Afrika’nın sömürülemeyen tek ülkesi olan Etiyopya’da misyonerlik faaliyetleri yüzünden çok sayıda Müslüman’ın din değiştirdiği ileri sürüldü. Yakın zaman öncesine kadar nüfusunun yarısına yakını Müslüman olan ülkede çok sayıda çocuk ve yaşlı Müslüman da din değiştiren aileleri tarafından acımasızca sokağa atıldı. Peş peşe kiliselerin yapıldığı ülkede ibadetlerini harabe mescit ve boş alanlarda yerine getirmeye çalışan Müslümanlar, durumlarını gözyaşlarını içerisinde anlatarak, hem ibadetlerini yapabilmek hem de nüfuslarını koruyabilmek için Türkiye’den cami yapımı için yardım istedi.
Eski adı “Habeşistan” olan ve Afrika kıtasının sömürülemeyen tek ülkesi olarak bilinen Etiyopya’da misyonerler cirit atıyor. Ülkenin birçok bölgesinde misyoner faaliyetleri yüzünden çok sayıda Müslüman’ın din değiştirdiği ileri sürüldü. Yaklaşık 10-15 yıl öncesine kadar nüfusunun neredeyse yarısı Müslüman olan ülkede, peş peşe kiliseler yükselirken, Müslümanlar harabe ve suyu olmayan cami ve mescitlerle boş alanlarda ibadetlerini yerine getirmeye çalışıyor. Ülkede, çok sayıda çocuk ve yaşlı Müslüman da din değiştiren aileleri tarafından, dinlerini değiştirmedikleri gerekçesiyle sokağa atılıyor. Sokağa atılanlar, ya bulundukları bölgelerdeki diğer Müslümanlara sığınıyor ya da derme çatma yerlerde yalnız başlarına yaşıyor. Durumlarını gözyaşları içerisinde anlatan Etiyopyalı Müslümanlar, hem nüfuslarını korumak hem de ibadetlerini daha sağlıklı bir şekilde yapabilmek için Türkiye’den yardım bekliyor.
“Hristiyanlaştırmak için her şeyi yapıyorlar”
Ülkenin Kereyu bölgesinde yaşayan Şeyh İsa Fayyum, yakın zamana kadar bölgesindeki nüfusun neredeyse tamamının Müslüman olduğunu belirterek, “Ancak misyonerlerin yaptığı projeler çerçevesinde büyük kiliseler yapıldı. İnsanların Hristiyanlaşması için her şeyi yapıyorlar. Bu yüzden Müslümanlığı korumak ve Müslüman olarak yaşamak için cami ve din eğitimi vermek gerekiyor. Çocukları dini eğitim vererek geliştirmek gerekiyor. Olmazsa gelecekte ne olacağını bilmek çok zor değil. Son olarak cami yapmak için destek bekliyorum” dedi.
“Gelecekten çok korkuyoruz”
Aynı bölgede yaşayan Muhammed Nasır Raba, misyonerlerin Müslümanların bölgesinde yoğun bir şekilde çalıştığını anlatarak, “Hiç Hristiyan olmayan bölgeleri Hristiyanlaştırmak için yoğun çaba gösteriyorlar. Dini korumak için en önemli şey cami inşaatı yapmaktır. Cami varsa gelecek nesil için dini korumak için en önemli nokta oluyor. Cami dediğimiz şey sadece namaz kılmak değil. İnsanları zihinsel olarak geliştirmek için dini eğitim vererek, çok şeyler yapacağız. Burada cami yapmak çok önemli diyoruz çünkü şuan ki durumdan değil gelecekten korkuyoruz. Geleceğimiz çok tehlikeli. Müslümanların cami gibi projeler yapması gerekir” diye konuştu.
“Sadece yaşlılar Müslüman kaldı”
Yaşadığı Lisana bölgesinde çok sayıda Müslüman’ın din değiştirdiğine dikkat çeken Ahmet Muhammed Salih, “Bulunduğumuz bölgede misyonerlik faaliyetleri çok yaygın. Son günlerde çok fazla faaliyet göstermeye başladılar. Hristiyanlar kendi kitap basıyorlar ve insanlara dağıtıyorlar. Bu yüzden Müslümanlar kendi dinlerini değil Hristiyan dinlerini biliyorlar. Müslümanların korumak ve nesilleri Müslüman olarak yetiştirmek için önemli şey cami yapmak. Bunu yapmazsak sadece Müslüman yaşlılar kaldı” ifadelerini kullandı.
Dinlerini değiştirmedikleri için sokağa atıldılar
Din değiştiren ailesi tarafından sokağa atılan Halid Muhammed Yasin, ailesinin tamamının daha önce Müslüman olduğunu kaydederek, sonradan Hristiyanlığa geçen eşi ve çocukları tarafından dinini değiştirmediği gerekçesiyle sokağa atıldığını ve yalnız başına yaşadığını vurguladı.
Babasının Müslüman olarak hayatını kaybettiğini ancak annesi ve ablalarının sonradan din değiştirdiğini dile getiren Tevfik adlı çocuk ise ailesi tarafından sokağa atıldığını ve başka aileyle yaşamak zorunda kaldığını anlattı.
“Misyonerler savaş açmış durumda”
Hosana şehrinde bir din görevlisi ise misyonerlerin ülkenin tamamının Hristiyanlaştırmak için adeta savaş açmış durumda olduklarını belirtti. Misyonerlerin çok büyük bir mücadele içerisinde olduğuna dikkat çeken din görevlisi, “Devasa kiliseler ve programlar yapıyorlar. Devasa paralar yatırıyorlar ve yardımlar yapıyorlar. Çaresiz durumda olan insanları yardımlar yaparak, dinlerini değiştirmeye çalışıyorlar. Gittikleri yerlerde dinlerini değiştirmeyenlere yardım yapmıyorlar.”
