İstanbul Üiversitesi İletişim Fakültesi'ne Prof. Dr. Ergun Yolcu dekan olarak atandı.
İÜ İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ergün Yolcu, görevi 2013-2017 yılları arasında Dekanlık görevini sürdüren İÜ İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nilüfer Sezer'den teslim aldı.
İÜ İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nilüfer Sezer, "İletişim Fakültemizin değerli öğretim üyeleri, öğretim elemanları, 2013 yılında hiç ummadığım bir şekilde fakültemizin dekanlık görevini devraldım ve 3 yıl boyunca sizinle birlikte bu görevi sürdürdüm. Öncelikle Dekan Yardımcılarım olan Yrd. Doç. Dr. Ümit Sarı ve özellikle Prof. Dr. Ergün Yolcu'ya ve o dönemde bölüm başkanlığını da yürüttüğüm için bölüm başkanlığım boyunca beni hiç yalnız bırakmayan sevgili dostum Doç. Dr. Seher Er'e teşekkür ederim. Fakültemiz, Üniversitemiz için çok büyük başarılara imza attı ve imza atmaya da devam edeceğini biliyoruz. Ben değil biz varız. Gerçekten de biz varız. Ergün Hocamızı tebrik ediyorum ve başarılarının devamını diliyorum" ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Nilüfer Sezer ise İÜ İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ergün Yolcu'ya İÜ İletişim Fakültesi Mührü'nü teslim etti.
"İstanbul Üniversitesi mensubu olmak güçlü hissettiriyor"
İÜ İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ergün Yolcu da, Prof. Dr. Nilüfer Sezer'e şükranlarını sunarak, "Prof. Dr. Nilüfer Sezer hocamız çok zor bir dönemde bu görevi üstlendi ve bunu da layıkıyla yerine getirdi. Kendisine tekrar fakültem adına çok teşekkür ederim. Türkiyemizin en köklü üniversitesi olan İstanbul Üniversitesi'ne ilk olarak 1984 yılında lisans öğrencisi olarak geldim. Aradan geçen yıllar içinde bir yandan medya sektörü içerisinde çeşitli çalışmalar yaparken bir yandan da üniversitemde hemen hemen her aşamada çeşitli görevler üstlendim. Bu görevlerin hepsini de bütün gücümle en doğru ve adil şekilde ve iyi niyetle yerine getirmeye çalıştım" dedi.
Türkiye'nin en büyük ve en güçlü üniversitesinin bir mensubu olduğu için kendisini hep güçlü hissettiğini vurgulayan Prof. Dr. Ergün Yolcu, "Doğru bildiğim yolda gittim, sadece inandığım işlere imza attım. Bütün enerjimi ve zamanımı üniversitem ve öğrencilerim için harcadım. Ama şunu söylemek isterim ki bu emeklerimin karşılığını hep aldım. Bazen teşekkür olarak, bazen dua olarak, bazen bir gülümsemeyle, bazen de dostlukla ve yardımla...Ben çalıştıkça bu söylediklerim de arttı. Önümde hep yeni kapılar açıldı. İş hayatında birinci olarak çalışmaya, ikincisi ise ekip olmaya ve beraber üretmeye inanırım. Makamlar ve mevkiler geçici. Bir bilim insanına yakışacak şekilde sadece doğrunun peşinden giderek, cesaretle, dim dik durarak, çalışıp emek vererek, başta öğrencilerimiz olmak üzere herkes için hayırlı işlere imza atabilirsek, ne mutlu bize. Fakültemizde benim gibi düşünen birçok arkadaşım olduğunu biliyorum. Bu doğrultuda ve ekip ruhuyla bir araya gelip güzel bir dönem geçireceğimize inanıyorum" şeklinde konuştu.
