Tarih: 20.05.2017 12:35

‘’Elâlem ne der diyerek mahvoluyoruz’’

Facebook Twitter Linked-in

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen 9. Kocaeli Kitap Fuarı her kesimce sevilen ve tanınan isimleri okuyucuyla buluşturmaya devam ediyor. “Bağırmayan Anneler” sloganıyla tanınan Yazar ve Tv Programcısı Hatice Kübra Tongar, Kılavuz Gençlik Sahnesinde annelerle bir araya geldi.
  
ÇOCUKLAR KÂBE’YE BENZİYOR

Evlat sevgisi daha önce annelerde tanımlı bir duygu değildi diyen Hatice Kübra Tongar, Evlat sevgisi eş veya anne baba sevgisinin çok ötesinde o yüzden ben Kabe’yi çocuklara, çocukları Kabe’ye çok benzetiyorum bu tanımı da aslında Rabbimiz yapıyor.  Allah, Kehf suresinin 46. Ayetinde “Çocuklar dünya hayatının süsüdür” diyor. Çocuğa baktığımız nokta hayata neşe katan bir nokta olduğunda davranışlarımız da şekler girecek” dedi.
 
OLAYLARA BAKIŞ AÇIMIZ HAYATIMIZI ETKİLER
Hayatta başımıza gelen olayların canımızı yakmadığını söyleyen Tongar, olaylara yüklediğimiz anlamların hayatımızı etkilediğini belirtti. Tongar, “Çocuğa nasıl baktığımız nasıl bir anlam yüklediğimiz bizim bağıran bir annemi olacağımız yoksa bağırmayan bir anne mi olacağımızı belirler. Çocuk yağan kara keyif, eğlence gözü bakıyor. Biz trafik olarak bakıyoruz. İşte bu yüzden Peygamberimizin çocukla çocuk olun hadisi sadece çocuğun menfaatine olan bir şey diye bakmayın. Bizim de çocukla çocuk olmaya ihtiyacımız olduğunu bilmek ve çocuğa bu pencereden bakmak lazım” şeklinde konuştu.
 
ALLAH BİZİM NASIL BİR ANNE BABA OLMAMIZI İSTİYOR
“Eğer biz Allah bizim nasıl bir anne baba olmamızı istiyor sorusunu kendimize sormasak el âlem ne der sorusunu sorarız”  diyen Hatice Kübra Tongar. Mahvoluyoruz bu sorunun peşinde. Çünkü asla el âleme yaranamayız.  Biz insanlara yaranmaktan vazgeçip Allah’a yaranmak kısmına geldiğimizde özgürleşiyoruz ve bağırmayan anne kısmına çok yakın oluyoruz” vurgusunu yaptı. 
 
NEDEN BAĞIRIYORUZ?
Neden bağırıyoruz? Sorusunu soran Hatice Kübra Tongar, buna cevap verdi. Tongar, “Zihinde bir fikir oluşuyoruz sonra bu fikir duyguya dönüşüyor ve duygu davranışa yansıyor. Yapılan bilimsel çalışmalar bize gösteriyor ki bağıran çağıran bir anne babanın zihninde dört çağrışım var. Bu çağrışımlardan ilki çocuğum beni deli etmek için bunları yapıyor. İkinci insanlar ne düşünür ve söyler duygusu. Bir diğer çağrışım çocuğun sahibi olduğu hissi ve son olarak disiplin” olarak sıraladı.
 
BAĞIRMAYAN ANNE OLMAK İÇİN NE YAPMALIYIZ
“Bir insan bağırarak vurarak kırarak otorite kurduğunu düşünüyorsa iç dünyasında kendisini çok zayıf hissettiği içindir” diyen Tongar, “Bağırmak korku kültürünü besler. Bağırmak empati ve vicdan bağlarını köreltir. Bağırmak çocuk hak ettiği için değildir bir zincirin halkasıdır. Bağırmayan anne olmak için kendimize zaman ayırmalıyız. Ev işlerimiz azaltmalıyız. Evimiz müze gibi olmak zorunda değil. Çocuklu ev gerçeğiyle yüzleşmemiz gerekiyor.  3 T’yi azaltarak hayatımızda geniş bir yer açabiliriz. Televizyonu, telefonu, tableti hayatımızın neresinde duruyor. İş bölümü yaparak kendimize zaman ayırırız. Evde kural koyma babanın görevi olmalı. Bağırmayan anne olmak için evli olduğumuzu unutmamalıyız.  Günde hiç olmasa 15 dakika eşinize zaman ayırmalıyız” diyerek söyleşisini tamamladı.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —