Dışişleri Bakanlığı İkili Siyasi İşler Afrika Genel Müdür Vekili Büyükelçi Nur Sağman, Türkiye'nin, Afrika'da 42 ülkedeki büyükelçilikleri, çeşitli kurumları ve samimi yaklaşımıyla kıtanın hak ettiği başarı ve refah düzeyine ulaşması için çabaladığının altını çizerek, kendisinin de kıtaya bu nazarla bakan bir ülkenin diplomatı olmaktan gurur duyduğunu söyledi.
Büyükelçi Sağman, 25 Mayıs Afrika Günü dolayısıyla AA muhabirinin sorularını yanıtladı, Türkiye'nin kıtadaki varlığına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Sağman, Afrika ülkelerinin son dönemde dünya ortalamasının üzerinde bir büyüme hızı yakaladıklarının altını çizerek, seçim süreçlerini ve hükümet değişikliklerini geçmiş yıllara göre daha başarılı şekilde tamamladıklarını dile getirdi.
Kıtanın, Afrika Birliği örneğinde olduğu gibi birlikte hareket etme yönünde attığı adımlarla 21. yüzyılda uluslararası sistem içerisinde daha etkin bir rol oynayabileceğine dikkati çeken Sağman, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Geçtiğimiz yıl yürürlüğe giren Afrika Kıtasal Serbest Ticaret Bölgesi gibi adımların, kıta içi ticari ve ekonomik faaliyetleri artırması ve Afrika ülkelerinin kalkınmasına hız vermesi bekleniyor. Kıtanın esasen zengin doğal kaynaklara, genç nüfusa ve geniş tarım arazilerine sahip olduğu zaten biliniyor. Kamu yönetimi kapasitesindeki eksiklikler, ulaşım ve enerji altyapısındaki yetersizlikler, etnik çekişmeler ve terör tehdidi gibi sınamalarla mücadelede doğru politikalar izleyen bazı Afrika ülkelerinin birçok alanda önemli gelişme kaydettiklerini ve başarılı olduklarını gözlemliyoruz. Dolayısıyla Afrika'nın geleceğine ümitle bakmak için birçok gerekçe var."
"Türkiye'nin Afrika'ya bakışının ardında samimiyet var"
Sağman, Afrika'nın sorunlarını çözme noktasında Türkiye'nin kendi tarihi tecrübesini, toplumsal, siyasal ve kültürel birikimini Afrikalı yönetimler ve halklarla paylaştığının altını çizdi.
Türkiye'nin Afrika sorunlarına "Afrika'ya özgü çözümler" önerdiğini dile getiren Sağman, kıtanın barış ve istikrarı ile ekonomik ve sosyal kalkınmasına katkıda bulunmayı amaçladıklarını vurguladı.
Sağman, Türkiye'nin bu yaklaşımının Afrika halklarında karşılık bulduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti:
"Türkiye'nin Afrika'ya yönelik bu bakış açısı başarılı olmuştur. Söz konusu başarının ardında, başta Sayın Cumhurbaşkanımızın kıta ülkelerine düzenledikleri çok sayıdaki üst düzey ziyaret sırasında gelişen ikili ilişkiler olmak üzere, kıtadaki kurumsal altyapımızın güçlendirilmesi ve insani yardım faaliyetlerimizin, burslar gibi her bir ayağına ayrı ayrı büyük emek verilmiş, maddi ve insan kaynağı tahsis edilmiş samimi bir yaklaşım var.
Afrika kıtasının 42 ülkesinde faaliyet gösteren büyükelçiliklerimiz canla başla çalışmaktadır. Dolayısıyla ülkemizin Afrika'ya yönelik politikası, gönül bağımız olan bu kıtanın hak ettiği başarıyı, refah düzeyini yakalaması için etkin, faydalı ve en önemlisi samimidir."
Büyükelçi Sağman, insani yardımların da Türkiye'nin Afrika politikasının önemli bir parçasını oluşturduğunu belirtti.
Türkiye'nin Afrika politikasının sadece insani yardımlarla sınırlı kalmadığına, çok daha kapsamlı olduğuna dikkati çeken Sağman, şöyle konuştu:
"Türk yatırımları kıtadaki yaşam standartlarının yükselmesine doğrudan etki etmektedir. Ayrıca ülkemiz, Afrikalı dostlarımızla tecrübe paylaşımına büyük önem vermektedir. Bu yönde kapasite artırmaya yönelik çalışmalarımız da önemli yer tutmaktadır. TİKA, bu alanda çok önemli projeler yürütmektedir. YTB, Türkiye Maarif Vakfı ve Yunus Emre Enstitüsü, eğitim ve kültür alanlarında çok faaldir. Türk Hava Yolları da Afrika'yı tüm dünyaya kavuşturmaktadır."
Kovid-19 salgını sonrası Türkiye-Afrika ilişkileri
Sağman, Türkiye'nin yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla mücadelede önemli mesafe katettiğini dile getirerek, bu bağlamda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'nın gelişmekte olan ülkelere, özellikle Afrika'ya yardım edilmesini önemsediğini kaydetti.
Bu çerçevede, bugüne kadar Türkiye'nin bazı Afrika ülkelerine tıbbi malzeme yardımı yaptığını ve kıta ülkelerine desteğin artarak devam edeceğini söyleyen Sağman, "Salgın döneminde DEİK İş Konseyleri başkanları Afrikalı muhataplarıyla, büyükelçiliklerimizin de katılımıyla, online iş konseyi toplantıları düzenlemekteler. Bu toplantılarda hem salgın dönemindeki durum değerlendiriliyor hem de salgın sonrası ülkelerimiz arasındaki iş olanakları ele alınıyor." ifadelerini kullandı.
Sağman, salgın sonrasında, video konferanslar yoluyla yürüttükleri temasları tekrar yüz yüze gerçekleştirmek ve Afrika ülkeleriyle kazan-kazan ilkesi çerçevesinde ekonomik ilişkileri daha da güçlendirmek istediklerini anlattı.
"Afrika'ya aşık olduğum bir gerçek"
Sağman, Anadolu Ajansı, Türk Kızılay, Türkiye Diyanet Vakfı, AFAD, YTB ve yardım faaliyetlerinde bulunan STK'lerin de Türkiye-Afrika ilişkilerine önemli katkılar sunduklarına vurgu yaparak, gelecek dönemde ilişkilerde yeni bir aşamaya geçmek istediklerini söyledi.
Büyükelçi Sağman, bu kapsamda 2021'de İstanbul'da düzenlemeyi planladıkları "III. Türkiye-Afrika Birliği Ortaklık Zirvesi"nin önemli bir mihenk taşı olacağını ifade etti.
Afrika'da insani ilişkilerle diplomasiyi harmanlayarak, devlet ve bürokrasiyle kurduğu yakın ilişki ve renkli kişiliğiyle tanınan Büyükelçi Sağman, "Afrika'ya aşık olduğum bir gerçek. Önümüzdeki dönemde Afrika'da yeniden görev almayı tüm kalbimle istiyorum. Bu kıtaya samimiyetle yaklaşan bir ülkenin diplomatı olarak görev yapmak çok onur verici." dedi.
Sağman, sözlerini, "Bugün Afrika Günü. Böyle bir günde, aramızdan 22 Mayıs’ta ayrılan Türkiye dostu, dünyaca ünlü Gineli sanatçı Mory Kante'yi anmak istiyorum. Kante, hem ülkesini hem Afrika kıtasını tüm dünyada en iyi şekilde temsil etti. Gine'de görev yaptığım dönemde, Büyükelçiliğimizin her etkinliğine katılırdı." ifadeleriyle tamamladı.
AA
