Güçel, kalbin; organların verimli çalışmaları için gerekli maddelerin, kanla birlikte damar sistemine pompalanmasını sağlayan önemli bir organ olduğunu belirterek, ''Bu organ, görevini yerine getirebilmek içindakikada 70 kez kasılıyor ve ömür boyu ortalama 180 ton kanı vücuda pompalıyor. Bu denli önemli olan organımızın görevini yapabilmesi için her organ gibi gerekli enerjiyi temin etmesi gerekir” dedi.Günümüzde kardiovasküler hastalıkların, tüm toplumu ilgilendiren ciddi bir sağlık sorunu olduğu gibi tümdünyada ölüm nedenleri arasında ikinci sırada yer aldığına işaret eden Güçel, özellikle endüstrileşmiş toplumlarda kalp-damar hastalıklarının, ölümlerin önde gelen nedenleri arasında olduğunu vurguladı.
Erişkin ölümlerinin yaklaşık yüzde 50’sini kalp hastalıklarının oluşturduğuna dikkat çeken Güçel, Dünya Sağlık Örgütü’nün 2020 yılı için hazırladığı raporda; koroner kalp hastalığının, ölüm nedenleri içerisinde ilk sırayı aldığını dile getirdi. Güçel, “Durum böyle olunca bir taraftan hastalığı önleyici tedbirler, diğer taraftan da mevcut hastalığı zamanında teşhis ve tedavi etmenin önemini anlatmak ve anlamak zorundayız. Tüm kalp damar hastalıklarına bağlı olarak ölümlerin yüzde 75’i gibi büyük bir bölümünü, ‘aterosklerotik’ dediğimiz damar sertliği ve bunun neden olduğu komplikasyonlara bağlı ölümler oluşturuyor” diye konuştu.Kalp hastalıklarının oluşumu ve gelişiminden birçok risk faktörünün sorumlu olduğunu vurgulayan Güçel, değiştirilmesi mümkün olmayan risk faktörleri olarak yaş ve genetik faktörlerin öne çıktığını belirtti. Değiştirilmesi mümkün olan risk faktörleri olarak da; düzensiz beslenme, sigara alışkanlığı, hareketsiz yaşam, hipertansiyon, diyabet ve alkol kullanımının geldiğini kaydeden Güçel, ''Bu risk faktörlerini ortadan kaldırmak kişinin kendi elinde'' dedi.