Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, "Muhalefet edebilirsiniz, eleştirebilirsiniz ama kumpas kurmaya hakkınız yok" dedi.
Gültepe Mahallesi'nde düzenlenen temel atma töreni saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı. Temel atma töreninde konuşan İŞ-KUR Genel Müdürü Cafer Uzunkaya, son 10 yılda Avrupa Birliği'ne üye ülkelerin istihdam rakamları toplamının iki katından fazlasını Türkiye olarak gerçekleştirdiklerini söyledi. Uzunkaya, "Türkiye'nin, dünyanın ve insanlığın bugünü ve yarınının en önemli konusu istihdam olduğu hakikati bir gerçek olarak ortada. Cumhurbaşkanı, başbakan, bakanlarımızın, yetkililerimizin gündeminde olmazsa olmazıdır. Bu anlamda İŞ-KUR Genel Müdürlüğü ve devletimiz son dönemde çok büyük ilerlemeler kat etti. Bunu anlamak ve anlatmak adına geldiğimiz noktayı 2002 yılında aynı İŞ-KUR Genel Müdürlüğü 1 yılda sadece ve sadece 25 bin insanımızın istihdamına aracılık yaparken 2017'nin ilk 10 ayında 900 bin 796 kişinin istihdamına vesile olmuştur. Son 10 yılda Avrupa Birliği üyesi 28 ülkenin istihdam rakamlarının toplamının iki katından daha fazlasını Türkiye olarak biz gerçekleştirdik. Gerek iş gücüne katılım oranı gerek istihdam oranlarımızla dünyada hiçbir ülke ile mukayese edilemeyecek bir başarıyı milletçe gerçekleştirdik. Bu yılki istihdam seferberliğimize de milletçe büyük bir destek verildi" ifadelerini kullandı.
Temeli atılan hizmet binaları hakkında bilgiler veren Vali Süleyman Kamçı ise, "Kayseri Tapu Kadastro 11. Bölge Müdürlüğü ile İŞ-KUR İl Müdürlüklerimizin yeni hizmet binalarının temel atma törenini gerçekleştirmek için bir aradayız. Hizmet binalarımızın şimdiden ilimize ve vatandaşlarımıza hayırlı olmasını diliyorum. Tapu ve Kadastro Bölge Müdürlüğümüzün yapımı için 19 milyon 727 bin lira ödenek ayrılmış olup 15 bin metrekarelik arsa üzerine 2 bodrum, zemin ve 3 normal kat olmak üzere inşa edilecektir. İnşaatın 2 yıl içerisinde tamamlanmasını planlıyoruz. İŞ-KUR İl Müdürlüğümüzün yeni hizmet binası için ihale işlemleri sonuçlandırılmış ve sözleşmemiz yaklaşık 10 milyon liraya yapılmıştır. 10 bin 835 metrekare arsa üzerine bodrum, zemin ve 4 normal kattan oluşan yeni hizmet binamız inşa edilecektir. Bir yıl içerisinde İŞ-KUR Hizmet Binamızın tamamlanarak hizmete açılmasını planlamaktayız. İlimiz ve vatandaşlarımız için önemli kamu hizmeti yürüten bu iki kamu kurumumuzun yeni hizmet binalarıyla sahip oldukları fiziki ve teknik altyapılar daha iyi duruma getirilmiş olacaktır. Dolayısıyla yeni hizmet binaları ile hizmet hızımızın ve verimliliğimizin de artacağını düşünüyoruz" diye konuştu.
"MUHALEFET EDEBİLİRSİNİZ, ELEŞTİREBİLİRSİNİZ AMA KUMPAS KURMAYA HAKKINIZ YOK"
Ülkeye hizmetin kolay yapılmadığını, hizmet yaparken zorluklarla karşılaştıklarını ifade eden Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, "Hizmetleri yapmak kolay değil. Yaparken karşımıza çıkan engelleri biliyorsunuz. Cumhuriyet mitinglerini, gezi olaylarını, parti kapatma davalarını unutmadık. Bir başsavcı efendinin oturarak Türkiye'nin yüzde 50'nin oyunu almış bir partiyi kapatmak için uyduruk dosyalar hazırladıklarını unutmadık. O günleri geçtik, ardından gezi olayları, 17-25 kumpasları devam edip gidiyor. Bu zorluklar içerisinde Türkiye'de hamt olsun bir devrim gerçekleşti. Bundan sonra da inşallah güzel hizmetler olmaya da devam edecek" dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na yüklenen Bakan Özhaseki, "Muhalefet edebilirsiniz, eleştirebilirsiniz, eksikleri söylemek kadar büyük bir hakkınız olamaz. Ama kumpas kurmaya hakkınız yok" ifadelerini kullandı.
CHP'nin diğer yurt dışındaki kumpasların sözcülüğünü yaptığının altını çizen Bakan Özhaseki, "Zor bir coğrafyada yaşıyoruz, Avrupa'nın ortasında keyif yapan bir ülke değiliz. Coğrafyadan, inanışlarımızdan, tarihsel geçmişimizden kaynaklanan sorunlarımız var. Bütün bunların altından Allah'ın izniyle kalkarız. O güç ve irademiz var. Yurt dışından bize yapılan kumpasların farkındayız, onları da çok fazla yadırgamıyoruz. Bize yapılan bu kumpasları boşa çıkarıyoruz. Son yıllarda yapılan yurt dışında PKK'ya kucak açmayı, FETÖ'cü hainlere kucak açmayı en sonda da Reza mıdır ne lanettir o adamcağızı Türkiye'nin aleyhine kullanmayı çok iyi anlıyoruz. Çünkü ülkeler arasında çıkar çatışmaları vardır, herkes kendi ülkesinin menfaatini savunur ve kendine göre taktikler geliştirir. Dost dediğimiz ülkelerden bu kötülükleri görsek de anlayabiliyoruz. Ama anlayamadığımız bir tek şey var. Türkiye'de yaşayıp, "milli" olduğunu söyleyip "Atatürk'ün partisinin mirasçısıyız" deyip sonra da yurt dışından ne kadar kumpas varsa hepsinin sözcülüğünü yapmayı anlayamayız. Atatürk'ün partisinin başında bulunan zat da olmak üzere çevresindekiler nasıl olur da yurt dışındakilerin sözcülüğünü yaparlar? Nasıl olur da onların ellerine tutuşturdukları sahte birtakım kağıtları "belge" diye Türkiye'ye yutturmaya çalışırlar? Man Adası varmış, orada bir şirket varmış, Cumhurbaşkanımız ve yakınları oraya para göndermişler. Verin belgeleri görelim, "Yok belgeler herkese verilmez'. Tamam, bize vermeyin de gazetecilere verin yayınlasınlar; "yok duruma bakacağız'. Kardeşim madem öyle savcılığa ver, yok. En son mavi dosyayla geldi, şirket sözleşmesi. Kayseri Ticaret Odası'na gidin şimdi 2 hangar dolusu şirket sözleşmesi var. İstediğiniz kadarını getirin dağıtın millete ne olacaksa. Siz "Man Adasına para gitti" demiyor musunuz? Verin evrağınızı. Yok öyle bir şey. Muhalefet edebilirsiniz, eleştirebilirsiniz, eksikleri söylemek kadar büyük bir hakkınız olamaz. Ama kumpas kurmaya hakkınız yok, iftira etmeye hakkınız yok, yalan söylemeye hakkınız yok. Bizimkiler ne yazık ki bunu yapıyor" şeklinde konuştu.
"KAYIP OLAN ONLARIN ÖRGÜT OLDUĞU BELLİ OLDUĞU HALDE 15 TEMMUZ'DAKİ KATİLLİKLERİ İSPATLANDIĞI HALDE HALA BUNLARLA BERABER OLMAK"
Geçtiğimiz günlerde yayınlanan fotoğrafı hakkında da açıklama yapan Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki sözlerini şöyle sürdürdü;
"Yurt dışındaki FETÖ'cülerin sözcülüğünü yapıyorlar. "Efendim siz FETÖ'cülerle beraberdiniz. İşte şu da resminiz'. Gazeteye basmışlar benim resmimi. Doğru, yurt dışına en az 15-20 kere çıktım. Kardeş şehir ilişkisine giderken ticaret odalarına, sanayi odalarına MÜSİAD, GESİAD, KAYSİAD, Organize Sanayi hepsine dedik ki; "Kardeş şehir ilişkimiz var, ticaret yapılacak, gelir misiniz?" Kafkaslara herhalde 70 kişiyle falan gittik, Strazburg'a gittik, Amerika'ya da gittik doğru. İçinde GESİAD başkanları vardı, ticaret odası temsilcileri vardı, sanayi odası temsilcileri vardı. Onlar o gün şehri temsil ediyorlardı ve o gün için masum insanlardı. Ayıp olan dün onlarla beraber olmak değildi, ayıp olan onların örgüt olduğu belli olduğu halde 15 Temmuz'daki katillikleri ispatlandığı halde hala bunlarla beraber olmak, hala bunların sözcülüğünü yapmak Amerika'daki o şizofren yapının Türkiye'de temsilciliğini yapmaktır. İşte hainlik, alçaklık budur. Bunu yapanlar da tarih önünde asla hesap veremeyecekler."
Konuşmaların ardından İl Müftüsü Şahin Güven'in duasıyla protokol üyeleri yeni hizmet binalarının temelini attı.
