper (11) ile kızı Ecrin Açıkgöz (2) ve polis eşi Esra Köse Başaran için yakınlarının yası sürüyor.
Yitirdikleri canlardan geriye kalan fotoğraflarla avunmaya çalışan aileler, dinmeyen yürek acısıyla yaşama tutunmaya çalışırken, teröre tepkilerini dile getiriyor.
"Bu acı unutulmaz"
Kardeşi ve iki yeğenini kaybettiği saldırıdan yaralı kurtulan Şehmuz Açıkgöz (43), AA muhabirine yaptığı açıklamada, evde uyudukları sırada patlamanın yaşandığını, evlerinin tavanının çöktüğünü belirtti.
O an deprem olduğunu düşündüklerini dile getiren Açıkgöz, "imdat", "bizi kurtarın" şeklinde enkazda kalan kişilerin feryatlarını duyduklarını, kapıdan çıkmaya çalıştıklarını ancak kapı ile tavanın da çöktüğünü fark ettiklerini dile getirdi.
Açıkgöz, itfaiyenin yardımıyla bulundukları evden çıktıklarını anlatarak, "İtfaiyeciler bizi pencereden çıkardı. İki kardeşimin evi de çökmüştü. Kardeşim Lokman ve iki çocuğu enkaz altında kaldı. Saat 5 civarında kardeşim ile yeğenlerimin cesedini çıkardılar. Ambulansla hastaneye götürdük." dedi.
Doktorun kulağına eğilip kardeşini kaybettiklerini söylediğinde bayıldığını ifade eden Açıkgöz, "Sanki rüyadayım ya da başka bir dünyadayım gibi hissediyordum." diye konuştu.
Ailece çok acılar çektiklerini dile getiren Açıkgöz, yıllar geçmesine rağmen acılarının hiç dinmediğini kaydetti.
Açıkgöz, saldırıda yakınlarının yanı sıra evlerini kaybettiklerini belirterek, "4 yıl geçti ancak hala sürekli aklımda. Kardeşimin sağ olduğunu sanıyorum. Onu çok sevdiğimden dolayı hala öldüğüne inanamıyorum. 2 yıl boyunca her akşam o anı hatırlıyordum. Saldırının ardından hayallerimizin hepsi suya düştü. Bu acı unutulmaz, yıllar geçse de sürekli içimizde kalacak." ifadelerini kullandı.
"Telefonun ışığıyla çocukları kurtarmaya çalıştım"
Şehmuz Açıkgöz'ün kardeşi Nizam Açıkgöz (40) de saldırıda eşi ve çocuklarıyla molozların altında kalarak yaralandı.
Ağabeyi ve iki yeğenini kaybetmenin üzüntüsünü yaşadığını anlatan Açıkgöz, o anda yaşananlara ilişkin şunları kaydetti:
"Telefonun ışığıyla çocukları kurtarmaya çalıştım. Çocukları itfaiyecilere teslim ettik. Bağırma sesleri geliyordu. Rahmetli olan kardeşimin yanına gitmeye çalışırken yengemin sesini duydum. 'Bizi kurtarın, nefes alamıyoruz.' diyordu. Kardeşimin evi alt katta olduğu için enkazda kaldılar ve nefes alamıyorlardı. Kardeşimi hastaneye götürdüler ancak kendisi ile iki çocuğu şehit oldu. O acı anlatılmaz. Öyle bir şey ki insan kahrından ölüyor. Allah kimseye yaşatmasın."
Açıkgöz, her yıl acılarını tazelendiğini, kaybettikleri canların 24 saat kalplerinde olduğunu dile getirerek, "Her yıl dönümü geldiğinde kalbimiz ağrıyor. Keşke böyle olmasaydı. Babam kahır ve üzüntüden yatalak oldu." şeklinde konuştu.
"Allah devletimizi başımızdan eksik etmesin"
Saldırıda oğlu ve iki torununu kaybeden Halime Açıkgöz (71), Kürtçe yaptığı açıklamada, bu saldırının yaşamlarını derinden etkilediğini belirtti.
"Eşim yatalak oldu. Allah devletimizi başımızdan eksik etmesin, terörün sonunu getirsin." ifadelerini kullanan Açıkgöz, yakınlarının enkazda kalarak yaşamını yitirdiğini kaydetti.
Açıkgöz, kendilerine bu acıyı yaşatanları Allah'a havale ettiklerini söyledi. AA
