Habertürk’ten Arif Hür’e konuşan Mabel Matiz, eski bayramların çok güzel olduğunu, başka bir mutlulukla kaplandıklarını, o zamanlar pek çok şeyin daha saf olduğunu söyledi. Babasının TIR şoförü, annesinin de ev hanımı ve terzi olduğunu söyleyen Matiz’in açıklamaları şöyle:
“Babam hep yollardaydı. Annem ev hanımıydı, terzilik de yapıyordu. Bizi iyi büyütmek, okutabilmek için çok emek verdiler. Heyecan ve önceliklerimiz bir nebze yer değiştirdi. Sosyal medya insan ilişkilerini başka bir evreye taşıdı bence. Artık sürekli bir arada gibiyiz zaten. Yine de bayramlar güzel. Herkesin sevgi, saygı ve adalet duygularını hayatın içinde tam olarak hissedip yaşadığı bayramlar diliyorum.
(Yeni albümle ilgili) 17-18 şarkının yer alacağı ve sohbahar gibi çıkacak bu albümün içerisinde pop, rock, Anadolu ezgileri olacak. Geçmiş üç albüme göre bu albüm daha ritimli ve daha aydınlık. Doğup büyüdüğüm toprağın özüyle elektronik müziği birleştirdim. Albümün adını da annemin isminden yola çıkarak ‘Maya' koydum. Fazlasıyla da dışa dönük ve edepsiz bir albüm olacak! Yeni albümle müziğimi evrenselleştireceğim.
‘EUROVISION’UN BANA KATACAĞI BİR ŞEY YOK’
Eurovision'a katılmalıyız ama ben pek ilgilenmiyorum. Ukalalık olmasın ama benim de adım çeşitli anketlerde geçti ama ben orayı çoktan geçtim. Eurovision'un bana katacağı bir şey yok. Sıralamalar benim için önemli değil. Önemli olan müziğin mahalledeki vatantaşın diline dolanıyor mu, onların yaşantısına ayna tutabiliyor mu, onlarda çeşitli sorular bırakabiliyor mu? İnsanların içine müziğimizle sızmak lazım.
‘DOĞU’DA DA FESTİVALLER YAPILMALI’
(Zeytinli Rock Festivali gibi) festivallerin sayısı kesinlikle artmalı. Kalabalıklarla birlikte hep bir ağızdan şarkı dillendirmek benim için meditasyon aracı. Çok zengin bir coğrafyada yaşıyoruz, sırf Dalyan sahilinde değil Diyarbakır ve Gaziantep gibi Doğu illerinde de festivaller yapılmalı.
Sosyal medya ilişkileri ve bireysel ilişkileri söndürüyor, adeta enerjilerini emiyor. Keşke biraz daha az zamanımızı alsa. Sosyal medyada kimin ne yaptığını herkes biliyor. Anlatacak bir şey kalmıyor. İnsanların birbirleriyle olan teması azalıyor. Keşke sosyal medyanın modası geçse!
MAHALLE BASKISI HER YERDE VAR
Gezdiğim ülkelerde farklı toplumlarda da mahalle baskısının olduğunu gördüm. Bu Türk toplumuna özgü değil. Birtakım toplumsal kodlar her yerde var. İnsan kendine benzeyeni kendine yakın hissediyor. Benzemeyeni karşıt gibi algılıyor. Bunun iyiye evrileceğine inanıyorum. Önce kendimizi değiştirirsek sonra dünyayı değiştirebiliriz. Mahalle baskısı her yerde var.