Doğru ifadesinde, “Polislerden biri kazayı kimin yaptığını sorunca, gayri ihtiyari kazayı benim yaptığımı söyledim. Ancak arabayı aracın sahibi Emrah Serbes kullanıyordu” dedi.
İzmir-Aydın Otoyolu'nda 22 Eylül'de Emrah Serbes'in kullandığı otomobil, Torbalı kavşağı yakınlarında, Ayhan Özçelik idaresindeki otomobile arkadan çarpmış, kazada sürücü Ayhan Özçelik, eşi Nilgün Özçelik ile 16 yaşındaki kızı Zeynep Özçelik hayatını kaybetmişti.
Kazadan sonra otomobili kendisinin kullandığını söyleyen Kenan Doğru tutuklanmıştı. Bunun üzerine Emrah Serbes, otomobili kendisinin kullandığını itiraf ederek 28 Eylül'de teslim olmuş, ardından tutuklanmıştı. Sanık Kenan Doğru ise tahliye edilmişti. İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından açılan davada Emrah Serbes'in "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olmak" suçundan 22,5 yıla kadar, Kenan Doğru'nun ise TCK'nın 270. maddesi gereğince "suç üstlenmek"ten 2 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.
İzmir 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ilk celsede heyet, Kenan Doğru’nun savunmasının alınması için Anadolu 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi’ne talimat yazılmasına karar verdi.
Anadolu 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen talimat duruşmasına tutuksuz sanık Kenan Doğru ile avukatı Devrim Alparslan katıldı.
“Suçu ben üstlenmiştim ancak arabayı Emrah Serbes kullanıyordu”
Kenan Doğru savunmasında, “Daha önceki ifadelerimde suçu ben üstlenmiştim ve arabayı kullandığımı söylemiştim. Ancak arabayı aracın sahibi Emrah Serbes kullanıyordu. Kendisi ile bir gün önce anlaşıp onun yanında şoför olarak çalışmaya başlamıştım. Yeni başladığım için sigorta kaydım yoktu. Hatta bana 2 bin TL para vermişti ve aracın şoför mahaline ben oturdum, yanıma Emrah Serbes oturdu. Bu şekilde önce benim Maltepe’de oturduğum eve uğradık ve ben sırt çantamı içine giysiler koyarak aldım, yola çıktık” dedi.
“’Sen yorulmuşsundur, direksiyona ben geçeyim’ dedi”
Susurluk’ta mola verdiklerini söyleyen Doğru, “Emrah arabadan inmedi. Ben inip çorbamı içtim ve tekrar arabayı kullanarak yola devam ettim, İzmir gişelerine kadar ben kullandım. Orada Emrah bana, ‘Sen yorulmuşsundur, direksiyona ben geçeyim’ dedi. Ve sağa çekip direksiyona geçti. O anda hava çok yağmıyordu, nemliydi. Bir süre gittikten sonra arabanın arka tarafı az bir şey kaydı gibi oldu. Ben o anda dalmış gibiydim Emrah’a arabanın arkasının kaydığını söyleyip yavaş gitmesini istedim. Ben tekrar gözlerimi dinlendirmek için kapattım” şeklinde konuştu.
“Arabanın sarsıldığını hissettim”
Doğru, belli bir süre gittikten sonra aniden arabanın sarsıldığını hissettiğini kaydederek, “Gözlerimi açtığımda önümüzdeki arabaya milim kaldığını gördüm ve arabaya çarptık. Ondan sonra bizim araç takla atmaya başladı, bir süre sonra takla atmalar bitti. Ben aracın sunroofundan dışarı çıktım daha sonra da Emrah’ı çıkardım. Diğer aracın yanına gittiğimde araç yan şekilde duruyordu. Araçtan fırlamış bir bayan olduğunu gördüm. Onların yanına yaklaşmadım, ambulansı aradım. Daha sonra yere çöküp kendimi yargıladım. Bir süre sonra polisler geldi. Polislerden biri kazayı kimin yaptığını sorunca, ben gayri ihtiyari kazayı benim yaptığımı söyledim” ifadelerini kullandı.
Mahkeme, talimat evrakının İzmir 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi’ne iadesine karar verdi.
