Tarih: 06.01.2014 13:48

MÜSİAD’da kurumsallaşma anlatıldı

Facebook Twitter Linked-in

Panelde kurumsallaşmanın önemine dikkat çektildi.Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Gebze Şubesi Eğitim Komisyonu tarafından Cuma akşamı GTO Meclis Salonunda düzenlenen, “Kurumlarda yönetim ve kurumsallaşma” konulu panel uzmanların çok değerli sunumları ile gerçekleşti. Panele Gebze Kaymakamı Mehmet Arslan, Darıca Kaymakam vekili Ahmet Karaaslan, Gebze Belediye başkan danışmanı Şakir Bitmez, Saadet Partisi Gebze Belediye Başka adayı Nurettin Çelik, AK Parti Belediye başkan aday adayları Kaşif Şahinkesen, Mahmut Yandık, Arif Alpaydın, Halim Bülbül, Abdullah Yağcı, AK Parti yönetin kurulu üyesi Halim Turgut, Sivil toplum kuruluşları temsilcileri ve çok sayıda işadamı katıldı.

 

“İktisadın her yerde önemi var”

 

Panelin Moderatörlüğünü İstanbul Platformu Başkanı Mehmet Kamil Berse yaparken, ilk sözü Ahilik Vakfı Başkanı ve Büyükşehir Belediye Başkan Danışmanı Dr. Ali Mazak’a verdi.  Dr. Ali Mazak yaptığı konuşmada paranın önemine değinirken, “para her şeydir aynı zaman da zaman da hiçbir şeydir” dedi. Mazak, Müslümanların iktisada çok fazla önem vermesi gerektiğini de hatırlatarak, Hz. Hatice’nin Mekke’nin en büyük ticaret kadınlarından olduğunu hatırlattı. Mazak, Müslümanların tüm çocuklarına iş ve meslek öğretmesi gerektiğini, geçmişte ahiliğin bunu yaptığını hatırlattı.  

 

“Sermayeler güç birliği yapmalı”

 

İkinci olarak söz alan Gebze Yüksek Teknoloji Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Nihat Kaya konuştu. Kaya konuşmasında; “ Türkiye büyük bir ülkedir, Almanya ile bir kıyaslama yaparsak Almanya’nın Gayri safi milli hasılası 4,5 trilyon dolardır, yıllık ihracatı 1,5 trilyon doları geçmiştir. Türkiye’nin Gayrisafi Milli hasılası 800 milyar dolardır, yıllık ihracatı 150 milyar dolardır. Arada muhakkak ki bir uçurum var. Ama iyi haber burada ortalama 10 yıl içerisinde Türkiye’nin gayrisafi milli hasılasının eğer iyi çalışırsak 1,5 ya da 2 trilyon dolara ulaşacağını söyleyebiliriz. Üretken bir hale gelmemiz gerekiyor. Bilim ve Teknolojiye ağırlık vermemiz gerekir. Temel prensiplerimiz kurumsallaşma ve şirketlerimizi büyütmektir. Eğer büyüyemiyorsanız büyük sermayeler karşısında zor durumda kalırsınız. Sermayelerimizi bir araya getirip büyük sermaye yapmalıyız. Yönetmeyi öğrenmeliyiz ve keyfi yöneticilikten vazgeçmeliyiz. İş camiası şirketlerini bir araya getirip biraz büyüme gerçekleştikten sonra şirketlerini satıyorlar. Bunu yapmamalıyız. Bu gelişmenin yollarını zorlarsak daha da başarılı şirketler oluşturabiliriz. Şirketlerimizi topluma mal etmeliyiz. Şirketlerde politikalar olmalıdır. Şirketler büyüdükçe otoriter yapıdan ziyade katılımcı bir yapı alması lazım başarı gelsin. Şirketlerdeki eğitim faaliyetlerine önem vermemiz gerekiyor.” Dedi. 

 

“Özal milletimizin ufkunu açtı”

 

Maltepe Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nazif Gürdoğan konuşmasında 80’li yıllarda Özal’ın Türk Milletinin ufkunu açtığını söyledi. Gürdoğan, “Özal kapalı yapımızı çözdü, Türkiye’yi Dünya’ya açtı. Kendimize güven kazanmamızı sağladı. Büyük düşünmesini öğretti. Bizler artık batılılardan yardım değil, ortaklık istiyoruz demişti. Cumhuriyet döneminde önemli bir dönüşümün temelidir. Ülkemiz 80’li yıllardan sonra Dünya’ya açılmıştır. Türkiye’nin girişimcileri Japonya’dan Amerika’ya tüm Dünya’ya açılmışlardır. İthalatçı Türkiye 80’li yıllardan sonra ihracatçı Türkiye olma yolunda önemli adımlar atmıştır. Tüketen bir ülkeden üreten bir ülke konumuna geçmiştir.

 

Bunun temelinde bizim ortaklık ve paylaşma kültürü gelmektedir. 70’li yıllarda Türkiye’nin toplam ihracatı 3-4 milyar doları bulmuyordu. Yüzde 80’i tarım ürünlerinden oluşuyordu. Şu anda Türkiye’nin ihracatı 150 milyar dolara ulaştı. Bunun yüzde 80’ni de sanayi ürünlerinden oluşuyor. Bizim insanımızın girişimci bir millete dönüştürülmesi gerekiyor. Üniversitelerimiz devlete memur yetiştirmek üzere programlandırılmışlardır. Artık bundan sonra kendi ayakları üzerinde durabilen, girişimci, üretmesini bilen, dünyaya açılmasını bilen, risk almasını bilen, yeniliklere açık, büyük düşünmesini bilen ve proje geliştiren öğrenci yetiştirmek zorundayız” dedi. Soru cevap bölümünün ardından katılımcılara günün anısına teşekkür plaketi verildi. 

 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —