Uzman Psikolog Meleknur Alevcan, özellikle gündelik hayatta yaşanan aksaklık ve değişimlerin, rutinlerin farklı bir hal almasının anksiyeteyi tetikleyen önemli etkenler arasında olduğunu açıkladı. Bu salgın durumunda kaygı, endişe ve belirsizlik duygularının hissedilmesi oldukça normal. Anksiyetenin artmasına verilen tepki kişiden kişiye göre değişiklik gösterse de, özellikle daha öncesinde zaten psikolojik bir rahatsızlığı olan bireylerde tepkinin şiddeti negatif yönde artabilir. Örneğin anksiyete bozukluğu olan hastalar için endişe seviyesi başa çıkılamaz bir hal alabilir ya da şizofreni hastaları için insanların bulaşıcı olduğu endişesi paranoyaya katkıda bulunabilir ya da depresyon hastaları için sosyal etkileşimlerin azalıp rutinlerin bozulması depresyonun genel semptomlarını arttırabilir.
Koronavirüs Anksiyetesi İle Nasıl Başa Çıkabiliriz?
Anksiyeteyi yaşamamızın nedeni, potansiyel tehditler ile başa çıkmamız için bizi motive etmesidir. Yani realist bir şekilde koronavirüs için endişe gösteriyorsanız ve şartlara uygun çözüm yolları üretmeye çalışıyorsanız, başa çıkma yönteminiz doğru demektir.
Fakat koronavirüsten kaynaklı endişeniz çok aşırı bir şekilde arttıysa, uyku düzeninizde değişikler (yetersiz ya da aşırı uyuma) olduysa, konsantrasyon güçlüğü çekiyorsanız, psikolojik ya da fiziksel kronik rahatsızlıklarınızda kötüleşme olduysa ya da alkol, sigara gibi zararlı madde kullanımınız arttıysa mutlaka alanında uzman bir profesyonel tarafından yardım almanız gerekir.
Uzman Psikolog Meleknur Alevcan, aynı zamanda kendi kendimize koronavirüs anksiyetesiyle başa çıkabileceğimiz bazı ipuçları verdi:
Duruma daha realistik bir bakış açısı ile bakmaya çalışın. Önce derin bir nefes alın ve COVID-19 teşhisi konan bir çok insanın bu durumda hafif semptomlar yaşadığını unutmayın. Kendinize risk grubu içinde olan insanlar için tüm dünyada özellikle çalışmalar yapıldığını hatırlatın. Aileniz ve sevdikleriniz için alabileceğiniz gerekli tüm önlemleri alın.
Koronavirüs hakkındaki haberleri takip ederken daha analitik bir yaklaşım benimseyin. Bu konuda okuduğunuz ya da duyduğunuz her haberin kaynağını araştırıp, doğruluğundan emin olun. Özellikle ailenizden, arkadaşlarınızdan veya sosyal medyadan aldığınız bilgilerin kaynağını sorgulayın.
Çocuklarınızla iyi iletişim kurun
Çocuğun yaşı müsaitse haberlerin içeriğini çocuğunuzla birlikte değerlendirin ve yaşına uygun bilgiler verin. Ayrıca ebeveynler çocuklarını belirledikleri günlük rutin ve programlara odaklayarak endişeyi hafifletmeye yardımcı olabilirler. Çocukların bu süre zarfında kendi duygularını yönetirken, sizin kendi duygularınızı ve davranışlarınızı gözlemleyeceklerini unutmayın.
Kendinizi ve çocuklarınızı dış dünyadan tamamen izole etmeyin.Kaynağını araştırıp emin olduğunuz bilgileri internet ve sosyal medya aracılığıyla arkadaşlarınız ve sevdiklerinizle paylaşabilir, böylece bu olağanüstü durumda da normallik duygusu geliştirebilirsiniz. Duygu ve düşüncelerinizi bu vasıtalarla paylaşabilir ve stres seviyenizi azaltabilirsiniz. Telefonla konuşarak, mesajlaşarak veya sosyal medya platformlarındaki kişilerle sohbet ederek dış dünya ile bağlantınızı devam ettirebilirsiniz.
Yardım istemekten çekinmeyin
Şiddetli endişe, kendinize veya çevrenize zarar verici derecede sinirlilik, yoğun üzüntü veya ilişkilerinizi olumsuz yönde etkileyen diğer reaksiyonlar yaşıyorsanız, mutlaka iyi bir akıl sağlığı uzmanına danışıp yardım alın. Psikologlar ve diğer uygun akıl sağlığı uzmanları, aşırı anksiyete ve stresle baş etmenize, sıkıntılarınızı yönetmenize, profesyonel ve yapıcı yollar bulmanıza yardımcı olurlar.
Uzman Psikolog Meleknur Alevcan son olarak, sosyal mesafenin, sosyal izolasyon anlamına gelmediğini bildirdi. Özellikle artık çoğumuzun kullanabildiği modern teknolojiler aracılığıyla arkadaşlarımızla ve sevdiklerimizle, ister yüksek teknoloji araçlarıyla ister basit telefon görüşmeleriyle bağlantı kurmamızın, bu yaşadığımız stresli günlerde bağlarımızı korumamıza yardımcı olacağını ve bu zor duruma karşı bize güç vereceğini açıkladı.