Tarih: 24.07.2021 12:17

Dünya, iklim krizi nedeniyle 'uç'lardaki hava olaylarının etkisinde

Facebook Twitter Linked-in

Sanayi Devrimi'nden bugüne Dünya'nın sıcaklığı 1,2 derece artarken, gezegen için en büyük tehdit haline gelen iklim krizi nedeniyle aynı anda hem sıcak hava dalgası hem de sel felaketleri meydana geliyor.

Dünya Meteoroloji Organizasyonu verilerine göre, su kaynaklı afetler son 50 yıldaki afetler arasında insani ve ekonomik açıdan en fazla kayba neden olan afetler oldu. Kuraklık dünyada 650 bin kişinin ölümüne neden olurken fırtına 577 bin 232, sel 58 bin 700 ve aşırı sıcaklık 55 bin 736 can aldı.

Dünya son birkaç haftadır sel, kuraklık ve sıcak hava dalgası başta olmak üzere aşırı hava olaylarına sahne oldu. Almanya, Avusturya, Çin ve Türkiye gibi ülkelerde sel felaketi meydana gelirken Kanada, Amerika ve Avrupa'nın bazı ülkeleri sıcak hava dalgası nedeniyle kavruldu.

Türkiye'de Artvin ve Rize sel felaketinden en fazla etkilenen şehirler oldu. İç Anadolu, Güney ve Doğu Anadolu ise kuraklığın etkisinde kaldı. Ana havza barajlara gelen yağış miktarı bu yılın ilk 5 ayında uzun yıllar ortalamasına göre yüzde 50 azalırken kuraklık nedeniyle elektrik üretiminde hidroelektrik santrallerinin payında ciddi düşüş yaşandı.

Atmosfer sıcaklığının artması aşırı hava olaylarına yol açarken insanların yanlış uygulamaları da iklim krizinin etkilerinin artmasına neden oluyor.

"Tek başına bir yağış değil, uzun yıllar ortalamasının sonucu"

İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Orman Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Doğanay Tolunay, , iklimin en az 20-25 yıllık dönemdeki meteorolojik olayların ortalaması olarak ifade edildiğini belirterek "Tek bir yağışa bakıldığında bunu iklim değişikliğine bağlamak doğru mu değil mi diye bir tartışma var. Artvin’de olan yağış iklim değişikliğindendir ya da değildir demek doğru değil ama uzun yıllar ortalamasına baktığımızda hem Dünya'da hem de Türkiye’de sellerin sayısında ciddi artış görüyoruz." dedi.

Bu artışın sebebinin iklim değişikliği olduğunu dile getiren Tolunay, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Sanayi Devrimi’nden bu yana dünyanın sıcaklığı yaklaşık 1,2 derece arttı ve daha da artacak. Sıcaklık artışı su döngüsünü bozuyor. Sıcaklığın artmasıyla deniz ve karadan gerçekleşen buharlaşma olayı artıyor. Örneğin, Karadeniz daha sıcak olduğu için, ki Karadeniz'in sıcaklığı bu bayram sürecinde 30 dereceye yaklaşmıştı, bu atmosfere daha fazla su buharı verilmesi ve sıcak olduğu için atmosferdeki hava kütlelerinde daha fazla su buharı bulunması demek. Su buharıyla zengin olan hava kütleleri Karadeniz ve Akdeniz’de yüksek sıra dağlarla karşılaştığında orografik yağışlar dediğimiz yağışlar meydana geliyor. O dağları aşarken zaten yüksek miktarda su buharı taşıyan hava kütleleri soğuduğunda daha şiddetli sağanak yağış bırakıyor. Uzun yıllarda bu şekilde su döngüsünün bozulması nedeniyle sellerde artış olduğunu söyleyebiliriz."

Tolunay, sıcaklık artışı ve buharlaşmanın artmasıyla İç Anadolu gibi bölgelerde kuraklık yaşandığında dikkati çekerek, "Bu tamamen iklim değişikliğinin sonucudur ama tek bir yağış değil, uzun yıllar ortalamasının sonucudur." dedi.

"Afetleri önlememiz mümkün değil ama etkisini önlememiz mümkün"

İklim değişikliği sonucunda aşırı hava olaylarının arttığını ve gelecekte daha fazla olacağını öngördüklerini anlatan Tolunay, insanların yanlış uygulamalarının da iklim değişikliğinin etkilerinin artmasına neden olduğunu aktardı.

Tolunay, dere ve taşkın yataklarında yapılaşma, dere yataklarına müdahale edilmesi, eğimli alanlarda orman örtüsünün kesilmesi gibi yanlış uygulamaların aşırı sağanak yağışların etkisini artırdığına işaret ederek şunları kaydetti:

"Yangınlar, sıcak hava dalgaları, seller gibi olaylar iklim değişikliğinin sonucu ama bunların afete dönüşen etkilerinin azaltılabilmesi için iklim değişikliğine uyum çalışmalarının yapılması gerekiyor. Biz bunları yapsak da iklim değişmeye devam edecek ama hepimizin hazırlıklı olması gerek. Türkiye özelinde dere ve taşkın yataklarına yapılaşmanın engellenmesi, sellere neden olan menfez ve köprülerin kaldırılması, kurak bölgelerde yağmur suyu hasadı yapılması ve tarım açısından ürün desenine dikkat edilmesi gibi çalışmalar yapılması gerekiyor. Bu tür afetleri önlememiz mümkün değil, bunlar artacak ama bu afetlerin etkisini önlememiz mümkün. Henüz maalesef bu önlemleri almıyoruz." 

AA




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —