• BIST 100

    9915,62%2,05
  • DOLAR

    32,42% -0,15
  • EURO

    34,65% -0,66
  • GRAM ALTIN

    2439,28% 0,14
  • Ç. ALTIN

    3999,24% 0,19

Koronavirüs salgını, risk toplumu ve sosyo-psikolojik sonuçları

Çin’de ortaya çıkarak hızla dünyaya yayılan Kovid-19 salgınının yol açtığı sosyo-psikolojik durum, küreselleşme sürecinde risklerin öngörülemez ve tanımlanamaz bir niteliğe sahip olduğunu gösteriyor.

GÜNDEM 30.03.2020 13:40:00 0
Koronavirüs salgını, risk toplumu ve sosyo-psikolojik sonuçları

Küreselleşme süreci ve bu sürecin farklı alanlarda meydana getirdiği etkilerin anlaşılması ve açıklanması adına çeşitli analiz birimleri ve parametreleri düzleminde bakış açıları geliştirilmiştir. Söz konusu bakış açıları, küreselleşme sürecinin etkileri konusunda olgu, birim, alan ya da kavramları merkeze alan çeşitli yaklaşımlar bünyesinde analiz çerçevelerini oluşturmaktadırlar.


Çin’de ortaya çıkarak hızla dünyaya yayılan Kovid-19 salgınının yol açtığı sosyo-psikolojik durum, küreselleşme sürecinde risklerin öngörülemez ve tanımlanamaz bir niteliğe sahip olduğunu gösteriyor.
Örneğin, küreselleşme sürecini tüm toplumları ve coğrafyaları kapsayan bir etki ve etkileşim süreci olarak tanımlayıp analiz eden yaklaşımların yanı sıra bu sürecin devlet olgusu ve özelde ulus-devlet birimi merkezinde ele alan ya da ekonomi, çevre veya sosyal/kültürel alan özelinde değerlendiren yaklaşım farklılıkları da mevcut. Bu yaklaşımlar, küreselleşme sürecinin etkilerini, temel alınan analiz birimi çerçevesinde incelemekte; bu yaklaşımlardan bazıları küreselleşme sürecinin etkilerini bütüncül bir anlayış ve yorum biçimiyle değerlendirirken diğer bazıları ise spesifik olgu veya birim bağlamında açıklamalar geliştirmektedir.


Koronavirüs salgını tüm çabalara rağmen, hangi biçimlerde, hangi ölçüde ve hangi kaynaklardan yayıldığı mutlak biçimde tespit edilemeyen, “tanınmayan” bir salgın tipi. Bu durum Kovid-19 salgınının, belirsiz ve net biçimde öngörülemez karakterine vurgu yapmak için yeterli.

Küreselleşme sürecini “risk” kavramı düzleminde ele alan Ulrich Beck bu anlamda kapsamlı bir perspektif ortaya koymuştur. Beck, küreselleşme sürecinin oluşturduğu ortamı “risk toplumu” kavramsallaştırmasıyla açıklamaya çalışmıştır. Buna göre, modernizmin “donmuş” sorunlarının yeniden işlevsellik kazanması ve küreselleşme sürecinin doğal dönüştürücü etkisi öngörülemez, kontrol altına alınamaz bir küresel ortamı meydana getirmiştir. Ulus-devlet başta olmak üzere devlet yapıları ve siyasal kurumların azalan etki ve kontrol kapasiteleri, teknolojik gelişmelerin doğurduğu öngörülemezlik algısı, küresel gelir eşitsizliğinin derinleşmesi ve dolayısıyla ortaya çıkan sosyal gerilim ve çatışma potansiyeli gibi bir dizi kaotik gelişme risk toplumu kavramsallaştırmasının dayanak noktasını oluşturmaktadır. Söz konusu sorun alanları, tüm bireyleri ve toplumları, kendilerini herhangi bir suretle bağışık kılamayacakları, öngöremeyecekleri ve kontrol altına alamayacakları bir riskler atmosferine sürüklemektedir.

Kovid-19 salgınının ortaya çıkardığı sosyo-psikolojik sonuçlar devlet mekanizmalarının bu süreçte daha fazla etkinlik göstermesini zorunlu kılıyor.

Maddi refah düzeyi ya da statü koruma sağlamıyor

Bugün itibarıyla, Çin’de ortaya çıkarak tüm dünyaya yayılan Kovid-19 virüsünün doğurduğu sosyo-psikolojik durum, Beck’in bu tasvirine son derece uygun bir görünüm sunuyor. Beck’in, risk toplumu çerçevesinde dikkat çektiği çevresel sorunlar ve salgın hastalıklar yeni tip koronavirüs salgını örneğinde somutlaşmış durumda. Kovid-19 salgını dünya çapında büyük bir kaos ve karmaşa meydana getirdi. Bu kaotik durum, yeni tip koronavirüsün ortaya çıkışı ve kökeni, tehdit düzeyi ve tehdit zeminleri, koronavirüs salgınıyla mücadele yöntemleri gibi konularda kendini en net biçimde gösteriyor. Devletlerin, Kovid-19 salgınıyla mücadelede çok farklı yaklaşımlar göstermesi, bireylerin ise tehdidin önemini ve niteliğini kavrama ve tehditten korunma konusunda yaşadıkları büyük karmaşa, Beck’in işaret ettiği sosyo-psikolojik durumun somutlaştığını ortaya koyuyor.

Bu doğrultuda Beck, içinde bulunduğumuz küresel süreçte risklerin her şeyden önce öngörülemez ve tanımlanamaz bir niteliğe sahip olduğunu savunuyor. “Risk antagonizmi” adını verdiği bu sürece ilişkin olarak Beck, risklerin tam bir belirsizlik karakteristiğiyle karşımıza çıktığını vurguluyor. Bununla ilişkili olarak, risklerin “tedbirleri geçersiz ve işlevsiz” kılan diğer bir niteliğe de sahip olduğunu öne süren Beck bireylerin artık risklerden korunamayacak şartlar içinde yaşadığını açıklıyor. Buna göre Beck, bireylerin maddi refah düzeylerinin ve bu doğrultuda uygulamaya çalıştıkları tedbir ve korunma reflekslerinin hiçbir anlam ve işlev ifade etmeyeceğini; hiçbir bireyin, maddi refah düzeyi ya da statüsüne bakılmaksızın risklerden bağışık kalamayacağını dile getiriyor. Beck bu durumu daha somut bir biçimde açıklayabilmek adına “Zenginler maddi imkanlarıyla kısmi bir risk muafiyeti sağlayabilirler. Fakat bu şartlarda ancak yememek, içmemek ve nefes almamak mutlak bir korunma sağlayabilir,” ifadelerini kullanıyor. Bu ifade risklerin artık kapsayıcı, ayrıştırılamaz ve bağışık kalınamaz niteliklerini öne çıkarıyor.

Yeni tip koronavirüs salgını bu çerçevede değerlendirildiğinde bu risk karakteristiklerinin tümünü yansıtan bir yapıya sahip olduğu görülüyor. Koronavirüs salgını tüm çabalara rağmen, hangi biçimlerde, hangi ölçüde ve hangi kaynaklardan yayıldığı mutlak biçimde tespit edilemeyen; tüm dünyaca paylaşılan ifadeye göre “tanınmayan” bir salgın tipi. Bu durum Kovid-19 salgınının, Beck’in ifade ettiği gibi, belirsiz ve net biçimde öngörülemez karakterine vurgu yapmak için yeterli. Diğer yandan, koronavirüsle mücadelede ortaya çıkan karantina uygulamaları ve günlük sosyal yaşamı kısıtlamak zorunda olan önlemler de bu salgının, hiçbir toplumsal kesim tarafından bağışık kalınamayacak, tüm kesimleri farklı biçimlerde de olsa etkileyebilecek bir gerçekliğe sahip olduğunu gösteriyor.

Net risk tanımlamalarına yönelik bilgi açlığı

Risklerin, bireylerin ve toplumun algı ve tutumlarını şekillendirme etkisine ilişkin olarak Beck öncelikle, risklerin tanımlanamazlık niteliğine vurgu yaparak, içinde bulunulan sürecin “gerçekliğe susamışlık” (thirst for reality) durumunu ortaya çıkardığını savunuyor. Gerçekliğe susamışlık, risklerin tanımlanamazlık niteliği karşısında bireyin net risk tanımlamalarına ulaşma arzusu ve ihtiyacını ifade ediyor ve bu durum bireyi bu ihtiyacı karşılama yollarına yönlendiriyor. Bu ihtiyacın karşılanması amacıyla bireyler net risk tanımlamalarını elde edebilecekleri kişi veya kurumların tanımlamalarını kabul ve içselleştirmeye eğilimli bir hale gelmektedirler. Beck’e göre, riskler, öngörülemezlik ve tanımlanamazlık nitelikleri dolayısıyla bireylerde karar verebilme ve ayrım yapma yetilerinin zayıflamasına yol açıyor. Bu noktada bireyler, riskli-risksiz tanımlamalarının tatmin edici bir biçimde kendilerine sunulmasına gereksinim duyuyorlar.

Beck bu durumu, “risk tanımları sunumu” çerçevesinde, “riskten kaçış” pazarlarının ortaya çıktığı bir iklimin belirleyici faktörü olarak tanımlıyor. Bu tanımlamayla Beck, riskler karşısında bireyin yaşadığı zihinsel karmaşanın risk kalıpları imali ve sunumlarına gereksinim ortaya çıkarmasının yanı sıra tanımlanmış olan risklerden kaçınma arzusunun da son derece dinamik bir arayışı desteklediğini ve buna karşılık, özellikle pek çok farklı kurumun veya bireyin “risk çözücü” imajı ile bu arzuya karşılık vermeye çalıştığını açıklıyor.

Yeni tip koronavirüs salgını sürecinde tüm toplumların karşı karşıya kaldığı “gerçeğe susamışlık” durumu bu sürecin en önemli sosyo-psikolojik sonuçlarının başında geliyor. Kovid-19’un Çin’den diğer ülkelere yayılmaya başladığı günlerden itibaren bireyler bu salgın hakkında büyük bir bilgi açlığı ile yüzleştiler. Bu ihtiyaç en temelde, koronavirüsün “riskli-risksiz” tanımlamaları doğrultusunda değerlendirilmesiyle karşılanmaya çalışıldı. Koronavirüsle mücadele etmek zorunda kalan farklı ülkelerde, farklı unvanlara ve niteliklere sahip bireyler veya kurumlardan bu salgının son derece hayati bir tehdit olduğunu ifade eden değerlendirmeler geldiği gibi, salgının hayati bir tehdit teşkil etmediği ve kısa zaman içinde sönümleneceğine yönelik yorumlar da kendini gösterdi. Bu durum, bireylerde ve toplumlarda ciddi bir zihinsel karmaşıklığa yol açtı; bazı ülkelerde devletler tarafından uygulanmaya çalışılan önlemlerin devreye verimli şekilde sokulamamasına zemin hazırladı.

Devlet mekanizmalarının daha etkin olması zorunlu

Bununla birlikte, yeni tip koronavirüsle ilgili gerçekleştirilen “riskli-risksiz” tanımlamalarında, koronavirüsün hayati bir risk olduğu yönündeki algının tesis edilmesi sonrasında ise Beck’in ifadesiyle “risk çözücüler” devreye girmiştir. Bu süreçte, Kovid-19 salgınının insanlığın sonunu getirebilecek kadar tehlikeli bir salgın olduğu yönündeki söylemlerle panik iklimi inşa eden bireyler, kurumlar veya şirketler “riskten kaçış pazarları” oluşturdular. Bu pazarlar, bireylere ve toplumlara, yeni tip koronavirüsten korunma veya koronavirüse yönelik tedavi yöntemleri sunmakta ve böylece, belirsizlik, öngörülemezlik ve korunamazlık nitelikleriyle kendini gösteren bu salgının riskini ortadan kaldırma iddialarını ortaya koymaktalar. Koronavirüs salgını nedeniyle, “tanınmayan” bu salgına yönelik ciddi bir bilgi eksikliği ve endişe yaşayan toplumlar ise söz konusu “risk çözücülerin” oluşturduğu “riskten kaçış pazarlarına” yönelebilmekteler. Bu durum, söz konusu salgınının bir diğer önemli sosyo-psikolojik sonucunu yansıtmaktadır.

Kovid-19 salgınının ortaya çıkardığı sosyo-psikolojik sonuçlar devlet mekanizmalarının bu süreçte daha fazla etkinlik göstermesini zorunlu kılıyor. Devletlerin, bu salgınla mücadelede, “riskli-risksiz” tanımlamaları, “risk çözücülerin” ve “riskten kaçış pazarlarının” ortaya çıkmalarının engellenmesi konularında gerçekleştirecekleri hamleler son derece önem taşıyor. Salgınla mücadele sürecinin başarılı bir biçimde yönetilmesi, toplumlarda, devletlere yönelik “bilirkişilik” ve “şeffaflık” algılarının alsa zedelenmemesine, bu algının zedelenme girişimlerine karşıysa tüm önlemlerin alınmasına bağlı. Bu önlemler, Kovid-19 salgınının bir “risk toplumu” atmosferi oluşturmasının önüne geçebilecek yegâne alternatifler olarak önümüze çıkıyor.

[Milli Savunma Üniversitesi Uluslararası Güvenlik ve Terörizm Programı’nda doktor adayı olan Çağatay Balcı güvenlik ve terörizm alanlarında analizler kaleme almaktadır]


Elektrikli araçlarda yangın güvenliği eğitimi

Yağışlı hava geliyor

Büyükşehir, leyleklerin yuvasını yıkılmaktan kurtardı

İzmit Belediyesi’nin yeni kadrosu hazır

Büyükakın: Daha güzel bir Kocaeli için yeniden yola çıktık

Milli okçular Avrupa rekoru kırdı

Nihal Candan'a tahliye kararı

Bakan Mehmet Şimşek'in gözü makam araçlarında

PFDK’dan, Ümraniyespor ve Kocaelispor’a ceza

İsrail saldırısında öldürülen annesinin rahminden kurtarılan bebek hayatını kaybetti

Kişiye özel ilk cilt kanseri aşısı test ediliyor

Ticaret Bakanlığı IBAN kiralama ilanlarına karşı vatandaşları uyardı

Öğretmene yumruk atan veli tutuklandı

Yeni müfredat taslağı kamuoyunun görüşüne açıldı

İşte Hat 161'in yeni güzergahı! Hat 41 ile çalışacak...

Çayırova Belediyesi, Süper Lig için Gaziantep deplasmanında

Gölcük’teki atıl iş merkezi eğitim yuvası oldu

Bıyık, Gebze Belediyeler Birliği Başkanı oldu

Başkan Ömeroğlu’ndan muhtarlara: "Telefonlarınız 24 saat açık olsun"

Gebze’nin yeni merkezi hasta kabulüne başladı

Bugün hangi eczaneler nöbette?

Kocaeli'de hava durumu nasıl olacak?

Dolar bugün ne kadar?

Altın fiyatları ne kadar oldu?

Benzin ve motorin fiyatları

Yıl sonuna kadar 36 bin sözleşmeli sağlık personeli istihdam edilecek

"Hayatın İçindeyim" zirveye çıkardı

2 kız çocuğunu taciz ettiği iddiasıyla yargılanıyor

Derince yaza hazırlanıyor

Gündem olan görüntülerin sahibinden açıklama

Yükleniyor

İsrail, Gazze'deki Cibaliye Mülteci Kampı'na saldırdı! Çok sayıda ölü ve yaralı var

Swiss Transporte, Zürih'te Nakliyede Çevre Dostu Çözümler Geliştiriyor

Almanya İşçi Vizesi: Kariyerinizi Uluslararasılaştırmanın Kapıları

Yurt Dışında İş Bulmak Kolay Mıdır?

Dünya liderlerinin gözünün içine baka baka söyledi: Artık sizden bıktık

Havuzdan bulaşan 'beyin yiyen amip' 16 aylık çocuğu öldürdü

Halk sokaklara indi, belediye başkanının evini basıp ateşe verdiler

İspanya Kargo Gönderimi

Avrupa Parlamentosu'ndan, AB'ye katılım süreci ile ilgili skandal Türkiye raporu

"Sessiz katil" olarak biliniyor, tek bir lokması hasta ediyor

Nihal Candan'a tahliye kararı

Bakan Mehmet Şimşek'in gözü makam araçlarında

İsrail saldırısında öldürülen annesinin rahminden kurtarılan bebek hayatını kaybetti

Kişiye özel ilk cilt kanseri aşısı test ediliyor

Ticaret Bakanlığı IBAN kiralama ilanlarına karşı vatandaşları uyardı

Öğretmene yumruk atan veli tutuklandı

Yeni müfredat taslağı kamuoyunun görüşüne açıldı

Yıl sonuna kadar 36 bin sözleşmeli sağlık personeli istihdam edilecek

TCG Anadolu ilk kez NATO tatbikatında

Teknolojik yol İstanbul’da test ediliyor

MHP'nin bayramlaşacağı dört parti belli oldu

Özgür Özel, “Kimsenin gözünün yaşına bakmam”

Lütfü Türkkan’dan Meral Akşener’e: Kararını gözden geçir

Erbakan talimat vermişti! Yeniden Refah Partisi kazandığı belediyelere tabelaları astı

Seçim yenilgisi sonrası Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan talimat!

Ne Özel ne de İmamoğlu faktörü! Kılıçdaroğlu, seçimdeki başarıyı 3 nedene bağladı

Körfez'de seçim sonuçlarına yapılan itiraz reddedildi

İzmit Belediyesi’nin yeni meclis üyeleri belli oldu

Derinceliler, Atasoy Bilgin’e sandıkta şok yaşattı!!

Saide Arslan Çalışkan'dan, Nail Çiler, partilileri ve gazetecileri hedef alan zehir zemberek suçlamalar!

Dolar bugün ne kadar?

Altın fiyatları ne kadar oldu?

Benzin ve motorin fiyatları

NakitCoins: Güvenli Kripto Para Alım Satım Platformu

Dolar bugün ne kadar?

Altın fiyatları ne kadar oldu?

Benzin ve motorin fiyatları

Benzin ve motorin fiyatları

Dolar - euro kaç TL?

Altın fiyatları ne kadar oldu?

Milli okçular Avrupa rekoru kırdı

PFDK’dan, Ümraniyespor ve Kocaelispor’a ceza

Çayırova Belediyesi, Süper Lig için Gaziantep deplasmanında

Play-Off tarihleri açıklandı

Kağıtspor'un genç judocuları zirvede!

Çayırova Belediyesi, Süper Lig için play-off oynayacak

Kocaelispor: "TFF tarafından gerekli disiplin soruşturmasının yapılması bir opsiyon değil, zorunluluktur"

TBL: Kocaeli BŞB Kağıtspor: 66 - Balıkesir Büyükşehir Belediyespor: 69

Kocaelili atletler Bursa’dan kupa ile döndü

Gölcük Belediyespor’un voleybol takımından önemli başarı

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.Galatasaray 34 30 1 3 59 93
2.Fenerbahçe 33 27 1 5 57 86
3.Trabzonspor 33 17 12 4 13 55
4.Beşiktaş 33 15 12 6 6 51
5.İstanbul Başakşehir 33 14 12 7 6 49
6.Rizespor 33 14 13 6 -6 48
7.Kasımpaşa 33 13 13 7 -4 46
8.Antalyaspor 33 11 10 12 0 45
9.Alanyaspor 33 11 10 12 -3 45
10.Sivasspor 33 11 10 12 -5 45
11.Adana Demirspor 34 9 11 14 2 41
12.Samsunspor 33 10 14 9 -6 39
13.Ankaragücü 33 8 12 13 -3 37
14.Kayserispor 33 10 13 10 -10 37
15.Konyaspor 33 8 13 12 -13 36
16.Gazişehir Gaziantep 33 9 17 7 -13 34
17.Fatih Karagümrük 33 8 16 9 -5 33
18.Hatayspor 33 7 14 12 -9 33
19.Pendikspor 33 7 17 9 -31 30
20.İstanbulspor 33 4 22 7 -35 16

YAZARLAR