Fatih Sultan Mehmet’in vefatının 532. Yıldönümü nedeniyle düzenlenen etkinlikler kapsamında düzenlenen ve 2 gün boyunca süren sempozyuma katılan tarihçiler, Fatih dönemine ilişkin tüm bilinmeyen tarihi gerçekleri gün yüzüne çıkartıyor.
Sempozyumun ilk günkü oturumuna konuşmacı olarak katılan ülkemizin tanınan tarihçilerinden Marmara Üniversitesi öğretim görevlisi Ahmet Şimşirgil, Fatih’in vefatı meselesinde çarpıcı açıklamalarda bulundu. Şimşirgil konuşmasında, “Son nefesini Gebze'de Hünkar Çayırı’nda veren Fatih Sultan Mehmet, zehirlenmedi; zehirlenmesi için de bir sebep yoktu. Alman tarihçi Frans Bauer tarafından atılan bu iddiayı ülkemizde de bazı tarihçilerimiz de, hiçbir somut delile dayanmayan bu iddiayı kabullendi. Bu iş hekimlerinin üzerine kaldı. Yahudi'den devşirme Yakup Paşa'nın üzerine kaldı. Fakat kendisi bile Müslüman olan, çocuklarına da Müslüman ismi veren, Fatih'e 30 yıl hizmet eden ve güvenini kazanan bir insan neden 30 yıl sonra Fatih'i zehirlesin ki? Fatih zaten sefere çıkarken ataları gibi ölümcül Nicris hastalığının pençesindeydi.
Fatih hiç bir zaman en yakın vezirlerine dahi hangi sefere çıktığını söylemezdi. Fatih'in, Osmanlı askerlerinin başlarını keserek oynayan Memlüklülere tahammülü yoktu ve oraya sefer yapıyordu ve bu sefere çıktığı sırada Nicris hastalığı sebebiyle kendi eceliyle Gebze'de vefat etti” dedi.