Dilovası'nda yaşayan Sevim Gürçay'ın romanlara konu olacak hayat hikayesi Müge Anlı'da açıklığa kavuşturulmaya çalışılıyor.
Sevim Gürçay'ın öz annesi 1971-72 li yıllarda Kastamonu - Bozkurt'da Bayramgazi'de pazarda satış yapmaya giderken, kendisine göz koyup kaçırmaya çalışan "Kel" lakaplı ''Kartallar'' denilen kişiler tarafından öldürülüyor.Pazarda iki akrabasının yanında sırtında küfesinde 1 yaşındaki oğlu varken acımasızca önce bıçaklanıp daha sonra tüfekle öldürülen kadının ölümü sır olarak kalıyor.Şimdi araştırılmasına rağmen üzerinden 46 yıl gibi uzun süre geçtiği için herhangi bir kanıt,delil,görgü tanığı bulmakta zorlanılıyor.
Annesi ölmeden önce çobanlık yapması için başka bir aileye evlatlık verilen Sevim Gürçay 21 yaşına kadar çobanlık yaptıktan sonra evlenerek Gebze tarafına yerleşiyor.Fakat ne bir akraba ne de gerçek anne babasının adını soyadını dahi bilmeyen,akrabalarını bulmanın geçmişine dair bir işaret bulmanın hasretiyle yanıp tutuştuğunu dile getiren Gürçay ''bende gökten inmedim,yerden ağaç gibi bitmedim benimde mutlaka yakınlarım bir soyadım vardır'' diyerek geçmişiyle ilgili bir iz arıyor.Yıllarca bunun üzüntüsüyle yaşamak zorunda kalarak büyük acılar çektiğini dile getiren Sevim Gürçay, hayatta olduğunu bildiği tek kişi olan ve annesi öldürülürken sırtında küfede bulunan 5 yıldır görmediği erkek kardeşi ve yeğenine programda tekrar kavuştu.
Kim veya kimlerden olduğu ile alakalı bilgi edinmeye çalışan okuma yazması olmayan Gürçay'a okuma yazma öğrenmesi gerektiği telkininde bulunan Müge Anlı'ya Sevim Gürçay öğrenme sözü verdi.Bugün ki programı takip eden Dilovası Halk Eğitim Merkezi Müdürü Ahmet Avşar canlı yayına bağlanarak Gürçay'ın bulunduğu yere hizmeti götürerek bulunduğu yerde okuma yazma öğretilebileceğini belirtti.Ayrıca Dilovası'nda yaşayan bütün vatandaşlara çağrıda bulunan Avşar,okuma yazma öğrenmek isteyip gitme imkanı olamayan herkes için bulundukları yere hizmet götürdüklerini belirtti.