Hong Kong'da protestolar devam ediyor

Çin’in Hong Kong Özel İdari Bölgesi’nde suçluların Çin’e iade tasarısının iptali talebiyle düzenlenen protestolarda polis, zaman zaman göstericilere müdahale etti.

Bölgede son 3 aydır tansiyonu yükselten hükümet karşıtı protestolar bugün 3 ayrı semtte düzenlendi.

Meslek Öğretmenleri Birliğinin düzenlediği yürüyüş Central semtinin Charter Garden alanından başlayarak Baş Yönetici Carrie Lam’in ikamet ettiği hükümet konağında son buldu.

Birlik protestoya 22 bin kişinin katıldığını açıkladı.

Hun Hom semtindeki gösteriler ise Hoi Sham Parkı’nda başlayarak, Wham Poa metro durağında sona erdi.

Yürüyüş sırasında polisin geniş güvenlik önlemleri aldığı görülürken, alan drone'larla takip edildi.

Göstericiler yürüyüş sırasında tasarının geri çekilmesi, hükümetin istifa etmesi yönünde sloganlar attı, İngiltere ve ABD bayrakları taşıdı.

Wham Poa metro durağında biten gösterinin ardından göstericilerin bir kısmı akşam üzeri Mong Kok semtindeki polis karakoluna lazer tuttu ve yumurta fırlattı.

Nathan Caddesi üzerinde yoğunlaşan hükümet karşıtı protestocular burada eylemlerini sürdürdü.

Protestoculara izinsiz gösteri yaptıkları gerekçesiyle müdahale eden polis, zırhlı minibüslerle yolları kapattı. Polisle göstericiler arasında zaman zaman kovalamaca yaşandı.

Çok sayıda lüks mağaza ve alışveriş merkezinin gösteriler nedeniyle kepenklerini kapattığı görüldü.

Hükümet yanlılarının gösterileri

Hong Kong’un Central, Hun Hom ve Mong Kok bölgesinde hükümet karşıtı, hükümet binalarının bulunduğu Admiralty bölgesindeki Tamar Park’ta da hükümet yanlıları gösteri düzenledi.

Parkta yerel saatle 17.00 sularında başlayan gösterilerde "Biz Çinliyiz", "Hong Kong sonsuza kadar Çin’e aittir", "Şiddete hayır", "Polislere destek" sloganları atıldı.

Gösteriyi organize eden "Hong Kong Birliğini Koru" grubu, 470 bin kişinin katılım gösterdiğini açıkladı.

AB'den Hong Kong protestolarına ilişkin itidal çağrısı

Avrupa Birliği (AB), Çin'in Hong Kong Özel İdari Bölgesi'nde suçluların Çin'e iade edilmesine yönelik tasarının iptali talebiyle düzenlenen protestoların sona ermesi için "kapsayıcı diyaloğa" ihtiyaç duyulduğunu bildirdi.

AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini, yaptığı yazılı açıklamada, 2 aydır çok sayıda vatandaşın toplanma ve gösteri hakkını kullandığını, ancak son dönemde şiddet olaylarının artığını belirterek, "İtidalli davranılması, şiddetin terk edilmesi ve tansiyonun düşürülmesi için acil adımlar atılması çok önemli." ifadelerini kullandı.

"Tüm tarafların dahil olduğu kapsayıcı ve geniş tabanlı diyaloğun kurulabilmesi gerekli." değerlendirmesinde bulunan Mogherini, Hong Kong halkının temel haklarını kullanmasında Çin idaresine de sorumluluk düştüğünü kaydetti.

Çin'e iade tasarısı

Hong Kong'da hüküm giyen veya haklarında suç isnadı olan kişilerin Çin'e, Makao Özel İdare Bölgesi'ne ve Tayvan'a iadesini kolaylaştıran yasa tasarısı, 3 Nisan'da parlamentoya sunulmuştu.

Tasarı, politik suçları kapsam dışında tutuyor ancak 7,4 milyon nüfuslu Hong Kong'da halkın büyük bölümü, insanların Çin'in yargı sistemi altında keyfi gözaltılar, adil olmayan yargı süreçleri ve hatta işkenceye maruz kalacağı kaygısını paylaşıyor.

Muhalifler yasanın çıkması halinde bunun Çin'in Hong Kong'daki siyasi muhalifleri hedef almasıyla sonuçlanacağından endişe ediyor.

Hong Kong'un statüsü

Hong Kong, 1898'de imzalanan "kira sözleşmesiyle" uzun yıllar İngiltere hakimiyetinde kaldıktan sonra 1997'de Çin'e devredilmişti.

İmzalanan ortak deklarasyon çerçevesinde Hong Kong'a, 2047'ye kadar Çin'e sadece dış politika ve savunma gibi alanlarda bağlı kalarak "tek ülke, iki sistem" politikasıyla idari bağımsızlığını ve yapısını koruma hakkı tanınmıştı.

(AA)