Tarih: 14.02.2013 16:46

“Kömürcüler OSB Dilovası'nı zehirliyor”

Facebook Twitter Linked-in

 

Dilovası’nda burunlara insanları zehirleyecek ölçüde bir kimyevi koku geldiğinden bahseden Türkkan, Bu kokunun o bölgede yaşayan insanlar tarafından yirmi dört saat hissedildiğini kürsüden söyledi.Dilovası'yla ilgili daha önce Meclisin kurduğu araştırma komisyonunda, metal üreticilerinin artık kapasitelerini durdurmaya yönelik çalışmalar yapmalarını salık verdiklerinden bahseden Türkkan, 50 bin ton olan kapasitelerini durdurmak bir yana, tam 5 katı artırdıklarını 250 bin ton olduğunu söyledi

Deterjan Üreten Fabrikadan Örnek Verdi

Orada bir tane deterjan üreten fabrika var. Dilovası rampasında her yağmur yağdığında insanlar o rampadan aşağı inerken mutlaka ve mutlaka kaza yapmamak için yavaşlarlar ve her gecede, her yağmurda en az üç dört tane kaza olur, ölümlü kazalar olur. Sebep ne, biliyor musunuz? Orada bir Amerikan deterjan firması var. Gece, salınım gazlarını bıraktığı zaman bütün yollar deterjan kaplanır ve o yol da kayar, insanlar kaza yapar. Bütün bunlar yetmiyormuş gibi, Kocaeli'nde, Dilovası'nda, şimdi, bir de, Kömürcüler Organize Sanayi Bölgesi planlandı. Orada, kömürcülere ruhsat verildi; kömürcüler taşındı. Kömür tozları, bütün, Dilovası'nda yaşayan insanların üstlerine yağmaya başladı; çocukların ciğerleri kömür tozlarıyla kaplandı. Bu konuda yaptığımız konuşmalar, verdiğimiz önergeler hiçbir zaman dikkate alınmadı. 

YANINDA GETİRDİĞİ SU BİRİKİNTİSİNDEN ÇIKARDIĞI KÖMÜR TOZLARINI GÖSTERDİ

Bakın, ben, dün, Dilovası'ndan geldim. Orada şiddetli bir yağmur vardı. Yolda durdum, bir su birikintisinde biriken kömür tozlarından çamur getirdim, size onu göstereceğim. Bakın, bu alelade bir su birikintisinden çıkarttığım kömür tozları. Beyler, bu tozlar, bu çocukların ciğerlerine yağıyor. Burada, biraz vicdanı olan insan, bu çocukların bile bile zehirlenmesine göz yumabilir mi? Asla ve kata. Bizim bu konuda yaptığımız bütün başvurular, maalesef, iktidar bölge milletvekilleri arkadaşlarımız tarafından, Valilik kanalıyla püskürtüldü. Yahu arkadaş, orada 2 tane hastane planlandı, 1 tane okul planlandı. Nereye biliyor musunuz? Tam, bu Dilovası Kömürcüler OSB'nin yanına. Yani insanlar kanser olsun, tedavi de burada olsun. Böyle bir zihniyet olur mu? Günah değil mi bu insanlara, bu çocuklara günah değil mi? O insanlar orada 7/24 yaşıyorlar.  Etnik kimlikleri ne olursa olsun, orada yaşayan vatandaşlarımızın yüzde 80'i Güneydoğu'dan, Doğu'dan gelmiş insanlar. Her ailede 7, 8 çocuk var. Nüfusun yaş oranı çok küçük. Yani Şırnak'ta 16,7 ise nüfusun ortalaması, orada da 20'yi geçmez. Bu genç çocukların ciğerlerinin bu kömür tozlarıyla kaplanması size nasıl bir duygu hissettiriyorsa, Dilovası'nda yaşayan bir insan olarak bana da aynı duyguları hissettiriyor. 

ENGİN ALAN BİR KAZAĞI BİR HAFTA GİYİYOR

Meclis Kürsüsünden Silivri’de tutuklu MHP İstanbul Mv. Engin Alan’ı ziyaretinden de bahseden Türkkan, aralarında geçen diyaloğu anlattı: Üzerinde bir kazak, "Ağabey, yeni kalktın herhâlde." dedim. "Yok, ben çoktandır ayaktayım." dedi. "Yani kazağını böyle hani buruşmuş gibi gördüm." dedim. "Yok, bizim burada 2 tane kazak hakkımız var. 1 kazağı benim bir hafta giymem lazım. 2'nci kazağı getirdiğim zaman, bu kazağı giydikten sonra, bunu iade ediyorum." dedi. MHP’li Türkkan Başbakan Erdoğan’ı cezaevinde ziyaret ettiğinden de bahsetti İktidara ” Şartları Düzeltin” Dedi Türkkan, “Şu anda bizi yöneten Başbakanı ben Pınarhisar Cezaevinde ziyaret ettim. Ama, Allah için, onu ziyaret ettiğimde gördüğüm noktaları hatırlatayım size, gidenler de vardır burada. Her gün 100-150 tane arkadaşımız, ziyaretçi açık görüş yapıyor, yakınlık derecesi ne olursa olsun açık görüşte görüşüyorlar; yemekler gırla, gani; kapılarda sensörler, kameralar güvenlik nedeniyle. Genç bir savcı vardı, hatırlamıyorum ismini, geliyor "Sayın Başkanım, bir emriniz var mı?" deyip gidiyor. "Efendim, bizim odanın elektrikleri kesik, bir emretseniz de bizim odaya bir elektrik yapsalar." diyor. Şimdi, bu noktada yatan bir Başbakan, gelip burada, Türkiye'de Başbakanlık yapıyor. Yarın öbür gün siz gittiğinizde böyle bir şey olur ki vaki olur, dua etmeyiz, temenni etmeyiz vaki olur. Bu şartları sizin içinde gelip isteyeceğiz buralarda. İstemek zorundayız, biz insanız vicdanımız var. Bakın, bunun için gelin bunları sizler daha gitmeden, birileri varken, bu şartları düzeltin. Bunlar önemli insani şartlar. İdeolojisi ne olursa olsun, kimliği ne olursa olsun; mazlumun ve zalimin ismi olmaz. Mazlum mazlumdur, zalim de zalimdir. Konuyu böyle değerlendirin.

ÜNİVERSİTEDEKİ ÜLKÜCÜLERİN ÖĞRENİM HAYATINI GERİ VERİN

Türkkan Genel Kuruldaki konuşmasının son bölümünde üniversiteden uzaklaştırılan Ülkücü Öğrencileri anlattı ve üniversite yönetimini eleştirdi. “PKK’lı öğrenciler Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesinde her gün terör yapıyorlar, Marmara Üniversitesinde her gün terör yapıyorlar. Bu teröre karşı okula girmeye çalışan ülkücü öğrencilerin, 12 tanesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesinden uzaklaştırılmış, sebep? "Siz okulda nümayiş yapıyorsunuz." diye. Bu öğrencilerin anneleri babaları var, bu çocuklar okumak üzere oraya gittiler, böyle bir zulüm olur mu?  Dün, Marmara Üniversitesinden 7 tane öğrenciye 12 konu hakkında soruşturma açmış Rektör, böyle bir zulüm olur mu diyen Türkkan, Aşkınızı burada Mecliste yaşayın ama üniversitelere sirayet ettirmeyin. Üniversitelerde, çoluğunu çoğunu, kendi emekli maaşıyla, yetersiz maaşıyla okutmaya çalışan anaların babaların ahını alıyorsunuz, bu çocukların ahını alıyorsunuz. “ diye konuştu. 

 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —