Cumhurbaşkanı Erdoğan, tabiat parkından ayrılırken gazetecilerin koalisyon görüşmeleriyle ilgili sorularını yanıtladı. Erdoğan, "En güçlü ihtimal erken seçim mi?" srusuna şu yanıtı verdi:
"Dünkü netice aslında belirleyici bir netice değil. Sayın Başbakan bir de MHP Genel Başkanı’ndan randevu talebinde bulundu. Bu talebi neticesinde kendisine bir randevu verilmiş. Bu randevudan, bu görüşmeden sonra nasıl bir tablo ortaya çıkar onu o zaman görüp, o zaman nihai durumu değerlendirmemiz gerekiyor. Benim şu anda Cumhurbaşkanı olarak takip ettiğim süreç 45 günlük süreçtir. Bu 45 günlük süreci, malum en fazla oyu alan sayın Başbakanın partisiydi, dolayısıyla sayın Başbakana verdik. Sayın Başbakan da bu süreç içinde görüşmelerini defaatle gerek heyetler arası, gerek kendilerinin ikili ziyaretler olarak yaptı. Ama şimdi de bir diğer en fazla oy alan muhalefet partisini ziyaret etmek suretiyle herhalde kendileri de bir karara varacaklar ve o neticeyi de bana bildirecekler. Bana bildirdikten sonra da ben Cumhurbaşkanı olarak o tabloya göre eğer buradan bir koalisyon neticesi çıkıyorsa mesele yok. Bu defa onlar kendi aralarındaki koalisyon müzakerelerini yapacaklar ve şartlarını oluşturacaklar. Bu koalisyon uzun süreli bir koalisyon mu olur, yoksa erken seçime yönelik bir koalisyon mu olur, bu onların görüşmelerinden sonra ortaya çıkacak bir neticedir. Bunun kararını verecek olan şüphesiz ki ben değilim. Onlar o kararı olgunlaştıracaklar. Dolayısıyla şu anda 45 günlük sürecin nihai durumu sadece anayasaldır. Anayasal düzenlemeler de zaten bellidir. 45 günden sonra neler olabilir? Meclis erken seçime gidebilir. Erken seçime gitmiyorsa Meclis, Cumhurbaşkanı erken seçime götürme yollarını arayabilir. Bunların hepsi anayasal uygulamalardır. Ülkemiz hiçbir zaman hükümetsiz kalamaz ve hükümetsiz bırakılamaz. Bunun için atılması gereken adımları vakti saati geldiğinde atarız."
İDDİALARINI İSPAT ETSİNLER
Erdoğan, bir gazetecinin, "Ak Parti -CHP koalisyonunun oluşmamasında sizin de etkiniz olduğu iddiaları var. Etkiniz var mı bu tabloda?" sorusunu yanıtlarken de şunları söyledi:
"Hukukta bir kaide var. Hep söyleriz bunu ama kimse buna iltifat etmez. İddia sahibi, iddiasını ispatla mükelleftir. Bunu söyleyenler iddialarını ispatlamak zorundadır. Bunu ispatlayamayanların laflarına niye iltifat ediyorsunuz? Seçimin neticesi ortaya çıkar, Erdoğan aşağı, Erdoğan yukarı. Birileri, ‘Beştepe aşağı, Beştepe yukarı’. Birileri ‘Beştepe anayasal sınırlar içine çekilmelidir’ der. Sorun bunlara, ‘Anayasal sınırlar nedir?’ diye, bu sınırları da bilmezler. Ben Cumhurbaşkanı olarak anayasal sınırları gayet iyi bilirim. Hangi alanlar içinde çalışmam gerektiğini de gayet iyi bilirim. Onların siyasetteki mazisiyle siyasetteki mazimi de asla mukayese etmem."
BAHÇELİ’Yİ BU KONULARDA MUHATAP ALMAYACAĞIM
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Devlet Bahçeli de Sayın Başbakanın sizin etkinizde kalmaması gerektiği uyarısında bulundu" sorusuna da, "Sayın Bahçeli’yi bu konularda muhatap almayacağım. Çünkü bu süreler içinde makamımla, şahsımla, ailemle ilgili edep sınırlarını çok aşan ifadeler kullanmıştır. Onun için muhatap almayacağım. Onunla ilgili tüm süreçler yasaldır. Yasalar hakkım olarak neyse bunları kullanıyorum" diye yanıtladı.
CHP’YE GÖREV VERİLMESİ KONUSU
Erdoğan son olarak "MHP ile koalisyon olmazsa Kılıçdaroğlu’na görev vereceğinizi daha önce söylemiştiniz. Hala aynı noktada mısınız?" sorusunu yanıtlarken de "Şu anda şartlar çok değişti. Bakalım, nihai noktayı görelim. Ondan sonra kararımızı veririz" ifadesini kullandı.
