Dr. Kayserili Kemik Erimesine Dikkat Çekti

Burtom Özlüce Tıp Merkezi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Kemal Kayserili, osteoporoz ile ilgili önemli bilgiler verdi.

Kemik erimesinin dünyada yaşlı nüfusun artmasıyla giderek önemli bir sağlık meselesi haline geldiğini dile getiren Kayserili, "Türkiye'de de toplum giderek yaşlanmakta ve dolayısıyla osteoporoz önemli bir sağlık sorunu olarak öne çıkmaktadır. Kemik erimesinde hedef doku olan kemik çok dinamik bir organdır. Sürekli kaybedilip yeniden yapılır. Kemik kütlesi, doğumdan ergenliğe kadar şekillenir ve büyür. Bu büyüme, kızlarda puberte sırasında 12-13, erkeklerde ise 16-17 yaşlarında azami seviyeye ulaşır. Daha sonra kemik sağlığının idamesi için, kemik devamlı yenilenir. Kemiğin yapım ve yıkım döngüsü ömür boyu devam eder. Doruk kemik kütlesi, 20-30'lu yaşlarda aynı seviyede muhafaza edilirken, daha sonra kayıplar başlar. Kadında menopoz ve her iki cinste yaşlanmayla kemik kaybı giderek artar. Kemiğin yapımı ve yıkımı arasındaki denge önemlidir. Yaşlanma ve menopoz dışında, diğer faktörler de kemik kaybını arttırabilir. Bu kayıplar, yapımdan daha fazla olduğunda, kemik kaybı başlar, osteoporoz ortaya çıkar.

Osteoporoz kırık riski oluşturan bir hastalıktır ve en önemli komplikasyonu, kemik kırıklarıdır. Osteoporoz, kırık oluşuncaya kadar sessiz bir hastalıktır. Kırık, kalça ve omurganın çeşitli bölümlerinde oluşabilir" dedi.

Kırık oluşmadan da osteoporoz teşhisi konup gerekli tedavilerle sağlık sorunlarının önlenebilmesinin mümkün olacağını belirten Kayserili, "Evvela kırık için kimlerin riskli olduğunu tespit etmek, osteoporoz açısından ölçüm yapmak gerekir. İskelet sisteminde herhangi bir bölgenin kırık riski, o bölgenin kemik mineral yoğunluğu ölçümü ile belirlenir. Günümüzde önerilen dual X-ray absorbsiyometri yöntemi ile bu ölçümün yapılmasıdır. Dünya Sağlık Örgütü de bu yöntemi temel almaktadır. DXA ile KMY ölçümü sadece tanıda değil, kırık riskini belirlemede, ilaçla tedaviye başlama kararında, tedavi monitorizasyonunda da faydalıdır. KMY kemik gücü ile yakın ilişkilidir; ileriye dönük çalışmalar KMY azalması ile kırık riskinin arttığını göstermiştir ve bu durum ilerideki muhtemel kırık riskinin bir işaretidir" şeklinde konuştu.