Türk Sağlık-Sen Kocaeli Şube Başkanı Ömer Çeker, düzenlediği basın toplantısı ile doğum yapmış annelerin günlük süt izin sürelerinin döner sermayelerinden kesilmesine tepki gösterdi. Çeker’e basın açıklamasında Türk Büro-Sen Kocaeli Şube Başkanı Rıfat Oypan da eşlik etti. Ülke nüfusunun giderek yaşlandığını dile getiren Çeker, "Türkiye, 167 ülke içinde en yüksek yaşlı nüfus oranına sahip ülkeler arasında 66. sırada. Yaşlıların nüfus içinde oranı yüzde 8,2’dir. Sayın Cumhurbaşkanı ve hükümet yetkilileri ile Sağlık Bakanlığı çocuk sayısının artırılmasını ısrarla vurguluyor. 3 çocuk tavsiyesi dillerden düşmüyor" dedi.
İZİNLER İSTENİLEN SÜREYE ÇIKARILMADI
İcraatta ise bu durumun tersi ile karşılaştıklarını dile getiren Çeker, "İktidar ancak 13. yılında annelerin izin hakları ile ilgili düzenleme yapabildi. Fakat süt izninden kesinti yapılıp, ücretsiz izne eklemek yarı zamanlı çalışıp yarım maaş verilmesi gibi düzenleme kayda değer olmadı. Süt izinleri istenilen süreye çıkarılmadı. Sağlık Bakanlığı bebekler 2 yaşına kadar anne sütüyle beslenmeli diyor, ama ne hikmetse annelere doğum sonrası analık izninin bitimini izleyen 12 ay içinde, aylıksız izin kullanmadığı sürelerin ilk 6 ayında günde 3 saat, ikinci 6 ayında ise günde 1 buçuk saat süt izni kullanmalarına imkan veriyor" açıklamasında bulundu.
HANGİ MANTIKLA İZAH EDİLEBİLİR
Bu uygulamayı anlamakta zorlandıklarını dile getiren Çeker, açıklamalarında şu ifadeleri kullandı, "Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı 15 Mayıs 2015 tarihinden itibaren doğum yapan bir anneye birinci çocuğu için 300 TL, ikinci çocuğu için 400 TL, üçüncü ve sonraki çocukları için 600 TL ekonomik yardım yapıyor. Sağlık Bakanlığı ise adeta anne günlük süt izni kullanırken izinli olduğu saatlerde döner sermayesini keserek anneyi cezalandırıyor. Sağlık Bankalığı bu uygulaması ile annelere çocuk yapmayın demektedir. Lafa gelince 3 çocuk deyip, çocuk yapan ve emziren anneyi ekonomik kayba uğratmak hangi mantıkla izah edilebilir. Sağlık Bakanlığını anne ve bebeklere laf yerine icraat ile sahip çıkmaya çağırıyoruz."