Tarih: 05.07.2020 07:51

Kaza değil iş cinayeti

Facebook Twitter Linked-in

Emek Partisi (EMEP) Gebze İlçe Örgütü, Sakarya’nın Hendek İlçesi’nde havai fişek fabrikasında yaşanan patlamaya dair Gebze Kent Meydanı’nda eylem ve basın açıklaması gerçekleştirdi. EMEP Gebze İlçe Başkanı Hasan Atik, “Hendek’teki patlama da kaza değil iş cinayetidir. Sorumluları derhal ortaya çıkarılmalı, hak ettikleri cezalar verilmelidir” dedi.

CHP, SOL PARTİ VE

EĞİTİM-SEN DE KATILDI

 

CHP Gebze İlçe Başkanı Gökhan Orhan, Eğitim-Sen Gebze Şube Başkanı Eylem Bahadır ve Sol Parti Gebze İlçe Örgütü yöneticilerinin de katıldığı eylemde “Alınmayan önlemler işçileri canından ediyor. Artık yeter” yazılı büyük döviz taşındı. “Kaza değil bu bir cinayet”, “Çalışırken ölmek istemiyoruz”, “Yaşasın işçilerin birliği”, “İş yaşam özgürlük” sloganları atıldı. İş cinayetlerinde hayatını kaybeden tüm işçi ve emekçiler için bir dakikalık saygı duruşu sonrası söz alan EMEP Gebze İlçe Başkanı Hasan Atik Şunları kaydetti.

DÖRT ÖLÜ, ÜÇ KAYIP, 97 YARALI

“Ne yazık ki dün acı bir haberle güne başladık. Sakarya’nın Hendek İlçesi’nde havai fişek üretimi yapan Coştunlar adlı fabrikada meydana gelen patlamada şu ana kadar açıklanan rakamlara göre dört işçi yaşamını yitirirken biri ağır 97 işçi yaralandı, üç işçi kardeşimizin ise kayıp olduğu ifade edildi.

Yine işçi ölümleri, yine acılı aileler, yine gözyaşı… Bugün de Hendek’te işçi aileleri yürekleri ağızlarında yakınlarından iyi bir haber almak için hala bekliyorlar.

BEŞ PATLAMADA ALTI İŞÇİ ÖLDÜ

Yaşanan bu vaka bazı kurum ve kuruluşların ifade ettiği gibi ‘kaza’yla, ‘kader’le açıklanamaz, açıklanmamalıdır. Çünkü MÜSİAD Sakarya Şube Başkanı Yaşar Coşkun’un da ortağı olduğu ‘Büyük Coşkunlar’ şirketine ait fabrikalar yıllardır değişik isimlerle farklı şehirlerde faaliyet yürütmektedir. İş cinayeti sicili hayli kabarık olan firmanın fabrikalarında daha önce de beş patlama yaşandı, bu patlamalarda altı işçi yaşamını yitirdi. 2009 yılında yaşanan iki farklı patlamada iki işçi yaşamını yitirmiş, 34 işçi yaralanmıştı. 2001’de yaşanan patlamada bir çocuk annesi 33 yaşındaki işçi Hediye Hallaç hayatını kaybetmiş ve 10 işçi yaralanmıştı. 14 Aralık 2014’te gerçekleşen patlamada ise 38 yaşındaki işçi Yılmaz Şapoğlu hayatını kaybetmişti. 27 Ocak 2018’de Niğde’deki fabrikada gerçekleşen patlamada 32 yaşındaki işçiler Muharrem Alkan ve İlyas Ünlü hayatını kaybetmişti.

PATRONLAR KADAR HÜKÜMET DE SORUMLU

Böylesi bir tabloya rağmen, gözünü para hırsı bürümüş patronlar anlaşılan o ki, yaşanan bunca olaya rağmen hiçbir önlem almamış, işçi ölümlerine davetiye çıkarmıştır. Sadece patronlar mı, böylesi bir tabloya seyirci kalan kurumlara ne demeli? Beş patlamanın yaşandığı ve sicili hayli kabarık olan bu fabrikaya; valilik, belediyeler, İçişleri Bakanlığı ve TBMM’den ödüller verilmiş. İşte bu nedenledir ki, yaşanan işçi ölümlerinin sorumlusu sadece patronu değil aynı zamanda patronlara hizmetten ödün vermeyen hükümettir.

CEZA ALAN KAÇ KİŞİ VAR

Beş patlama yaşanmış olmasına karşın nasıl oluyor da bu firma farklı adlar altında, farklı illerde faaliyet sürdürmeye devam edebiliyor? Kim ya da kimler bu duruma göz yumdu? Devlet bugüne kadar neden önlem almadı? Nasıl oluyor da bu fabrikalar yıllardır işçilerin sağlığını ve yaşamlarını yok sayarak, o bölgede yaşayan halkın can güvenliğini hiçe sayarak ve hiçbir yaptırım görmeden üretime devam edebiliyor? Yaşanan bunca ölümden sorumlu tutulan, ceza alan kaç kişi var?

RİSKLİ BİR SEKTÖR

Bugün yaşananlar; patlayıcı madde imalatının, işçi sağlığı ve iş güvenliği tedbirleri açısından en küçük bir tedbirsizliği kaldırmayacak seviyede riskli bir sektör olduğunu bir kez daha göstermiştir. Statik elektrik, bu tür işyerlerinde mücadele edilmesi gereken tehlike kaynaklarının başında gelmektedir. Bu sebeple çalışanların kullandıkları iç çamaşırların kumaş türü dahi risklerin değerlendirilmesinde dikkate alınmalıdır. Depolanan hammadde ve ürün stokları belli miktarları aşmamalıdır. Depo ve atölyelerin arasına kalın beton sütreler tesis edilmelidir. Atölye zeminleri, çarpma ve düşmelere karşı yumuşak malzemelerle, statik elektrik oluşmasını engellemek için ise iletken malzemelerle inşa edilmeli veya kaplanmalıdır.

TEK DÜŞÜNDÜKLERİ PARA

Biliyoruz ki bugüne kadar onlarca işçinin ölümüne ve yaralanmasına sebep olan bu patlamalar eğer gerekli denetimler yapılmış olsaydı önlenebilirdi. Böylesi bir gerçek çok açık biçimde kendisini gösterirken, denetim yapmayanlar başta olmak üzere kimse timsah gözyaşları dökmemelidir. İşçi ve emekçiler, yaşanılan acı deneyimlerden tek bir sonuç çıkarmaktadır: Kapitalist sistemde işçi ve emekçilerin hiçbir değeri yoktur. Hükümet ve patronların tek düşündüğü ceplerine indirdikleri paralardır.

Eğer durum böyle olmasaydı, kâr değil de işçilerin sağlığı düşünülerek gerekli önlemler alınsaydı bunca acı yaşanmayabilir; gerekli denetimler yapılsaydı patronlar önlem almamakta bu kadar cüretkâr olmazlardı.

HAK ETTİKLERİ CEZA VERİLMELİ

Sermayedarlar, iktidar yetkilileri, bürokratlar her iş cinayeti sonrasında ağız birliği ederek, ‘Bu işin fıtratında ölüm var’ iddiasında bulundular ve iş cinayetlerini normalleştirmeye, sorumluluğu üzerlerinden atmaya çalıştılar. İnsanca çalışma ve insan onuruna yaraşır yaşam koşulları sağlanmadığı sürece de bu tür iş cinayetleri devam edecektir. Hendek’teki patlama da kaza değil iş cinayetidir. Sorumluları derhal ortaya çıkarılmalı, hak ettikleri cezalar verilmelidir.

Partimiz ölen işçilerin ailelerine başsağlığı dilemektedir ve Hendek cinayetinin üstünün örtülmesine izin vermeyecektir. İş cinayetleri son bulsun, işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemleri alınsın.”

 Haber Merkezi

 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —