Yuvacık Ortaokulunun düzenlediği kişisel gelişim seminerine katılan psikoterapist Ferhat Çıtıroğlu, çocuklara sık sık öğütte bulunarak, "Kendinizi sürekli geliştirin, başkasının istediği yolda değil kendi istediğiniz yolda ve yöntemde yürüyün. Sonra sevmediğiniz mesleği yapmak zorunda kalırsınız" dedi.
Hiçbir davranışın doğuştan verilmeyeceğini ifade eden Ferhat Çıtıroğlu, korkularımız ve yeteneklerimiz sonradan kazanıldığını ifade etti. "Bir davranış 21 gün sonra alışkanlığa, 3 ay sonra ise benliğe yerleşmeye ancak başlar" diyen Çıtıroğlu, çocuklara "Ders çalışma ve kitap okuma işini sürekli hale getirin yoksa kısa sürede usanır okumayı ve çalışmayı bırakırsınız. Bazı travmalar beyni etkiler, korkularımız ve travmalarımız hayal gücü ve inanmakla başarabiliriz korkunun üzerine gidin ve başarıya ulaşın" dedi. Son olarak çocuklara uzun süreli bilgisayar oyunlarından uzak durmalarını söyleyen Çıtıroğlu, "Keşke dememek için anı değerlendirin ve geleceğin planlamasını yapın" diye uyardı.
MASALLAR ANNE SÜTÜ KADAR ÖNEMLİDİR
Kılavuz Gençlik Avlusu'nda bir diğer konuşmacı da geleneksel çocuk edebiyatımız ve Nasrettin Hoca Fıkraları konulu söyleşisi ile Mustafa Özçelik oldu. Çocuk edebiyatının ilk örneklerinin çocuk doğar doğmaz eskilerde ninelerimizin annelerimizin söylediği ninniler olduğunu söyleyen Özçelik, "Ne yazık ki şimdilerde ninnilerimiz unutuldu. Nasıl bedenin gelişmesi için anne sütü gerekliyse ruhun gelişmesi içinde ninniler önemlidir" dedi. Nasrettin hoca fıkralarının tarihin en zor zamanlarında ortaya çıktığını anlatan Özçelik, "Nasrettin hoca fıkraları en katı insana bile gülümsemeyi öğretir zaten bu fıkraların asıl amacı sadece gülmek değil gülerken de düşünmeyi ve ders almayı öğrenmektir" ifadesini kullandı.
MEDYA VE SİNEMA ALGI YÖNETİMİ YAPIYOR
'Medya ve Sinema' konulu söyleşi de oyuncu ve sunucu Derda Yasir Yenal, Kılavuz Gençlik Avlusunu dolduran gençlere seslendi. Medya ve sinema sektöründe yaşanan sıkıntıları konu alan Yenal, "Bu sektörde o kadar olumsuz olaylar yaşanıyor ki ekranda gördüğünüz şeyler olayların cilalanmış şeklidir. Arka planda yaşananlar ve çekişmeler çoğu zaman ekrana yansıtılmaz" dedi. "Sinema ve medya insanların her zaman daha çok ve daha ilerisini istiyor" diyen Yenal, "Kapitalist düzen haliyle daha çok harcayan bir toplum ister bu da medya ve sinemayı İslam karşıtı gibi gösterir, bizim fıtratımızda olan çoğu şey medya da tam tersi gösterilir bu da bu sektörün İslam dini ile karşıtmış gibi görünmesine neden olur" açıklamasını yaptı.
