ABD'nin BM İnsan Hakları Konseyi'nden (UNHRC) çıkma kararına ilişkin Netanyahu'nun ofisinden yapılan açıklamada konsey 'taraflı, düşmanca ve insan haklarını koruma misyonuna ihanet etmiş olan İsrail karşıtı bir organizsayon' olarak tanımlandı.
Açıklamada " Yıllarca UNHRC insan haklarını koruma misyonuna ihanet etmiş olan taraflı, düşmanca ve İsrail karşıtı bir organizasyon olduğunu kanıtladı. Sistemetik olarak insan haklarını ihlal eden rejimlerle uğraşacağına UNHRC takıntılı şekilde Ortadoğu'daki tek özgün demokrasi olan İsrail'e odaklandı" dendi.
Karar nedeniyle ABD Başkanı Donald Trump, ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ve ABD'nin BM Büyükelçisi Nikki Haley'e teşekkür edilen açıklamada ayrıca "ABD'nin bu önyargılı kurumdan ayrılma kararı tartışmasız şekilde 'artık yeter' açıklamasıdır" ifadelerine yer verildi.
Haley ve ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, açıklamayı ABD Dışişleri Bakanlığında düzenledikleri ortak basın toplantısında duyurmuştu.
ABD Başkanı Donald Trump'ın bir yıl önce BM İnsan Hakları Konseyi içerisinde reform yapılmazsa ABD'nin çekileceğini belirttiğini hatırlatan Haley, bu süre içerisinde konseyde bir değişiklik olmadığı değerlendirmesinde bulunmuştu.
Konsey içerisinde bulunan Çin, Küba ve Venezüella gibi ülkelerin insan hakları ihlallerinde bulunduğunu kaydeden Haley, konseyin İsrail'e karşı ön yargısının olduğunu söylemişti.
Haley, "Konseyin kronik bir İsrail ön yargısı var. Bu (karar), insan hakları taahhütlerinden geri çekildiğimiz anlamına gelmiyor. Bunu netlikle belirtmek isterim. Bu konsey ismine layık değil" demiş ve konseyin bünyesi içerisinde yapacağı yenilikler sonrasında ABD'nin tekrar katılabileceğini kaydetmişti.
ABD Dışişleri Bakanı Pompeo ise konseyin "insan haklarını ihlal eden ülkeleri kayırdığını" savunmuş ve İsrail'e yapılan eleştirilerin 'iki yüzlülük olduğunu' öne sürmüştü.
Türkiye'nin gözlemci devlet statüsünde yer aldığı ve 2006'da kurulan Cenevre merkezli konseyin 47 üyesi bulunuyor.