• BIST 100

    14183,03%0,27
  • DOLAR

    42,73% 0,04
  • EURO

    50,22% 0,07
  • GRAM ALTIN

    5936,00% -0,44
  • Ç. ALTIN

    9581,68% -0,25

Filistin davasıyla özdeşleşen lider: Yasir Arafat

Filistin'in efsanevi lideri Yasir Arafat'ın ölümünün üzerinden 14 yıl geçse de o hâlâ hafızalarda Filistin davasının en önemli simgesi olmaya devam ediyor.

DÜNYA 11.11.2018 12:17:00 0
Filistin davasıyla özdeşleşen lider: Yasir Arafat

Filistin'in efsanevi lideri Yasir Arafat'ın ölümünün üzerinden 14 yıl geçse de o hâlâ hafızalarda Filistin davasının en önemli simgesi olmaya devam ediyor.

Filistinlilerin daha çok "Ebu Ammar" olarak zikrettikleri merhum liderin ömrü Filistin davasına hizmetle geçti.

Davasıyla özdeşleşen Arafat, bağımsız Filistin mücadelesi için farklı yolları benimsedi. Mücadelesinin ilk yıllarında Filistin'in bağımsızlığının yolunun silahlı mücadeleden geçtiğine inan Arafat, 1990’lı yıllardan itibaren ise diyalog yolunu seçti.

Attığı adımlar, izlediği yol bazı Filistinli gruplar tarafından eleştirilse de Arafat, Filistin davasının dünya kamuoyunda gündeme gelmesinde önemli rol oynadı. Kendine özgü kıyafetleri ve karizmasıyla Ortadoğu’nun en önemli liderlerinden biri olarak gösterilen Arafat, son nefesine kadar halkının bağımsızlığı için mücadele etti.

Nobel Barış Ödülü sahibi Yasir Arafat, her ne kadar Filistin’in bağımsızlığı için mücadele eden grupların tamamını tek çatı altında toplamayı başaramasa da en azından yaşamı boyunca bu gruplar arasındaki ayrışmanın derinleşmesini önleyen bir lider olarak tarihe geçti. Ancak, onun ölümünden sonra Filistinli gruplar arasındaki ayrışma daha da derinleşti.

Filistin'in özgürlüğü için geçen bir ömür

Doğum yeri ile ilgili tartışmalar ölümünden sonra bile devam eden Yasir Arafat, 1929’da Filistin davasının kalbi Kudüs’te doğduğunu söylemesine rağmen bazı araştırmacılar onun Kudüs'te değil Mısır'ın başkenti Kahire'de doğduğunu öne sürdü.

Belki de Kudüs'ün Filistin davasındaki öneminden dolayı Arafat'ın doğum yeri hep tartışma konusu oldu. Henüz 4 yaşındayken annesini kaybeden Yasir Arafat'i, ablası büyüttü.

Gençlik yıllarından itibaren İsrail işgaline direnen Filistinlilere yardım etmeye başlayan Arafat, 1948'deki Arap-İsrail Savaşı başladığında halkının savaşçılarına silah temin etmeye çalıştı.

Fetih Hareketi'ni kurdu

Savaşın ardından eğitimini tamamlamak için Mısır'a giden Arafat, Kahire'de Filistinli Üniversite Mezunları Derneğini kurdu. İnşaat mühendisliği bölümünü bitirdikten sonra Kuveyt'e geçen genç Arafat, burada 1965’te Filistin direnişindeki en eski ve büyük örgütlerden biri olan Filistin Ulusal Kurtuluş Hareketi'ni (Fetih) kurdu.

Devrimci fikirlere sahip Arafat, resmi adı "Hareket Tahrir el-Vatani el-Filistini" olan Hareketi'nin etki alanını genişletmek için Cezayir'de bir ofis açtı.

Sosyal demokrasi ve seküler Arap milliyetçiliği temelinde bir direniş hareketi olan Fetih, Filistin’de İsrail işgaliyle mücadelede etkin rol oynadı.

Sürgünden sürgüne zorlandı

Fetih lideri Arafat, Siyonizm'i düşünce, hedef, örgütlenme ve yöntem açısından saldırgan emperyalist faşist bir hareket şeklinde niteleyerek, Filistinlilerin uluslararası camiada temsil edilebilmesi için Arap devletleri tarafından kurulan Filistin Kurtuluş Örgütü'nün (FKÖ) 1969'da liderliğini üstlendi.

İşgal edilen topraklarını kurtarmak ve vatanından sürülen milyonlarca Filistinlinin evlerine dönüşünü sağlamak için İsrail'e karşı silahlı mücadelenin şart olduğuna inanan Arafat'ın başında olduğu Filistin hareketi, İsrail’in yanı sıra bazı Arap ülkeleriyle de çatışmak zorunda kaldı.

Eylül 1970’de başlayıp Temmuz 1971’e kadar süren ve tarihe "Kara Eylül" olarak geçen çatışmalarda Ürdün ordusu ile Filistinliler karşı karşıya geldi. Ürdün askerlerinin binlerce Filistinli sivili öldürdüğü çatışmaların ardından bu ülkeyi terk etmek zorunda kalan Arafat, Lübnan'a geçti.

Arafat, 1974'te Birleşmiş Milletler (BM) kürsüsünde yaptığı konuşmasında şu meşhur sözlerini sarf etti:

"Elimde bir zeytin dalı ve bir özgürlük savaşçısının silahını taşıyorum. Zeytin dalının elimden düşmesine izin vermeyin."

İsrail, Arafat’ın sığındığı Lübnan'a 1978’de saldırarak ülkenin güneyinde küçük bir bölgeyi işgal etti. İsrail'in 1982'de de Lübnan'a karşı daha büyük bir saldırı başlatması üzerine bu ülkeden de ayrılmak zorunda kalan Arafat'ın bu seferki durağı Tunus oldu.

Sürgünde bağımsızlık ilanı

Sürgüne, tecride rağmen Yasir Arafat, en büyük hayali olan bağımsız Filistin devletinin kurulmasından hiç vazgeçmedi. Bu hayalin gerçekleşmesi için Cezayir’de, FKÖ'ye bağlı Filistin Milli Konseyi 1988'de başkenti Kudüs olan bağımsız bir Filistin devletinin kurulduğunu ilan etti.

Bunun ardından Arafat kamuoyu önünde şiddeti reddettiğini açıklayarak İsrail ile diyaloğa giden yolda önemli bir adım attı.

İsrail'i tanıdı

Arafat’ın Filistin mücadelesindeki en kritik dönüm noktalarından biri belki de İsrail'i tanıma kararı oldu.

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda 1988'de yaptığı konuşmada Arafat, FKÖ'nün İsrail'in "var olma hakkını tanıdığını" ilan etti.

Bu adımı Filistinli gruplar arasında farklı tepkilere yol açsa da ABD'nin Arafat'a ve hareketine yönelik algısını olumlu yönde değiştirdi. Filistin Merkez Konseyi 1989'da Arafat'ı Filistin Devlet Başkanı ilan etti.

Bundan bir yıl sonra Süha isimli bir Filistinli ile evlenen Arafat'ın bu evlilikten Zahva adını verdikleri tek bir kız çocuğu oldu.

Oslo Anlaşması

İsrail hükümeti ile Arafat liderliğindeki FKÖ arasında sürdürülen gizli ve açık görüşmeler, 1993'te "Oslo Barış Anlaşması"nın imzalanmasıyla sonuçlandı.

Anlaşmanın imzalanmasının ardından Filistin lideri Arafat ile İsrail Başbakanı İzak Rabin el sıkışarak kameralara poz verdi. Bu anlaşmadan dolayı 1994’te Arafat ve Rabin'e Nobel Barış Ödülü verildi.

Oslo Anlaşması çerçevesinde işgal altındaki Batı Şeria; A, B ve C bölgelerine ayrıldı. Yüzde 18'i kapsayan "A bölgesi"nin yönetimi idari ve güvenlik olarak Filistin'e, yüzde 21'lik "B bölgesi"nin idari yönetimi Filistin'e, "güvenliği" İsrail'e devredilirken, yüzde 61'ini kapsayan "C bölgesi"nin "idare ve güvenliği" İsrail'e bırakıldı.

Anlaşma metni, İsrail askerlerinin Gazze Şeridi ve Eriha'dan çekilmeleri ile başlayan beş yıllık bir geçiş dönemini öngörüyordu. Bunun yanı sıra, Batı Şeria ve Gazze'de yönetimin kısmen Filistinlilere teslim edilmesi ile sonuçlanacak geçici bir dönemin belirlenmesi konusunda anlaşılmıştı.

Bunun için Filistin yönetimi kurularak liderliğine Arafat getirildi. Böylece, 1999 itibarıyla tarafların nihai statü anlaşması imzalayacağı ve Filistinlilerin kendi yönetimini oluşturması öngörülüyordu.

Fetih ve FKÖ'nün lideri olan Arafat 1996'da yapılan seçimlerde oyların yüzde 83'ünü alarak Filistin yönetimi başkanlığına seçildi.

Filistinlilerin istediği bölgeler Gazze, Batı Şeria ve Doğu Kudüs'tü ancak, gelişmeler planlanan şekilde olmadı ve İsrail taahhütlerine uymadı.

İsrail anlaşmalara aykırı olarak Doğu Kudüs ve Batı Şeria'daki Yahudi yerleşim birimi faaliyetlerine hız kesmeden devam etti. Oslo'nun getirdiği yükümlülüklerden biri de su kaynaklarının paylaşımında tek taraflı adım atılmamasıydı. Ancak İsrail bu kurala da uymayarak, Batı Şeria'daki su kullanımını kendi lehine sürekli artırdı.

Kimi uzmanlara göre, İsrail'in ayak sürümesi ve sözlerini yerine getirmemesi nedeniyle görüşmelerin akamete uğramasının ardından 2000 yılında Filistin halk ayaklanması olan "İkinci İntifada" patlak verdi.

Ev hapsi ve şüpheli ölümü

İsrail güçleri 2002'de Arafat'ı işgal altındaki Batı Şeria'nın Ramallah kentinde bulunan konutunda ev hapsine aldı.

Filistin yönetiminin merkezi olan konutu 2 yıl abluka altında tutan İsrail güçleri, burayı birçok kez tanklarla da hedef aldı.

Arafat 2004'te hastalandı ve grip teşhisi konuldu ancak, Filistinli lider bir türlü iyileşmedi. İsrail'in izin vermesinin ardından tedavi için 29 Ekim’de Fransa'ya götürülen Arafat, 11 Kasım 2004'te Paris’te Percy Askeri Hastanesi’nde 75 yaşında hayata gözlerini yumdu.

Arafat'ın Kudüs'e defnedilmesi yönündeki vasiyeti, İsrail işgali nedeniyle gerçekleşemedi. Ramallah'a defnedilen Arafat'ın ölüm nedeni ise tartışma konusu olmaya devam etti.

Zehirlendiği iddialarının kuvvetlenmesinin ardından 2012’de Arafat'ın mezarı açılarak örnek alındı.

İsviçreli bilim adamları, Arafat’ın cesedinden alınan örnekler üzerinde yaptıkları incelemenin ardından 2013’te Filistin liderinin zehirlendiğinden yüzde 83 oranında emin olduklarını açıkladı.

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Kasım 2016’da yaptığı açıklamada, Arafat'ın ölümüyle ilgili soruşturmanın devam ettiğini belirterek, "Yakında katilleri açıklayacağız ve herkes dehşete düşecek." dedi.

Ancak nedendir bilinmez ama bu açıklamanın üzerinden 2 yıl geçmesine rağmen Arafat’ın "katilleri" hala açıklanmadı.

Arafat’ın ölümünün ardından özellikle Fetih ile Hamas arasındaki ayrışma daha da derinleşti. Bugün itibarıyla Filistin davasında çift başlı bir yönetim görüntüsüne neden olan bu ayrışmanın her geçen gün daha da derinleştiği ifade ediliyor.

Filistin direnişi bu ayrışmadan olumsuz etkilenirken, bu durumun sadece İsrail’e çıkarlarına hizmet ettiği de bilinen bir gerçek. 

(AA)

Pendik’te bir binanın 3’üncü katı alevlere teslim oldu

Tekirdağ’da motosikletin çarptığı kadın yaralandı

Antoine Makoumbou: "Bu maçı kesinlikle kazanmamız gerekiyordu"

ABD’li Demokratlar, cinsel istismar suçlusu Epstein dosyasında yer alan 68 yeni fotoğraf yayınlandı

Okan Kocuk: "Avrupa’da gidebileceğimiz yere kadar gitmek istiyoruz"

Yunus Emre Çift: "Play off’u geçip Avrupa maceramızı sürdüreceğiz"

Thomas Reis: "Takımımın performansı sebebiyle hayal kırıklığı yaşıyorum"

Osmaniye’de motosiklet kazası kamerada

Park halindeki otomobil alev topuna döndü

Zeytinburnu’nda kentsel dönüşümdeki binadan düşen parçalar, 3 otomobili hurdaya çevirdi

Yağlıdere’de trafik kazasında bekçi hayatını kaybetti

UEFA Konferans Ligi: Mainz 05: 2 - Samsunspor: 0 (Maç sonucu)

Zonguldak’ta bıçaklı kavgada 1 kişi hayatını kaybetti

UEFA Konferans Ligi: Mainz 05: 1 - Samsunspor: 0 (İlk yarı)

Zeytinburnu’nda binanın çatısından kopan parçalar araçları hurdaya çevirdi

Mudanya Yazaki işçilerinden MESS’in düşük zam teklifine çatal-kaşıklı protesto

Yeni Malatyaspor 3. Lig’e düştü

Demre’de coğrafi işaret başvurusu yapılan ürünler festivalde tanıtıldı

Bodrum’da kaçak göçmen çetesi çökertildi: 3 tutuklama

Bağcılar’da iş yerine silahlı saldırı

Trump: "Ukrayna zaman harcadıkça Rusya fikrini değiştiriyor"

UEFA Konferans Ligi: Mainz 05: 0 - Samsunspor: 0 (Maç devam ediyor)

Bu yıl ıhlamur değer kazandı

Siirt’te 3 buçuk ayda 54 büyükbaş hayvanı telef olan besicinin zararı 8 milyon lirayı buldu

BM Güvenlik Konseyi, ’ABD-Venezuela gerilimi’ gündemiyle 23 Aralık’ta acil toplantı kararı aldı

Milyonlarca liralık "sahte gönül ilişkisi" oyununu jandarma bozdu

Açık unutulan tüp paniğe sebep oldu

Cemevinde korku dolu anlar: Elektrik panosu patladı

Ahmed Kutucu bu sezon ilk golünü attı

Galatasaray, Türkiye Kupası’na galibiyetle başladı

Yükleniyor

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.GALATASARAY A.Ş. 16 12 1 3 24 39
2.FENERBAHÇE A.Ş. 16 10 0 6 22 36
3.TRABZONSPOR A.Ş. 16 10 1 5 14 35
4.GÖZTEPE A.Ş. 16 8 3 5 10 29
5.BEŞİKTAŞ A.Ş. 16 7 4 5 7 26
6.SAMSUNSPOR A.Ş. 16 6 3 7 4 25
7.GAZİANTEP FUTBOL KULÜBÜ A.Ş. 16 6 5 5 -2 23
8.RAMS BAŞAKŞEHİR FUTBOL KULÜBÜ 16 5 6 5 5 20
9.KOCAELİSPOR 16 5 6 5 -3 20
10.CORENDON ALANYASPOR 16 3 4 9 -1 18
11.ÇAYKUR RİZESPOR A.Ş. 16 4 6 6 -3 18
12.TÜMOSAN KONYASPOR 16 4 8 4 -8 16
13.GENÇLERBİRLİĞİ 16 4 9 3 -4 15
14.KASIMPAŞA A.Ş. 16 3 7 6 -7 15
15.HESAP.COM ANTALYASPOR 16 4 9 3 -14 15
16.ZECORNER KAYSERİSPOR 16 2 6 8 -17 14
17.İKAS EYÜPSPOR 16 3 9 4 -11 13
18.MISIRLI.COM.TR FATİH KARAGÜMRÜK 16 2 11 3 -16 9

YAZARLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.